Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Erkeklerle denk olmak isteyenlere

Erkeklerle denk olmak isteyenlere

Geçtiğimiz hafta katıldığım bir eğitim seminerinde, hanım kardeşlerimden biri elime bir kâğıt sıkıştırdı. Kâğıtta şunlar yazıyordu: "Fatma hanım, ben on yıllık evli ve iki çocuk annesi bir hanımım. İki seneden beri eşime bir şeyler oldu beni beğenmiyor. Çalışan kadınlara çok özeniyor. Onları daha bakımlı ve daha başarılı buluyor. Ben lise mezunuyum ama okulu bitirir bitirmez evlendiğim için üniversite sınavlarına giremedim. Bu konuda kendimi çok ezik hissediyorum. Eşimi kaybetmekten korkuyorum. Onu çok seviyorum, eğer beni bırakırsa dünya başıma yıkılır. Bu konuda ne yapabilirim?"

Hanım kardeşimizin ifadelerinde de olduğu gibi, son yıllarda hanımlar arasında bir rekabet ve değersizlik duygusu yaygınlaşmaya başladı. Bu durum elbette TeknoKent-Seküler yaşam biçiminin "Bizim Mahallede" de karşılık bulmasının sonucu ortaya çıkıyor. Kadına gittiği her toplumda, ne iş yaptığı, hangi okulu bitirdiği ve ya ne kadar para kazandığı etiketi soruluyor.

Elbette dinimizin, kadının çalışması konusunda bir yasaklama getirmediğini sözlerimize eklemek isteriz. Eğer ihtiyaç hâsıl olmuşsa ya da arzu ediyorsa hanımlar da çeşitli sahalarda katkı yapabilir, mesleklerini icra edebilirler. Ancak şunu vurgulamak isteriz ki, kadının ilk ve en önemli işi anneliktir, aile denen yuvayı korumak ve kollamaktır.. Annelik ise dünyanın en değerli, en saygın işidir. Çünkü annelik varlık sebebimizin ilk yatağıdır.

Ashabı-ı kiramdan Esma binti Yezid adında bir hanım vardı. Çok güzel konuşurdu. Bir gün hanım sahabiler Esma'yı aralarında temsilci seçerek Peygamber Efendimize gönderdiler. Esma Resul-i Ekrem'in huzuruna giderek şunları söyledi:

- Anam babam sana feda olsun, ey Allah'ın Resulü! Ben kadınlar tarafından gönderilen elçiyim. Allah seni bütün erkeklere ve kadınlara peygamber göndermiştir. Biz sana ve senin Rabbine iman ettik. Fakat biz kadınlar olarak, sizin evlerinizde kapanıp kalıyoruz. Siz erkekler ise Cuma namazı kılmak, camilere ve cemaatlere gitmek, hastalara gidip hatır sormak, cenazelerde bulunmak, defalarca hac edebilmek, bunlardan daha faziletli olarak da Allah yolunda savaşıp cihad etmek gibi üstünlüklerle bizi geçmiş durumdasınız. Şurası muhakkak ki erkek kısmı hac veya umre etmek, kâfirlerle savaşmak üzere evinden çıktığı zaman mallarınızı biz koruyor, iplik eğirip elbiselerinizi dokuyor ve çocuklarınızı besliyoruz. O halde biz kadınlar, o hayırlı işlerin ecir ve sevabında sizlere ortak olamaz mıyız?

Efendimiz onu sonuna kadar dinledikten sonra sahabelere dönerek ima ile:

- "Ey hanım! Şunu iyice anla ve seni gönderen hanımlara anlat ki, kadın kısmının kocasıyla iyi geçinip, onun hoşnutluğunu kazanması, saydığın o değerli ibadetlerin hepsine denk olur" buyurdu.

Zamanımızın sapkın düşünce ve hayat tarzına rağmen evini cennetine çevirerek mücadele eden hanımlarımıza saygı ve muhabbetle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi