Sevgili Müslüman Kürt Kardeşlerime
Bendeniz, bir Müslüman olarak ırkçılık yapmam. Sâlih bir Kürdü, fâsık bir Türke tercih ederim. Sâlih bir Türkü de fâsık bir Kürde tercih ederim.
Müslüman Kürtler benim din ve iman kardeşlerimdir. Bu ülkeyi, diğer çeşitliliklerle birlikte paylaşıyoruz. Üzerinde yaşadığım geminin parçalanıp batmasını istemem.
Türklerin sâlihleri ve fâsıkları olduğu gibi, Kürtlerin de vardır.
Dünyada her zaman kavimlerin, ırkların, toplumların içinde iyiler ve kötüler olagelmiştir.
Önemli olan sâlihlerden olmaya çalışmak, onları sevmek, onları desteklemektir.
İzin verirseniz siz Kürt kardeşlerimi bazı hususlarda uyarmak istiyorum:
1. "Gemiyi" batırmaya yönelik terörist Kürt hareketinin yaptıkları gerçek Kürtlerin, sâlih Kürtlerin işi değildir.
2. Şu anda kendilerini Kürt gösteren hayli Kripto Hıristiyan ve Kripto Yahudi vardır.
3. Onların amaçları, ülkede iç barışı ve toplumsal mutabakatı sağlamak değil, Ermeni ve Yahudi emellerine hizmet etmektir.
4. Kürtlere en fazla zarar ve ziyan verecek şey, Kripto Hıristiyanların, Kripto Yahudilerin, Pakradunilerin planladığı, kışkırttığı ve yönettiği terör hareketidir.
5. Cumhuriyet devrinde Kürtlere çok zulm edilmiştir, bunu kabul ediyorum ama zulme uğrayanlar sadece onlar değildir. Sünnî Müslümanlara, gerçek Alevîlere de korkunç zulümler yapılmıştır.
6. Kürt Türk demeden nice ulema, fukaha, meşayih idam edilmiştir.
7. "Gemi" batarsa, parçalanırsa hepimiz bundan zarar göreceğiz, bir kısmımız feci şekilde yok olacaktır.
8. Müslüman Kürt kardeşlerime gerçek ulemaya, gerçek fukahaya, gerçek şeyhlere, Bediüzzaman'a tâbi olmalarını, onların sözlerini dinlemelerini, öğütlerini tutmalarını acizane tavsiye ediyorum.
9. Bir Müslümanın Kripto Hıristiyanlara, Kripto Yahudilere, Zerdüştîlere, fasık ve facirlere tabi olması ayıptır, günahtır, suçtur, beyinsizliktir.
10. Ulema, fukaha ve meşayihe tabi olan Mevlasını bulur, insî şeytanlara tâbi olan belasını...
11. Hangi ulemaya, hangi fukahaya, hangi şeyhlere tabi olmalıyız?.. Gerçek olanlarına... Geçerli icazet sahibi olanlarına... Dünyalık için dini satmayanlara... Resulullahın ve Sâlih Seleflerin yolundan gidenlere...
12. Sakın biri çıkıp da "Bu herif bozuk düzeni savunuyor..." demesin, bendeniz ömrüm boyunca bozuk ideolojik düzene, sapık sisteme karşı olmuşumdur. Mahkemelerde sürünmüş, cezaevlerinde, gurbetlerde çile çekmişimdir.
13. Irkçılık ve kavmiyetçilik 19'uncu asırda çıkartılmış bozuk ideolojilerdir. Hiçbir Müslüman bunları benimsemez, benimseyemez.
14. Ülkemizde irili ufaklı 78 etnik kökene mensup halk yaşamaktadır. Bunların barış ve mutabakat içinde yaşamaları selametimiz ve geleceğimiz için şarttır.
15. PKK terör hareketini Müslüman Kürtler değil derin devlet, vesayet sistemi, resmî ideoloji, Kriptolar çıkartmıştır.
16. Hangi ırka ve cemaate mensup olurlarsa olsunlar, bütün Türkiye Müslümanların hak, âdil, doğru bir sistem için elbirliğiyle çalışmaları gerekir.
17. Müslümanlar böyle yaparlarsa, bu amaçta birleşirlerse güçlü bir çoğunluk olur, aksi takdirde bir sürü azınlık ve parça haline düşer zillet, esaret ve rezalet içinde yaşar.
Allah hepimize akıl, fikir, vicdan, basiret, firaset, hikmet nasip etsin.
Cenab-ı Hak Türk, Kürt, Arnavut, Çerkez, Gürcü, Sünnî, Alevî... cümlemize akıl, fikir, vicdan ihsan buyursun.
Üzerinde yolculuk yaptığımız Türkiye gemisinin batması bir felaket olur.
Ne Kürt kalır, ne Türk...
Selam ve hürmetlerimle.
* (İkinci yazı)
Bulgaristan'da Deprem Olmuş
İtalya'dan sonra Bulgaristan sarsıldı. Yerin şiddetle deprenmesi Edirne'de de hissedilmiş, halk sokaklara dökülmüş.
İstanbul valisi bir hafta önce ne demişti: "Bir İstanbul zelzelesinde tahmin edilen ölü sayısını söylemeye dilim varmıyor..."
İstanbul büyük depremini bekliyor ve mega kentin son yeşil alanlarındaki, halkın nefes alacağı yerlerdeki dev inşaatlar hızla yükseliyor.
Vali bey rakam vermiyor ama uzmanlar bir milyon kişinin ölebileceğini söylüyor. Ağızlarından yel alsın!
Bir milyon da yaralı olacak. Onlara, nerede ve nasıl bakılacak?
Evleri yıkılanlar nerelerde çadır kuracaklar?
Ekmek, su, tuvalet ihtiyaçları nasıl karşılanacak?
Deprem kışın olursa nasıl ısınacaklar?
En az yirmi bin yangın çıkacakmış, bunlar nasıl söndürülecek?
Milyonlarca vatandaş nasıl şehirden kaçacak?
Deprem yaklaşıyor deprem yaklaşıyor...
Ufuklar yaklaşıyor yaklaşıyor...
Ooof ooof ooof!
Ne sıkıcı ve iç karartıcı şey bu deprem...
Bırakalım bu konuyu, başka şeyler de oluyor bu aziz memlekette.
19 Mayıs törenlerinde bir oğlan ile bir kız güreşmiş, alt alta üst üste...
Bak ünlü artiz bir haftada 17 kilo vermiş...
Sayın Başbakan Sayın Kılıçdaroğluna vermiş veriştirmiş.
Sayın Kılıçdaroğlu hiç susar mı, o da ağzına geleni söylemiş...
Futbolcu Çapkın yeni sevgilisiyle basılmış.
Biri binbaşı üç subay şehit olmuş.
Birileri HES demiş, köylüler pes dememiş.
Gazete yazıyor: Dut kurusu her derde devadır:..
Öteki gazete aynı şeyi dağ çileği için yazmış...
Bir din baronu doların milyarlarına hükm ediyormuş.
Adana'da aç, borçlu, perişan, sefil, yoksul mu yoksul çaresiz anne intihar etmiş, iki küçük çocuğu yetim kalmış.
Ünlü yarış atı çiftleşirken kalp sektesinden ölmüş.
Mısır şurubundan halis bal yapanlar, yakalanınca marka değiştirmişler.
Muhalefet zehir zemberek kınarken, yağcı yalakalar göklere çıkartıyor.
Müjde!... Filan yaylada dört yapraklı yonca bulunmuş.
Başka bir müjde: Liseli bir kız yaşlanmayı önleyen formülü bulmuş.
Elli bir yaşındaki çılgın aşık 14 yaşındaki sevgilisini okulun önünde tüfekle vurup öldürmüş.
Feribotta iki azgın ve kızgın âşık yolcuların önünde deliler ve kudurmuşlar gibi hiç durmadan sevişmiş.
Zelzele geliyor... Bütün bu yazdıklarım oluyor... Rantçılar rantlarını yiyor... Gafiller başlarını kuma sokmuş... Ortaköy'de sabaha kadar vur patlasın çal oynasın eğlenceler gırla gidiyor... Sabah namazı vaktinde on milyonlarca Müslüman leşler gibi uyuyor... Umre seferi yapan turistik uçaklarda hiç boş yer yok... Zam Zam Tower'in üst katındaki kral süitinden Kabe'ye dürbünle bakıyor... Sıkma başlı Zafire hanım çok pahalı ve israflı lüks jeepini gururla sürüyor... Açlıktan intihar eden din kardeşi onun umurunda mı? Velhasıl ehl-i dünya dünyada, ehl-i ukba ukbada... Her biri bir sefada...
Depremin adım seslerini duyabiliyor musunuz bütün bu hengâme içinde...