Müslümanların Üzerine Ölü Toprağı mı Serpildi?
Siyonistler, Kripto Yahudiler, Masonlar, ateistler, Kemalistler, tüm İslam düşmanları, vesayetçiler; Türkiye'de icazetli ve vasıflı din alimi, fakih, din görevlisi yetiştirecek İSLAM MEDRESELERİ'nin açılması istemiyor?
Böyle medreselerin açılması insan haklarına aykırı mıdır, suç mudur??.. Kesinlikle değildir. Aksine insan haklarının ve din hürriyetinin olmazsa olmaz şartıdır.
Öyleyse soruyorum:
Türkiye'de yaşayan on milyonlarca Sünnî Müslüman niçin bu medreselerin tekrar açılması için gereği gibi, etkili şekilde, yeterli miktarda çalışmıyor, iktidara baskı yapmıyor?
Niçin Ankara'daki ilgili makamlara en az bir milyon dilekçe verilmiyor?
Niçin, siz bizim medreselerimizi açmazsanız gelecek seçimde biz de size oy vermeyiz denilmiyor?
Yine niçin tarikat ve tasavvuf tekkelerinin, zaviyelerinin, dergahlarının tekrar açılması için milyonlarca sûfî vatandaş harekete geçmiyor, yasal sınırlar içinde baskı yapmıyor?
Yine, Diyanet'in devletten bağımsız özerk bir kurum haline getirilmesi istenmiyor?
Niçin, Tevhidî eğitim yapacak İslam mektepleri kurulması için harekete geçilmiyor?
Niçin bu devletin, bu halkın, bu ülkenin bin yıldan fazla kullanmış olduğu İslam/Kur'an yazısı üzerindeki yasakların kaldırılması; Osmanlıca gazete, dergi ve kitap çıkartılmasına imkan verilmesi için milyonlarca vatandaş harekete geçmiyor?
On milyonlarca Müslümanın üzerine ölü toprağı mı serpilmiştir?
Müslümanlar en tabiî ve temel haklarını arayamayacak kadar afyonlanmış ve sersemletilmiş midir?
Heybeliada'daki Rum Ortodoks Ruhban mektebinin açılması gündemde ama İslam medreselerinden bahs eden yok.
Çeşit çeşit masonik dernekler tam ve engin bir hürriyet içinde rahatça toplanıyor, ritüellerini, âyinlerini icra ediyor ama Müslümanların tasavvuf müesseseleri hâlâ resmen ve kanunen yasaktır. Niçin seslerini çıkartmıyorlar?
Bu memlekette İngilizce, Fransızca, Rumca, Ermenice ve diğer bütün dil ve alfabelerle yayın yapmak serbesttir ama Osmanlıca gazete, dergi, kitap çıkartmak yasaktır. Bu zalimane yasağın kaldırılması için uyanık, şuurlu, vicdanlı, kültürlü, vazifeli, sorumlu Müslümanlar niçin harekete geçmiyor?
Evet tekrar bağırıyorum: Müslümanların üzerine ölü toprağı mı serpildi?
Müslüman kesim ayakta mı uyuyor?
Bugünkü gafletin, ihmalkarlığın, nemelazımcılığın yarını hiç iyi olmaz!..
Bu gerçeği bir söyleyen bulunsun...
* (İkinci yazı)
Müslümanlara İlan
1. Farmasonluk, sarıklı Biraderler ile Müslümanların kanına, iliğine, içine, harimine girmiştir.
2. İslamî kesimde, yeşil postlara bürünmüş casuslar, ajanlar, İbn Sebe'ler, Lawrence'lar, Hempher'ler, istihbaratçılar, CIA'cılar, MOSSAD'çılar cirit atmaktadır.
3. Ehl-i Sünneti yıkmak maksadıyla İslam Protestanlığı hareketi alabildiğine teşvik edilmektedir.
4. Müslümanlar büyük, orta, küçük binlerce hizbe, fırkaya, cemaate bölünmüştür.
5. Din ve mukaddesat sömürüsü, islamî hizmet ve faaliyetleri dejenere ve sabote etmek için kasıtlı olarak yaygın hale getirilmiştir.
6. Nifak cereyanları, Ehl-i Sünnet İslamlığını kadınlarla, Feminizm sapık ideolojisi ile sarsmak ve yıkmak istemektedir.
7. Fıkhı, dolayısıyla Şeriatı yıkmak için yoğun mezhepsizlik, telfik-i mezahib propagandası, fıkıh düşmanlığı yapılmaktadır.
8. Bilhassa sabah namazlarında camiler boş tutulmaktadır.
9. Mukaddes İslam dinini AB ve Feminizm standart ve normlarına uydurmak için faaliyet yapılmaktadır.
10. Bir ara camilerin arka tarafına sinema sıraları gibi sıralar, sandalyeler, tabureler doldurularak ibadet yerlerimiz kiliselere ve havralara benzetilmek istenmişti.
11. Şeriat İslamlığı yerine laik ve seküler Kemalist bir İslam türetilmek isteniyor.
12. Kur'an, Sünnet, Şeriat İslamlığı içten yıkılmak isteniyor.
13. Ehl-i Sünnet İslamlığı yerine Fazlurrahmanın tarihsellik ve tatiliye mezhebi getirilmek isteniyor.
14. Kur'ana, Sünnete, icmâya, nassa uymak yerine re'y ile düşünmek ve hareket etmek prensibi öne geçirilmek isteniyor.
15. Toplum içinde sosyal adaleti sağlayan zekatlar Kur'ana, Sünnete, fıkha ve Şeriata aykırı olarak toplanıyor, fakir ve miskin Müslümanlar sefalet içinde bırakılıyor.
16. Müslümanların birleşmemesi, birleşememesi için her türlü şeytanlık yapılıyor.
17. Ümmeti çökertecek israf, sefahat, ahlaksızlık, beyinsizlik her türlü şehvet ve azgınlık sinsice ve açıkça teşvik ediliyor.
Sayın Müslümanların dikkatlerine arz edilir.
* (Üçüncü yazı)
Yazsam mı, Yazmasam mı?
BAZEN içimden bir ses hayli yoruldun, artık yazı yazmayı bırak diyor. Başka bir ses şöyle itiraz ediyor: Bu yazılarla belki pek küçük de olsa bir hizmet ediyorsun, bunu bırakma. İslam'a göre, iktidarı varsa, kişinin ölünceye kadar hizmet etmesi gerekir...
Bendenizin temel vazifelerinden biri, Ehl-i Sünnet Müslümanlığını savunmaktır.
Acaba yazılarımla azıcık da olsa emr-i mâruf ve nehy-i münker hizmeti yapabiliyor muyum?
Birkaç gencin yetişmesine vesile olabiliyor muyum?
Şeytan insana, yaptıklarını allar pullar iyi, parlak ve büyük gösterir...
Kaleme aldığım bazı yazılar, paragraflar, cümleler, büyük yolculukta bana azık olabilir mi?
Bunlar acaba ihlas vizesi alabilir mi?..
Yazmaya devam edeceğim.
Yazılarım bazı Müslümanları da rahatsız edecek.
Birileri benim kendilerini övmemi istiyor.
Ben meddah değilim ki...
Onların parası çok, tutsunlar birkaç meddah onlara övdürsünler zatlarını.
Bendeniz para ile tutulmuş profesyonel ağlayıcı değilim.
Ağlarsam parasız ağlarım, gülersem parasız...
Översem parasız, kınarsam yine parasız...
Böylesi daha iyi değil mi?
Be adam ne istiyorsun sen?
İslam istiyorum, Müslüman istiyorum.
Nasıl olacak bu iş?
Bilgilendirerek, uyararak., aydınlatarak...
Sana mı kaldı?..
Maalesef...
05.05.2012