Okul Ayırımı Yanlış!
Okul çağındayken kıssatün lâ tentehî başlıklı bir hikâye öğrenmiştik.
Yani, bitmeyen hikâye
Türkiyede İmam Hatip Okulları da aslında bitmeyen bir hikâye
Bu hikâyeyi bitirmek isteyenler oldu.
Ama başaramadılar.
Onlar bitti, bu okullar bitmedi.
Bitmesi de mümkün değil!
Çünkü, su kadar, ekmek kadar, hava kadar gerekli bu okullar.
***
İmam Hatip Okullarını gereksiz görenler yok mu?
Elbette var ve bundan sonra da olacak
Onların varlığı bizi rahatsız etmez.
Bizi rahatsız eden şey, okullar arasında ayırımcılık yapılmasıdır.
Okul ayırımı çok yanlış!
Yasalara göre, sistem içinde bütün okullar devletin okullarıdır.
Ancak, gördükleri derslerin ağırlığına göre farklı isim alırlar.
Bu, dünyanın her yerinde böyledir ve doğaldır
Bazılarında fen ağırlıklı dersler okutulur, bazılarında sosyal dersler
Birinde yabancı dil ağırlıklıdır, diğerinde müzik, resim, güzel sanatlar
Değişik meslek alanlarında da o mesleğin dersleri ağırlıklı olarak okutulur
İmam hatip okullarında da din ağırlıklı dersler vardır
Olay budur!
***
Tanzimat sonrası, dinin, dini değerlerin ve din eğitiminin sistem dışına itilmesiyle yerleşen sakat anlayış, ne yazık ki, değişik isimler altında açılan din ağırlıklı derslerin okutulduğu okullara hep öteki gözüyle bakılmış, diğer okullar yanında bunlar hep üvey evlat muamelesine tabi tutulmuştur.
Geçen süreci ve yapılan haksız uygulamaları burada anlatmaya gerek yok!
Bu, malumun ilamı olur.
Bu gerçek ortada iken, kendisini milliyetçi-muhafazakâr-demokrat tanıtan birilerinin görüşlerinin imam hatip okullarını öteki görenlerle paralellik arzetmesi, bu okulların yeterince tanınmadığını gösteriyor!
Yazık!
Milliyetçi denince milli değerlere sahip çıkan anlaşılır.
Muhafazakârlık ise, din ağırlıklı geleneğin savunulmasıdır.
Demokratlığa gelince, halkın iradesinin yönetimde tecelli etmesini istemekten başka bir şey değil!
Bahse konu Türkiye olunca, bunların üçünün de içinde, ana unsur olarak dini inanç ve dini değerler tartışmasız vardır.
İmam Hatip Okullarının mayasında, bu üç değerin izlerini ve etkilerini görürsünüz.
Siz, hem kendinizi milliyetçi-muhafazakâr-demokrat olarak tanıtacaksınız, hem de imam hatip okullarının gereksiz olduğunu savunacaksınız!
Bu çelişkiye kargalar bile güler!
***
İmam hatiplilerin aidiyet duygusuyla kendilerini okullarının ismiyle ifade etmeleri çok doğaldır.
Benzer ifadelerin başka okul mensupları için de kullanıldığını biliyoruz.
Darüşşafakalılar, Vefalılar, Mülkiyeliler, Harbiyeliler, Tıbbıyeliler
gibi.
Bu ifadeleri ayırımcı olarak nitelemek çok saçma!
Hele hele imam hatipliler ve diğerleri şeklinde öğrencileri kamplara bölmek kadar tehlikeli bir iş olamaz!
Okullarımızın tümünde okuyan öğrencilerimizin hepsi bu ülke insanının evlatları
Hepsi bizim çocuklarımız.
Ailelerinin veya kendilerinin tercihi, farklı okullarda okumalarına yol açıyor o kadar!.
Hiç kimse bu tercihleri sebebiyle onları kınayamaz veya aşağılayamaz
Hele, kendisini milliyetçi-muhafazakâr ve demokrat olarak niteleyenler, asla!...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.