Bir vefa gecesinin ardından
21 Mayıs 2012 Pazartesi günü Üsküdar Belediyesi ve İHL Sözlük mensuplarının tertip ettiği bir geceye davetliydik.
Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde Pazartesi akşamı yapılan toplantıya gitmek üzere arabanın kontağını çevirdiğimde bir sürprizle karşılaştım. Araba çalışmadı. Oysa serviste bakım yaptıralı iki gün olmuştu. Servisler aslında tamir ederler ama benim saat gibi çalışan araba servisin marifetiyle bozulmuştu. Aradım geldiler çalıştıramadılar, ertesi gün gelmek üzere gittiler.
Benim Bağlarbaşı Kültür Merkezine mutlaka gitmem gerekiyordu. Çünkü toplantı İsmail Kahraman ağabeye vefa gecesiydi.
İsmail Kahraman bizim gençlik dönemimizin önderlerinden biri. MTTB'nin dindar gençliğe kazandırılmasında emeği geçenlerin başındaki bir isim. 1960 sonrası İslami hareketlerin hemen hepsinde önemli görevler üstlenmiş bir büyüğümüz. Bilahere Birlik Vakfı'nın kuruluşunda motor görevi yapmış, siyasi hareketlerin içinde bulunmuş, iki dönem milletvekili seçilmiş, meşhur 28 Şubat sürecinde örnek bir kültür bakanlığı yapmış her şeyin ötesinde bizim neslimizin ağabey olarak bildiği önemli bir şahsiyet. Son olarak da Birlik Vakfı İstanbul Hukukçular Kulubü Anayasa Heyeti'nde bize başkanlık eden bizim tabirimizle İsmail Ağabey. Bu camiada herkesin ağabeyi. Onun vefa gecesinde bulunmamak başkasını bilemem ama benim için çok büyük ayıp olurdu.
Arabam çalışmıyor diye özür dilemek yakışık almazdı. Metroyla, vapurla, dolmuşla Bağlarbaşı'na giderken de üzülüyordum. Pazartesi akşamı, mesai günü, koca salon dolmazsa yazık olacak diye yol boyunca kendi kendime üzüldüm.
Kültür merkezinin önüne gittiğimde üzüntüm biraz daha arttı pek kimseler görünmüyordu. Akşam namazını merkezin alt katında büyükçe bir odaya yayılan hasırlar üzerinde kılarken cemaat artmaya başladı. Bir iki safla başladığımız namazın sonunda koca oda dolmuştu, biraz umutlandım. Ama odadakiler salonun onda birini bile doldurmazlar diye yine üzülüyordum.
Namazdan sonra herkes salona yöneldi. Biz B. Yaşar Öztürk ile hatıra defterine bir not yazalım diye biraz geciktik, nasıl olsa salon büyük yer bulma problemimiz olmaz dedik. Sonra salon kapısına yöneldik. Kapıdaki görevli efendim salon doldu yer yok diyerek bizi öteki kapıya yönlendirmek istedi. Kapıyı açtık hakikaten koca salon dolmuştu. Boşuna üzülmüşüm. Kalabalığı görünce rahatladım.
Mesai günüymüş, koca salonmuş, benimkisi tamamıyla kuruntudan ibaretmiş. Anılan insan İsmail kahraman olurda hiç salon boş kalır mı? Sadece İstanbul'dan değil Anadolu'dan Trakya'dan yüzlerce seveni koşmuş gelmişti İsmail Ağabey'in vefa gecesine. Sırf bu geceye katılmak için Rize'den Edirne'den gelenleri gördüm.
Vefa, vefalı insana gösterilir. İsmail ağabey kimseye vefasızlık etmemiş ki insanlar vefa gecesinde onu yalnız bıraksın. Kimseye karşı kibirle gururla yaklaşmamış, herkese iyilik etmek için çırpınmış ve her şeyden önemlisi gençlik hareketinden siyasi çalışmalara kadar her dönemde inancından, kültüründen, tarihinden, medeniyet anlayışından taviz vermemiş; en zor zamanlarda bile dik durmasını bilmiş ve dik durmayı öğretmiş. Böyle bir ağabeyi sevenleri neden yalnız bıraksın ki?
İsmail ağabey vefa gecesindeki katılım ile de örneklik etmiş ve dostlarına fevkalade anlamlı bir mesaj vermiştir.
İsmail Kahraman ağabeye vefa gecesi birinci dünya savaşından günümüze kadar ülkemizin içinden geçtiği badirelerin resmi geçidi, bu süreçte dindarların maruz kaldıkları baskılar ve batılılaşma politikalarının dindarlar üzerindeki olumsuz etkileri, dindarların günümüze kadar sürdürdükleri mücadelenin tarihçesi olmuştu.
Özellikle İsmail ağabeyin talebe hareketlerine fiilen katıldığı 1960 sonrası yaşanan olaylar ve verilen mücadelenin boyutları dile getirildi. MTTB'nin, Büyük Doğu'nun, Milli Nizam Partisi'nin, Milli Selamet Partisi'nin, Refah Partisi'nin, Fazilet ve AK Parti'nin içinden geçtiği dönemler İsmail ağabeyin ve şahitlerinin dilinden özetlendi.
Mustafa Şimşek, Hadi Salihoğlu ve ben Feyzullah Kıyıklık beyin arabasıyla dönerken hepimiz mutluyduk. Vefa gecesi bize moral vermişti. İyi insan olma dersi vermişti.
Büyüklerimize artık hayattayken vefa programları düzenlemek gibi güzel bir gelenek başladı.
Üsküdar Belediye Başkanımız Mustafa Kara beye ve İHL sözlük mensuplarına bize böylesine güzel bir gün yaşattıkları için teşekkür ediyor, İsmail ağabeye hayırlı ömürler diliyorum.
Bendeniz vefa gecelerini, "Küçüklerine merhamet etmeyen, büyüklerine saygı göstermeyen bizden değildir" emr-i Peygamberisine imtisalin bir başka şekli olarak algılıyor ve emeği geçenleri kutluyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.