Operasyon diye ben buna derim
Hani bazıları Operasyon bu, operasyon diyorlar ya, bugün size tereyağından kıl çekercesine gerçekleştirilmiş taze bir operasyonu anlatacağım. Bu tür işlerin kralının yapıldığı ABDde geçiyor operasyonumuz ve bildik bir konuda: İslâmı ve müslümanları kötü gösterme amaçlı...
11 Eylül (2001) uğursuz eylemlerinde dört uçak kullanılmıştı; ikisi New Yorkta ikiz kuleleri, biri Washingtonda Pentagonu hedef alıyordu. Ya dördüncüsü? Dördüncü uçak Pensilvanya üzerinde düştüğü için onun hedefi öğrenilemedi; ancak ABDli istihbaratçılar Hedefi, demokrasimizin sembolü olan Capitol Hilldi iddiasını dillendiregeldi...
Capitol Hill, ABDnin Temsilciler Meclisi ve Senatosunu barındıran binanın adıdır...
Hedef Capitoldu dediler demesine, ama inandıramadılar. Bugün ABDde bile pek çok kişi 11 Eylül denildiğinde sağda-solda okudukları farklı senaryolara inanıyor.
Öyle mi? Alın o zaman size bu cuma günü yaşanmış gerçek bir operasyon...
Emin el-Halifi (Amina El-Khalifi) 16 yaşında Fastan Amerikaya göçmüş bir müslüman. Şimdi 29 yaşında. Bu cuma günü, önce Dar-ül Hicret adını taşıyan büyükçe bir mescide gidip cuma namazını kılıyor, sonra arkadaşları ile birlikte cihad eylemine girişmek üzere harekete geçiyor...
Üzerinde patlayıcılarla dolu bir ceket var Eminin, taşıdığı çantada da AK-47 suikast silâhı... Eylem planını birlikte yaptıkları el-Kaide örgütünden arkadaşlarıyla hedef seçtikleri Capitol Hille doğru yola çıkıyor. Henüz hedefine varamadan FBI ajanları tarafından, kalabalık bir insan grubuna karşı öldürme niyetiyle eyleme teşebbüs ettiği için tutuklanıyor Emin...
Müebbet hapis cezasıyla yargılanacak...
Peki ya arkadaşları? Çocuk musunuz siz? Bu bir operasyon ve Emin ile birlikte Orası mı olsun, yoksa burası mı? diye hedefler üzerine haftalar boyu fikir alış-verişinde bulunan, intihar ceketini, silâhı ve patlayıcıları birlikte temin ettiği, intihar saldırısı olsaydı üzerindeki patlayıcıları cep telefonuyla uzaktan patlatacak olan el-Kaide örgütünden bildiği arkadaşları tutukladılar Emini...
Arkadaş sandıkları FBI ajanlarıydı çünkü...
Amerikan Kongresini, orada görevli milletvekili ve senatörleri telâşa düşüren bu haber, ABDde son birkaç ay içerisinde son anda önlendiği iddia edilen çok sayıdaki operasyonel cihad eylemlerinden sonuncusu... Geçen ay bir Bangladeşliydi yalnız kurt diye anılmayı hak eden eylemci; 2011 yılının ekim ayında da İran asıllı bir ikinci el araba satıcısı Suudi Arabistanın Washington büyükelçisini öldürsün diye Meksikalı bir tetikçi kiraladığı iddiasıyla tutuklanmıştı.
Son bir yıl içerisinde en az 20 müslüman terör suçu işleyeceği iddiasıyla tutuklandı bilgisi ABD Senatosu tarafından gazetelere duyurulmuş...
İşte ben böylesine Operasyon derim. Uygun insan bulunduktan sonra başından sonuna denetim altında tutulan, bütün ayrıntıları iyi düşünülmüş, amacı belli, alınacak sonuç önceden hesap edilebilen, eylemcinin farklı hedeflere kilitlenmesinin önünün kesildiği, kurusıkı kurşun, patlamaz patlayıcı garantisi bulunan bir eylem...
Evet, AK-47 suikast silâhının kurşunları da, Eminin uzaktan düğmeye basıldığında kendisiyle birlikte en az 30 kişiyi daha öldüreceğini sandığı patlayıcılar da dandikmiş... FBI, efsane başkanı Edgar Hooverdan beri, operasyonlar konusunda dikkatlidir çünkü...
Yeni gösterime giren başrolü Leonardo di Caprionun oynadığı Clint Eastwood imzalı J. Edgar filminde FBIın kuruluş dönemi ve sonrası anlatılıyor. 50 yıla yakın bir süre ABDyi titretmişti Hoover; her taşın altında komünist ajanlar arıyor, bulamazsa icat ediyordu. Dolabında önemli insanlar hakkında dosyalar vardı ve gerektiğinde ABD Başkanını bile yola getirmeyi beceriyordu.
Neyse... Operasyon diye ben bu ustalıkta yapılana derim. Öyle eline yüzüne bulaştırılmış, yarım kalmış, amacına erişememiş, tam tersi sonuçlar doğurmuş eylemlere, meselâ Emin el-Halifinin boşa çıkan eylemine, operasyon denmez; FBIınkine denir...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.