Resul Tosun

Resul Tosun

Bu kavgalar biraz da bu sistemin ürünü

Bu kavgalar biraz da bu sistemin ürünü

Milli Eğitim Komisyonu'ndaki kavgayı seyredince üzüldüm. Kimsenin sevindiğini de zannetmiyorum.

Bu tür kavgalar hem milletvekillerinin hem de Meclis'in itibarını zedeleyen, vatandaşın Meclis'e duyduğu, vekile duyduğu güveni törpüleyen davranışlardır.

Kaba kuvvet kullanmanın, söyleyecek sözü olmayanların başvurduğu bir yöntem olduğu malum.

Teklifin yeterince tartışılmadan Meclis'e gönderilmesi eleştirilen hususlardan biri.

Bu teklifi ne pahasına olursa olsun engellemeye kararlı olduğunu ilan eden ana muhalefetin daha işin başında önyargısını açıklamış olması da manidardır.

Ana muhalefetin engelleme gerekçelerini açıklayıp Meclis'i ve kamuoyunu ikna etmek yerine komisyonu tıkama yöntemini tercih etmesi de düşündürücüdür.

50-60 kişilik vekil grubuyla komisyonu tıkama eylemine karşı iktidar partisinin de son gün komisyonu kendi vekilleriyle doldurmasına ana muhalefetin tepki göstermesi de ayrı bir komedidir.

Garip değil mi, kendisi doldurup engelleyince demokratik hak oluyor, başka bir parti yapınca adı zorbalık ve eşkıyalık oluyor.

Ana muhalefet yetkililerinin, iktidar partisinin komisyonu doldurmasını zorbalık olarak nitelemesi bir bakıma daha önce kendi yaptıklarının da zorbalık olduğunun itirafıdır.

Ne ana muhalefetin ne de iktidarın komisyona vekil yığarak yaptığı engelleme veya direnme eylemi Meclis'e yakışan, vekile yakışan bir eylem değildir, olmamıştır.

Milletvekili yasama ve denetim görevini önergesiyle, medeni şekilde konuşmasıyla ve iç tüzüğün kendisine verdiği diğer yasal imkânlar çerçevesinde yapar/yapmalıdır.

Ekranlara yansıyan tehditler, hakaretler, meydan okumalar, bağrışmalar ve kavgalar Meclis'in saygınlığına gölge düşürmekten başka bir fayda sağlamaz/sağlamıyor.

Salı günü konuşmaları da toplumun sinirlerini germeye devam ediyor maalesef. Grup konuşmaları hoşgörü ve tahammül sınırlarını zorlayan ifadelerle dolu. Çok üzücü.

Konunun bir boyutu bu.

Öteki boyutu ise ana muhalefet partisinin 8+3 ısrarıdır. Yani 28 Şubat sürecinde getirilen kesintisiz 8 yıl uygulamasını savunmasıdır.

Ana muhalefet bu ısrarıyla 28 Şubat olağanüstü sürecinin açık şekilde avukatlığını yapmaktadır.

İlköğretimin kesintisiz olarak 8 yıla çıkarılmasının tek amacı İmam Hatip Liseleri'nin orta kısmını kapatmak suretiyle önünü kesmekti.

İmam Hatip Liseleri'nin önünü kesmenin hedefi de dindar nesil yetiştirmenin engellenmesiydi.

Daha açık bir ifadeyle İslam'a karşı alınmış bir tedbirdi.

Vatandaş bu sürecin faillerine ve yandaşlarına 2002, 2007 ve 2011 seçimlerinde sandıklarda cevap verdi. Bu sürecin faillerinin siyasi hayatlarına son verdi.

Öyle anlaşılıyor ki ana muhalefet 28 Şubat ürünü kesintisiz 8 yıl uygulamasını halkın benimsemediğinin hâlâ farkında değil.

Eğer farkında değilse kendi dar tabanının dışına çıkamamış demektir ki bu, iktidara talip bir parti için fevkalade önemli bir basiretsizliktir. Akıbeti elbette ki seçim kaybıdır.

Ya da pekâlâ farkındadır ama ideolojik kaygılarla bu uygulamayı savunmaktadır. Bu da ana muhalefetin asla iktidar olmak gibi bir düşünceye sahip olmadığını gösterir ki bunun akıbeti de halkıyla sürekli ters düşeceği için sürekli seçim kaybetmektir.

50-60 vekille Meclis salonlarında yürüyüş yapmak, komisyon basmak ve basın toplantısında slogan atmak 80 öncesi talebe hareketlerini hatırlatmaktadır. Ana muhalefet maalesef 20. Yüzyıl'da kalmış bir talebe örgütü görüntüsü vermektedir.

Bunun içindir ki, Türkiye demokrasisinin en önemli eksiklerinden birisi güçlü ve kaliteli bir muhalefettir.

Konunun bir diğer boyutu ise sistemle alakalıdır. Kavgalara zemin hazırlayan sistemle alakalıdır. Parlamenter sistemle alakalıdır.

Yasama ile yürütme bu kadar iç içe olunca muhalefet kaliteli de olsa pek farklı bir manzara çıkmaz bu sistemden. Çare mi?

Başkanlık sistemi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Resul Tosun Arşivi