Farkında değiliz ama
BİZLER nedense, acıyı, yoksunluğu, düşkünlüğü ve aldanmışlığı her zaman başkalarının üstünde, hayatında görmeyi arzu ederiz. Başkalarının ölümünü, hastalıklarını ve ihtiyaçlarından kaynaklanan sorunlarını konuşmaktan, konuyla ilgili çeşitli senaryolar üretmekten kaçınmayız.
Kendi kusurlarımızı ise görmezden gelir ve sorumluluktan kaçarız. Ama başkalarının günahını tecessüs eder, hatalarını abartır, dedikodu malzemesi yaparız. Bize göre sorunlar her zaman uzağımızdadır ve böyle de olmalıdır. Bu nedenle kendimizi göremeyiz, tezkiye ve otokritik edemeyiz. Hâlbuki başkalarını kritik ettiğimiz gibi kendimizi de kritik edebilseydik hatalarımızı, eksik ve nahoş taraflarımızı iyileştirebilir, tamamlayabilirdik.
Aile ile ilgili sorunları ortaya koyarken de hep uzağımızdan örnekler veririz. Mesela, batıda gençliğin ve aile kurumunun erozyona uğradığını sık sık dile getiririz. Aynı şekilde, aile kurumunun yıpratılması, sahipsiz çocukların ortaya çıkması bizim toplumumuz için de geçerli bir vakıa iken özeleştiride sürekli uçlarda gezeriz. Çözüm odaklı değil, sorun merkezli düşünürüz.
Ne zaman ki aileyi bir arada tutan değerleri hayatımızdan uzaklaştırdık, çocuklarımızı kaybetmeye başladık. Yeniden toparlanabilmek için geleneksel ve medeniyet birikimlerimizin, aile değerlerimizin hayata taşınması hayati derecede önemlidir. Artık çok yakından seyrettiğimiz batı toplumları dahi, aile olmanın önemi ve ihtiyacı üzerine yoğunlaşmakta, aile kurumunu yasalarla koruma altına almayı düşünmektedir. Sosyal, ahlaki ve ekonomik önlemler ile de ailevi ve ahlaki sapmaların ortadan kaldırılmasını sağlamaya çalışıyorlar.
Unutmayalım, toplumun ilerlemesi ve hayatiyeti, kurtuluşu ancak sağlıklı ailelerin ortaya çıkmasıyla mümkün olabilir. Dağılan ailelere baktığınızda, sağlıksız, narsist eğilimler taşıyan ebeveynlerin geride bıraktığı çocukları görürsünüz. Narsist kişi zaten karşısındakini anlayamaz, empati kuramaz ve insanların haklarına saygı duyup, riayet edemez. Bu kişiler sağlıklı aile kuramadıkları gibi sağlıklı nesillerde de yetiştiremezler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.