Eskilerin Masalları ve Mitoloji Kurbanları
İnsanoğlunun karakteri, asırlar geçse de hiç değişmiyor.
Dün ne ise, bugün de aynı.
Bir yandan son ilahi Kitapta anlatılanlara eskilerin masalları diyerek karşı çıkıyor!
Diğer yandan, günlük hayatını çağın mitolojilerine gore düzenliyor!
Daha dün Arap müşrikleri de aynı şeyleri söylüyor ve yapıyorlardı.
Günümüzün çağdaş müşrikleri de aynı şeyleri söylüyor ve yapıyorlar!
Furkan suresinin 5.ayetinde buna işaret ediliyor:
Onlar, Kur'an öncekilerin masallarıdır; başkalarına yazdırıp sabah akşam kendisine okunmaktadır dediler.
***
Kuranda sıkça anlatılan peygamberlerin hayatları, evvelki toplumların başlarına gelenler, tarihe mal olmuş büyük olaylar, hala kalıntıları var olan ve izleri silinmemiş büyük felaketler hakkında, insanlar tefekkür edip ders çıkaracakları yerde, bazıları inkar kolaycılığını seçtiler.
Bunlara; esatirul evvelin, yani eskilerin masalları, dediler.
Olaylara, mitoloji gözüyle baktılar.
Peygamberi kast ederek, gece-gündüz bu ayetler kendisine yazdırılıyor, dikte ettiriliyor dediler.
Böylece hem Allaha iftira attılar, hem Peygamberi yalancı çıkarmaya çalıştılar.
Aslında, bu sözleriyle insanların kafalarını karıştırmayı hedefliyorlardı.
İddialara inandıklarından değil!
***
İşin ilginç yanı, bu masallara karşı çıkanlar, asıl kendileri eskilerin masallarıyla avunuyorlardı.
Uzakdoğunun efsanelerini, Yunanın İskender hikayelerini, Romanın esrarengiz mitolojilerini, İranın İsfendiyar masallarını birbirlerine anlatıp duruyorlardı.
Akıllarınca, insanları eğlendirebilmek, meşgul edebilmek için, Allahın âyetlerine karşı alternatif (!) sunuyorlardı!
Gayeleri, insanların ilahi vahye olan alakasını kesmek, dikkatleri başka tarafa yöneltmekti.
Hz.Peygamber aleyhissalatü vesselamın bunları kendiliğinden uydurmadığını onlar da biliyordu,
Hiçbir zaman, ne papazdan, ne rahipten, ne de başka birinden ders aldığını iddia etmediler.
Ama, insanlar bu ayetleri duyarlar ve inanırlarsa iktidarları ellerinden gidecek, söz ve hakimiyetleri bitecekti.
Asıl mesele buydu.
***
Günümüzün modern kâfirleri, pozitivist ve materyalist akımın mensupları, sekülerizm savunucuları ve lâ-dînî/laik çevreler de, Allahın kitabına aynı sözlerle yaklaşıyorlar!
İnsanları; çağdaşlık, gelişmişlik, değişimcilik, ilericilik, modernlik
. gibi yaldızlı kelimelerle
avlamaya, zihinlerini çalmaya ve Kurandan uzaklaştırmaya çalışıyorlar!
Kuran söz konusu olduğunda da, evet, o kutsal bir kitaptır, inanıyoruz ama artık hitapları eski çağlarda kalmıştır diyorlar!
Hükümlerinin geçerliliğini yitirdiğini, o hükümlerin eski insanlara ait olduğunu söylüyorlar!
Açıkçası, Arap müşrikleri gibi, ayetlere eskilerin masalları demiş oluyorlar!
Ama aynı kişiler, uzak doğunun mitolojik öğretilerini hayranlıkla dinliyor, etkileniyor, uygulamaya koyuyorlar.
Ruh dünyalarını, efsunlar, gizemli olaylar ve esrarengiz anlatımlarla tatmin etmeye çalışıyorlar.
Medyumlardan, tarotçulardan, falcılardan medet umuyorlar!
Böylece, diplomaları, sıfatları, ünvan ve kariyerleri ne olursa olsun, bu tavırlarıyla inanç konusunda cahiliye devrinin çöl bedevileriyle aynı safta buluşmuş oluyorlar!
***
Kıyamete kadar gelecek nesillere hitap eden ve tüm çağları kapsayan evrensel ilkeleriyle tazeliğinden hiçbir şey kaybetmeyen son İlahi Kitap Kuran-ı Kerime eskilerin masalı diyerek hayatlarından uzak tutan insanların isimlerinin müslüman olmasının ne önemi var?
Aynı insanlar bir de anket veya istatistik bilgilerinde dinin nedir? sorusuna İslam diye cevap vermesinler mi?
Güler misin, ağlar mısın?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.