Kürt Ergenekonunda sona doğru
KCK operasyonu, sanki Kürt Ergenekonunu deşifre etmeye yönelik bir operasyona dönüştü.
Ama hemen söyleyeyim, Türk Ergenekonu da, Kürt Ergenekonu da, İsrail, ABD, İngiltere uzantısı çözülmeden çözülmez..
Türk Ergenekonu da, Kürt Ergenekonu da sonunda bir yerde birleşiyor.. Bu işin Türk’ü Kürd’ü olmadığı gibi, Amerikası İsrail’i de yok. Sonuçta hepsi aynı adrese çıkıyor..
Türk Ergenekonu çözülmeden Kürt, Kürt Ergenekonu çözülmeden Türk Ergenekonu anlaşılamaz ve çözülemez..
Biz bu işin sırrını çözeyim derken, farkında olmadan bizim de bir parçası olacağımız yeni bir Ergenekon oluşabilir.. Bu iş başımızın örtülü ya da açık olması ya da sakalımızın uzunluğu ile ilgili değil.. İktidar ve para hırsı, güç hırsı yeter bu iş için.. İlahlık ve Rablik duygusu ile ilgili bir şey bu.. “Kurtarıcı” rol üstleniyorsanız, sizi tutkularınız hiç ummadığınız vadilere savurabilir..
“Kul”luğunu unutup, efendilik taslayanlar, “Evrenin ulu mimarı” iddiasındaki bir locanın kulu haline gelebilir.. Bu işin farkına vardığında ise artık çok geçtir..
Nefsinin heva ve heveslerine uyanlar için “yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat” hayali, onları kendine çekecek ve sonra da cennet hayali ile çıktıkları yolda yeryüzünü cehenneme çevirecek ve ölümcül bir hayatın zebunu olacaklardır.. Öldürecek ve öleceklerdir, ebedi bir hayat arayışı bir ölüm sarmalına dönüşür beklenmedik bir anda..
Şeytan yeni dostlarını galiblerin safından ve onların mahallesinden seçecektir, bunu unutmayalım. Hiç kimse de bu konuda nefsine güvenmesin.
En tehlikeli Ergenekon, nefsinizde gizlenen Ergenekondur..
Korku, tutku insanı esir alır.. Öfke de öyle. Üçü de “Aşk” gibi aklı zail eder..
Aslında “Düşman”la savaşmaktan daha zordur, daha sonra iktidarı ve rantı paylaşmak.. Bu işler böyledir.. Başkalarına verdiğimiz öğüdü kendi nefsimiz dinlemez..
Hıristiyanlar Romalıları yenilgiye uğrattı ve sonunda ne oldu, Roma mı Hıristiyanlaştı, Hıristiyanlık mı Paganlaştı!
Ya da Yahudiler Hitler’i yenilgiye uğrattı, intikamlarını aldılar da sonunda ne oldu! Yahudiler Hitlerleşmedi mi?
“Bir yüzüne vurduklarında öteki yüzünü çevir” diyen bir inanç toplumu nasıl oldu da haçlı seferlerini düzenledi, arkalarına fahişeleri takıp, “kutsal bir savaş”a (!) soyundular! Anatole France “Thais” adlı romanında, insanoğlunun bu derin çelişkisini anlatır..
Kaçtığımız şeye doğru koşarız bazan aslında.. Bana kalırsa Ergenekon kendini yeniden var kılıyor. Hem de kendini yok etmeye çalışanların bağrında! Ergenekonun en tehlikeli yanı da bu.. Zaman ve şartlara göre kendini yeniden tanımlayabiliyor..
İttihat Terakki ya da Kemalistler, iktidarı ele geçirp toplumu dönüştürmek istiyordu değil mi? Metodik olarak bugün olan da bu.. Bu Kemalizm değil, insanın derunundaki şeytanın üzerinde taht kurup oturduğu, nefsin İlahlık ve Rablik iddiasından kaynaklanmaktadır..
İşin aslı, Kemalizm denen şey, Mustafa Kemal’le başlayıp bitmedi. O gün kendini Kemalizm olarak tanımladı.. Yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat vaad edenler, iktidarı ele geçirip topluma kimlik ve yaşam tarzı dayatan herkes, toplumu terbiye etmek ve onlar üzerinde hüküm kurmak isteyen herkes hep aynı ideolojinin esiriydiler.. Eğer buna Kemalizm diyorsanız, bu iddia sahibi herkes, dün ve bugün ideoloji olarak Kemalizme karşı çıksa bile metodik anlamda Kemalisttir.
Evet, devam eden KCK operasyonu, bana Kürt Ergenekonu tartışmalarını hatırlattı, oradan Türk Ergenekonuna ve derken kadim derin devlet sendromunu hatırlattı bana.. Bilmiyorum derdimi anlatabildim mi? Ergenekon konusu “U Borusu” gibidir.. Biri çözülürse hepsi çözülür, ya da birileri kontrol dışı unsurları tasfiye eder ve yeni aktörler, yeni yarış atları arenaya sürülür, o kadar. Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.