Devleti ele geçirip, milleti köle gibi gütmek isteyen ve adlarına; “darbeci, cuntacı, 28 Şubat’çı, Ergenekon’cu” denilen örgütler çökerken, bunlara destek veren medya da el değiştirdi.

Güya şimdi medyanın büyük bölümü; “devlet millet bütünlüğünden” yana olan muhafazakâr kesimin emanetinde (!)

Yalnız bir yerde arızalar olmalı ki, hâlâ büyük kayıplar yaşayan darbeci zihniyetle, kol kola gazetecilik yapan yayın organları kadar bir ve bütün değiliz.

Meseleye hiç bu açıdan bakmamıştım. Daha doğrusu bakmaya da lüzum görmemiştim.

Çünkü bizim oğlanları yani muhafazakâr kesimi; patronundan yazarına, yazarından arkalarındaki maddi destekçilerine kadar hemen hepsinin iç ve dış yüzünü bilirim.

Bu sebeple kendi kendime hep derim ki;

-“Bu kardeşlerimizin bir kısmı ‘paraya, makama, mevkiye, şana, şöhrete, ilgiye, tebessüme, iltifata’ yeni kavuştu ve yeni alışıyorlar.

Elbet bu ‘alışma’ ve ‘kavuşma’ öyle kolay kolay hazmedilecek gibi değildir.

‘Alışma ve kavuşma psikolojisi;’ genelde aynı inanç doğrultusunda hareket eden, düğünde gülüşen, cenazede ağlaşan, ortak milli ve manevi değerlerde beraber olan ‘mü’min’ ve ‘mümine’ kardeşlerini ötelemeyi, görmemeyi, duymamayı gerektirir.”

¥

Önceki gün özel radyolardan birisini dinliyordum. Radyodaki konuk ünlü bir muhafazakâr gazetenin, ünlü bir yazarıydı ve rahmetli Özal’ı anlatıyordu.

Konuşmasının bir yerinde şöyle dedi:

-“Medyanın büyük bölümü el değiştirdi ve muhafazakârlaştı ama bazıları garip bir kompleks içerisindeler.

Kendi insanlarına karşı soğuk duranlar, her fırsatta zarar görebilecek malum medyadaki kişilere karşı ise acayip bir yaranma içerisindeler.”

Bu sözler; muhafazakâr medyacıların hepsini çok yakından tanıyan duayen bir gazeteci ve yazarın şu sorusunu hatırlattı.

-“Vakit Gazetesi ve Akit Gazetesi’ne karşı cuntacıların akla hayale gelmedik linç girişimlerini, haydi öteki cuntacı medya görmezlikten geldi. Peki, cuntacıların yapmak istedikleri belgelerle ortaya çıktığı halde, sağcı dediğimiz medya niye görmedi?

Gazetenin basımı sırasında elektriklerinin ve sularının kesilmesi, dağıtım araçlarının sabotaja uğraması, çalışanlarının darp edilmesi ve bunun gibi her türlü canice komploların kurulması planlanmış, muhafazakâr medya için bu haberlerin bir önemi yok mu?”

¥

Ben de bu soruyu, sağcı medyanın “aklıselim sahibi sağcı” okuyucularına havale ettiğimi söyleyerek şu ilaveyi yaptım.

-“PKK’nın yayın organına geçici yayın cezası verildiğinde en çok sağcı medya hopladı ve yapılan haberler üzerine ilgili mevkutenin yayın durdurma kararı kaldırıldı.”

¥

Allah herkese sağlıklı bir ömür versin, yalnız son durağımız musalla taşında cemaate şu iki soru sorulacak:

-“Merhumu nasıl bilirdiniz” ve “Hakkınızı helal ediyor musunuz?

Bu soruyu cevaplayacak olan bu gemideki hepimiziz, diğerleri seyredecek. Üstelik mü’minlerin şahitliği esastır.