D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Kaşgar: Tarihimizin başlangıcı

Kaşgar: Tarihimizin başlangıcı

Kaşgar, Müslümanlıktan sonra Türk tarihinin besmelesinin çekildiği, önsözünün yazıldığı şehir...

Genç Satuk Buğra’nın 3. Büyük Karahanlı hükümdarı olarak tahta çıktıktan sonra tarihimizin seyrini değiştirecek bir başlangıç yapacağı tahmin edilebilir miydi?
Elbette bu genç şehzadenin düşünce ve inanç oluşumu bilinmez değildi, belki kestirilemeyecek olan, onun kendi inanç ve düşüncesini halkına telkin etme konusunda ne yapacağı veya yapamayacağı idi.
Satuk Buğra’nın Karahanlı tahtına çıkış tarihi olarak miladî 926 yılı kabul ediliyor. Hicretten 313 yıl sonra... Daha önce müslüman olup Abdülkerim adını almış olan genç hükümdar İslâmın Sünni-Hanefi yorumunun halkının resmi ve geçerli inancı olduğunu ilan etmiştir. Bununla kalmamış, kendi soyundan atalar dini üzere olanlarla mücadele etmiştir.
Satuk Buğra Han, kendi adıyla anılan bir destanın kahramanıdır artık...
Kaşgar’da ortaya çıkan bu destan, iki büyük yazıcı bulmuştur: Yusuf Has Hacib ve Kaşgarlı Mahmud.
İslâmi Türk edebiyatının ilk ve büyük eseri, bu topraklarda ortaya çıkmıştır: Kutadgu bilik. Kutlu veya mutlu olma bilgisi...
Balasağunlu Yusuf Has Hacib, mesnevi nazım şekli ile 6645 beyitlik bir eser ortaya koymakla, bir edebiyat geleneğinin başlangıcını yapmıştır. O günden bugüne türkçe yazan, eser ortaya koyanların öncüsü hiç şüphesiz Yusuf Has Hacib’dir.
Onun eseri olmasa idi, Karahanlı tarihi belki bu kadar hatırlanmayacaktı.
Yusuf Has Hacib gibi, 11 asırda yaşamış bir başka şahsiyet daha vardır ki, dilimizi, edebiyatımızı, kültürümüzü gerçek anlamda derinleştiren öncü bir eser ortaya koymuştur: Divanü Lügati’t-Türk.
Kaşgar’dayız, bu üç büyük tarihi şahsiyetin kutlu topraklarında!
Yusuf Has Hacib’in türbesi şehrin içinde. Mao’nun tam bir vandalizm örneği olan “kültür devrimi” sırasında ilk yıkılanlar yapılardan biri Yusuf Has Hacib’in kabri. Uygurlar kültür devrimini kendi dillerinde “medeniyet inkılabı” olarak söylüyorlar.
Bir medeniyet inkılabı ki, bin yıllık köklü bir medeniyeti ortadan kaldırmak için güç kullanıyor!
Yusuf Has Hacib’in kabri 1986’da yeniden ayağa kaldırılıyor. İşte bugünkü dilimizle onun bir sözü:
“Doğan ölür, ondan eser olarak söz kalır. Sözünü iyi söyle, ölümsüz olursun.”
Balasagunlu ölümsüzlüğün sırrına ermiş. Ona zamanının en büyük diktatörü olan, tek sözü milyarları harekete geçiren Mao’nun dahi gücü yetmemiştir.
Şiddetin hükümran olduğu zamanlarda ölüler dirilerden güçlüdür!
Bu sırra erenlerden diğer öncünün kabri Kaşgar’a 45 kilometre mesafede. Dün yazdığımız gibi, 20. yüzyılda dirilip yeni bir hayat sürüyor Kaşgarlı Mahmud.
Kaşgar’a en uzak mesafede bulunan Satuk Buğra Han.
Onun Artuş (Ardıç) ilçesindeki kabrinin ziyareti, bize verilen programdaki bir yazım hatasından ötürü gerçek bir sürpriz oldu. Bir yitiğimizi bulmuş gibi sevindik.
Ardıç’daki Abdülkerim Satuk Buğra Han kabri de, diğer iki kabir gibi yeşillikler içinde. Türbenin yanına son yıllarda büyük bir mescit/cami yapılmış.
Çin asıllı rehber anlatıyor Satuk Buğra Hanı... Mütercim çevirmekte güçlük çekiyor. Fakat biz gönülden anlıyoruz...
Türbeye girer girmez bizimle birlikte olan Uygur yöneticiler sağda bir masa üstüne konulmuş olan siyah bir taşı okşuyorlar.
Satuk Suğra Han Kur’an okuduktan sonra bu taşı yastık olarak kullanırmış.
Dün gece yar hanesinde yastığım bir taş idi!
Hacerülesved gibi bir göktaşı olan bu kara taşı biz de muhabbetle okşuyoruz.
Niyetimiz bir aşrı şerif okuyup, Abdülkerim Satuk Buğra Han’a rahmet dilemek... Mehmet Sılay alçak sesle okumaya başlıyor:
“Bismillahirrahmanirrahim Fezkürunı ezkürküm veşküru lı ve la tekfürun Ya eyyühellezıne amenüsteıynu bis sabri...” Orada bulunan hoca sakallı bir zat devamını getiriyor. İlk defa Kaşgar’da bir türbede bir hocanın görevli olduğunu görüyoruz. Onun usulüne uygun okuyuşundan ziyadesiyle memnun oluyoruz.
Yaşayanlar bir tarafa, bin yıldan daha önce toprağa karışan ölülerin diriliği bizi mutlu ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi