Sıkışınca; dedem de hacıydı?
Bu sözü çok duymuşsunuzdur
Kemalistlerin
Atatürkçülerin
Dindarlara zulmedenlerin
Laiklerin
28 Şubatçıların
Ergenekoncuların
Bilumum baskıcı ve yasakçıların maskeleri düştüğünde sığındıkları tek cümle bu
Dedem de hacıydı
Ninem de türbanlıydı
(Türban ifadesi bana ait değil.)
Bir haftadır Toyotanın Sakaryadaki tesislerinde dini ayrımcılık ve baskı uygulandığı yönündeki iddialar TBMM İnsan Hakları Komisyonunda görüşülüyor
Hakkın teslimi ve haklının ortaya çıkması noktasında bu çalışmanın bitirilmesini bekleyeceğiz
Kimseyi peşinen ve önyargıyla suçlu ilan etmeyiz
Etmiyoruz da
Ama Toyota Genel Müdürü Orhan Özer, iddiaların asılsız olduğunu belirterek, Bizler de inançlı insanlarız. Benim iki dedem, biri Hacı Ali diğeri Hafız Hasan.deyince bu yazıyı yazmak farz oldu
Bizler de ile başlayan bir cümle
Suçluluk psikolojisinin dışa vurumudur
Dönüp geçmişe baktığımızda
Nerede bir örtü yasağı varsa
Nerede bir namaz yasağı varsa
Nerede bir oruç yasağı varsa
Bu insanlar net bir şekilde ortaya çıkıp inançlarını,ideolojilerini ve yasaklarını savunmak yerine bizler de
ile başlayan cümleler kurarak kıvırma yoluna gitmişlerdir
Bu tavrın hala devam ettiğini görüyoruz
Din ve dindarlık kimsenin tekelinde olmadığı gibi inancını yaşamak isteyenlere de baskı, dayatma ve haksızlık kimsenin haddine değil
Bir kurum veya kuruluş personel alımında alacağı personelin bilgi, beceri, ehliyet, liyakat ve yeteneğine göre mi?
Yoksa
Namaz kılıyor musun? oruç tutuyor musun? İçki içiyor musun gibi tamamen şahsın özel hayatını ilgilendiren sorulara verdiği cevaplara göre mi alım yapacak
Doğrusu bu konularda hassasiyeti olan kurumlar bunu açık ve net olarak ortaya koymalıdırlar ki Müslüman mahallesinde kimlerin salyangoz sattığını bilmek herkesin hakkı
Hem Müslümanı aşağıla hem de Müslümana mal sat devri kapandı
Bir çok Avrupa ülkesinde bile firmaların çoğu çalıştırdıkları Müslümanların inançlarına saygıyla birlikte ehliyet ve liyakatı göz önünde tutarak personel çalıştırdıkları halde bizim ülkemizde laikliğin bilinçli bir şekilde yanlış yorumu ve bir takım zihniyetlere yaranıp rant sağlama çabası yüzünden vasıf ve nitelikten ziyade sakal, örtü, namaz gibi bireysel şahsı ilgilendiren konularla iş yapmayı ve gündemde kalmayı tercih edenler olduğu bir gerçek
Bir firma ateist de çalıştırabilir
İnançlı olanı da
Bir firma başörtülü de çalıştırabilir
Mini etekli olanı da
Kendi bileceği iş
Ancak firmalar çalıştırdıkları personelin inancına müdahale etmek bir yana o inancını yerine getrime noktasında her türlü kolaylığı sağlamakla mükelleftir
Aksi durum
Haksızlıktır
Hukuksuzluktur
Zulümdür
Yazımızın başlığına dönersek
Senin deden hacıydı da
Ninen türbanlıydı da
Sen neden hacı değilsin
Sen neden türbanlı değilsin
Deden mi Hacca giderken yanlış yaptı yoksa sen mi ona layık bir torun olamadın
Ninen mi türban takarken yanlış yaptı yoksa sen mi her yerini açarak ona layık bir torun olamadın
Burada bir tezat var
Hacı olup olmaman, türban takıp takmaman, namaz kılıp kılmaman oruç tutup tutmaman kimseyi ilgilendirmiyor ama sıkışınca benim de-deyip ortaya çıkman herkesi ilgilendiriyor
Sen önce kendinden, inancına müdahale ettiğin insanlardan haber ver de sonra dedene, ninene sıra gelir
Mezarlar tek kişilik
Ve herkes kendi mezarına giriyor
Bırak deden yerinde rahat uyusun!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.