Dünya gerçekten değersiz mi?
Eskilerin söylemlerinde, dünyanın değersizliğine ve aldatıcılığına vurgu yapılır. Ama ne yazık ki buradaki küçümsemenin dinamiği insanlar tarafından pek anlaşılmaz. Oysa büyüklerin bu tavrı, sadece dünyanın geçiciliğinden değil, cafcaflı yüzüyle insanı kendine çekerek ahiret yurdunu unutturmasından kaynaklanır.
Dünya değerlidir ve değerini yapılan iyiliklerden alır... Çünkü bizler dünya hayatına ahiretin tarlası olarak bakarız. Dünyanın diğer bir yüzü ise Allah'ın tecellisidir ve her bir zerresi bizi Allah'ı tefekküre götürür. Bir ayna gibi bizlere onun yüceliğini gösterir. Eğer dünyaya Rabbimizin yarattığı zengin bir misafirhane olarak bakarsanız tefekkür eder, onun yüceliğini bilir ve kulluk vazifenizi ihmal etmezsiniz. Diğer taraftan dünya ahiret yurdu için bir imkandır ve Cennet ehli ahiretini burada kazanacak, kazandıklarıyla da Allah'ın huzuruna varacaktır. Dünyayı bu şekilde görenler, hayatın verilmiş bir nimet olduğunu bilir ve her nefesini hayırlı işler peşinde tüketir. Her iki durumda da dünyayı değersiz görmek mümkün değildir. Ama dünyayı sırf yiyip içtiğiniz eğlendiğiniz bir güzergah olarak görürseniz, onu değersizleştirir ve anlamsal derinliğini kavrayamazsınız. İşte o zaman dünya sizin için değersiz olur..
Dünyayı, sırf nefsi istek ve beklentilerinin tatmininin giderildiği bir toprak parçası olarak görenler hayatlarını sadece, zevkü sefa sürerek geçirirler. Bu kimseler Dünyanın aldatıcılığına dalarak ahireti unuturlar. Onlar için bu hayat, boş bir eğlenceden ibarettir. Dünyayı ahiret yurdu için bir imkan olarak görenler ise hayatlarını bir kazanç mahalline dönüştürürler. Bizler dünyanın değerli olduğuna inanırız çünkü ahiretimizi burada kazanacağız bunu biliyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.