O zaman niye?
Amerika'da yakında çıkan bir çalışmaya göre ABD'de yaşayan Müslümanların tehdit teşkil etmediği açıklandı geçtiğimiz günlerde. Gelişme Türkiye basınında da bir miktar duyuruldu. Duke Üniversitesi ve Kuzey Karolayna Üniversitesi’nin ortak bir çalışması olarak ortaya çıkan rapor aynı zamanda ismi Terörizm ve Vatan Güvenliği Üçgen Merkezi olan kurumun bir çalışması. Rapora göre 2011 yılında sadece 20 Müslüman terörle alakalı faaliyetler sebep gösterilerek tutuklanmış, bu rakam 2010 ve 2009 senelerinde sırasıyla 26 ve 47 imiş. Merkezin başında bulunan ve sosyoloji profesörü olan Charles Kurzman'ın yaptığı açıklamaya göre geçen yıl ABD’de 14 bin cinayet işlenmiş ve bunlardan hiçbiri islami tandanslı değilmiş. Bunun dışında geçen yıl itibariyle Amerika’da yaşayan Müslümanlara etnik gruplardan hiçbirine mal edilebilecek bir suç işlenmemiş. Yani bir şekilde suçu en çok Araplar işliyordur veya Pakistan kökenliler veya Uzak Doğulular gibi bir cümle kurmak mümkün değil.
Yalnız ilginçtir, rapora göre, 2011 senesi boyunca tutuklanan Müslümanların yüzde 40’ının islam'a sonradan-tekrar girenler olduğunu öğreniyoruz (bu cümleyi sonradan ve tekrar kelimelerini bir arada kullanarak kurmamın sebebi islam'la sonradan şereflenenler gibi alışılagelmiş bir ifadenin eksikliğine işaret etmekti, zira insanoğlu islam ile doğduğunda zaten şerefleniyor, ergenliğe ulaflmasıyla bir başka dine geçmesinden sonra bir daha yani tekrar bu şerefe nail olması söz konusu, bu nüansa dikkat etmek açısından ingilizcede bu gruba atfen convert yerine revert kelimesini yaygınlaştırmaya çalışıyoruz). işte bu, yani islam'la tekrar şereflenenler bugünün Amerika’sını en tedirgin eden kitlelerden biri. Eskiden konvansiyonel silah metodlarının geçerli olduğu dönemlerde "düşman" addedilen bir grubun profili çıkartılır, arkada bıraktığı tarihi, din, dil, ırk ve benzeri faktörlerin incelenmesiyle terörist prototipi oluflturulur, buna göre ulus-devlet tedbir alırdı. Ancak şimdi bu ifl eskisi kadar kolay değil. Zira düflman addedilen şekilden şekile girebiliyor, bir coğrafyadan ötekine zıplayabiliyor.
Ulus-devletlerin sınırları ile sınırlandırılmış bir terörizm anlayışı bugün yerini her yerde, her türlü bir saldırı, herkes tarafından ifllenebilire bıraktı. Bununla beraber islam'a yeniden tekrar girenlerin heyecanını potansiyel bir patlayıcı olarak gören ABD, bu prototipin vakit geçirdiği, mesaisinin olduğu çevreleri de potansiyel azmettirici olarak algılıyor.
Mevzu bahis olan yüzde 40’ın sebep olacağ› tedirginliği bir tarafa bırakırsak kısacası rapor “Müslümanlardan korkmayın, onlardan size zarar gelmez” diyor. Bu bahsettiğimiz Amerika'nın bir yüzüne işaret ediyor. Müslümanların potansiyel terörist oldukları varsayımına karşı üretilmiş bir antitez ve onu destekleyen bir data yukarıda geçen. Ancak bir başka yüz daha mevcut. Ondandır ki Janus-yüzlü anlamını da kavrayacak ikiyüzlülüğü tercih edelim tartışmanın bu aşamasında. Bu, ABD’nin paranoid yüzüne tekabül ediyor. Her şeyden kuşkulanan, vatandaşlarına her daim, her mekanda, alışveriş merkezlerinde, çocuk bahçesinde, okulda, evde ekrandan şüpheli bir aktivite fark ederlerse yetkililere haber vermeyi telkin eden sesine karşılık geliyor.
Bu bakış açısına ve şüpheci duruşa göre Amerikan üniversitelerinde okuyan Müslüman öğrenciler göz hapsinde tutulmalı ve yaptıkları her iş fişlenmeli. Bu haberin kaynağı da New York emniyet müdürlüğü. Yaptığı açıklamaya göre New York polisi binlerce Müslüman öğrenciyi fişlemiş ve bu sadece New York sakinlerini değil, Amerika’nın kuzeydoğusu kabul edilen bütün eyaletlerini kapsıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turflusu anlayacağınız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.