Beşşardan selam var!
Beşşardan yerli şebbihaya yani Türkiyedeki taraftarlarına bol selam var.
İran kanallarına konuşmasında Türkiyede hükümetten ayrı düşünen bir kesimin varlığına dikkat çekiyor ve Türkiyeyi incitirim ama onları incitmem, onların hatırına çiğ tavuk yerim diyor. Cumhuriyet gazetesini çanak ve kanal olarak kullanan Beşşar, Türkiyedeki dostlarına bu vesile ile ulaşmaya ve onlara selam vermeye çalışıyor. Türkiyedeki dostları kimler? Malum başta Kılıçdaroğlu olmak üzere Ertuğrul Özkök tipli topyekün savaşçılar. Onlar için cephenin dahilde veya hariçte kurulmasının hiç önemi yok. Türkiyede Suriye rejimini canhıraş bir biçimde savunmak için Ertuğrul Özkökden daha fazla kalem oynatan olmadı. Zira balyozlar Türkiyede başarısız kalsa da Suriyede milletin sırtına iniyor. Özköke göre onlar nasıl olsa Sünni! Özkök katliamcı rejime arka çıktığının hesabını vermek yerine öteki ezbercilerle birlikte Türkiyenin Suriyede Sünnilik yaptığını savunuyor. Mübareke karşı çıkanlar Sünnici değiller de neden Beşşara karşı çıkanlar Sünnici oluyorlar? Bunlar acaba dürbüne tersinden mi bakıyorlar? Suriye rejimi yalan üzerine inşa edilmiş bir rejim. Hatta Yahudiler gibi darp ederken ciyak ciyak bağırıyor ve darp edildiğini savunuyor. Zeytinyağı gibi hep üste çıkıyor. Beşşardan önce A Habere konuşan, Joseph Goebbels, Ahmet Said veya Sahhaf silsilesinin son versiyonu ve halefi Suriye Enformasyon Bakanı Omran El Zubi Türk uçaklarıyla İsrail uçakları birbirine benziyor. İsrail uçağı Suriyeye girerse ateşle karşılaşır. Uçak İsrail uçağı sanılmış olabilir, biz Türk uçağını düşürmek istemedik diyor. Bu Yahudilerin Hazreti Musaya sözleri gibidir: İneği benzettik ve vasfını ayıramadık (al bakaratu teşabehe aleyna). Suriyeliler de inek yerine uçağı birbirinden ayıramamışlar! Eh sakarlıkları zaten üzerlerinde. Uçağı düşüren takımın elinde radar da bulunmuyormuş. Adam biz düşürmedik diye yemin billah etse bile yeminine halel gelmez ve bozulmaz. Zira çokları karmaşık yeni hava savunma mekanizmasından dolayı Türk uçağını muhtemelen Rusların düşürdüğüne inanıyor.
Lavrov da sıkışmış durumda. Bizlere bir şeyler anlatmaya uğraşıyor. Suriye rejiminin nefesini kesen Türk cephesini gevşetmeye çalışıyor. Üç koldan hareket halindeler. Lavrov uçak konusunda somut verileri olduğunu ve Türkiye ile paylaşmak istediğini söylüyor. Esattan farklı ne söyleyecek ki? Zira onun söyleyeceğini Esat asaleten söylüyor ve Türkiyeyi kışkırtma amaçlarının olmadığını ileri sürüyor. Koroyu tamamlayan ve iş bölümünün öteki ayağını temsil eden İran Devrim Muhafızları Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Hacızade, Malatyadaki NATO radar üssüne karşı yeni bir balistik füze geliştirdiklerini açıkladı. Şimdi durduk yerde Kürecik ve radar meselesi nerden çıktı? Herhalde en iyi savunma saldırıdır mantığıyla hareket ediyor! Hacızade aynı konuşmasında, Türkiyeli pilotların öldüğünü ileri sürdü ve bayağı kederlendiğini de ilave etti. Onu ne ilgilendiriyorsa! Dost başa düşman ayağa bakar! Malikinin bakanları ile İranlılar neden Türkiyenin Suriyenin içişlerine karıştığını soruyorlar. Gelde tahrik olmadan cevap yetiştir! Halbuki Maliki ve bakanlarının oturdukları koltuklar kendilerine Amerikan işgalinin bir hediyesi! İran rejimi, Maliki hükümeti ve Rusya neden kanlı Esat rejimini ayakta tutmak için Suriye halkının doğranması ve sindirilmesine katkı sağlıyor, silah ve mühimmat yardımı yapıyorlar? Türkiye muhaliflere sadece siyasi destek veriyor. Lakin şer cephesi Beşşar rejimine siyasi destekten maada, silah desteği ve onun ötesinde fiili destek veriyor. Bundan dolayı Sunday Times gibi kimi İngiliz gazeteleri Türk uçağının Rusya tarafından düşürüldüğünü ileri sürüyorlar. Hacızade daha önce de çemkirmiş ve İsrailden evvel hedeflerinin Türkiye olduğunu söylemiştir. Bu Suriyede test edilmiş oldu ve Beşşar rejimiyle birlikte ilk hedefleri İsrail değil masum Suriye halkı olmuştur. Hacızadenin sözleri test edilmiş ve testten geçmiştir.
Bakanı Omran ez Zubi Esattan, Esat ise bakanından daha yalancı. Daha önce İsrail uçaklarının aynı mevkide üç kez Suriye hava sahasını ihlal ettikleri için Türk uçağını İsrail uçağına benzettiklerini söylemiş ve buna çok kederlendiğini ilave etmiş. Cumhuriyet aracılığıyla pilotların yakınlarına taziyelerini sunan Esat, Türkiyenin savunduğu gibi Türk uçağının Suriye sınırları içinde düşürülmesi halinde resmi olarak özür dilemekte bir an bile tereddüt etmeyeceğini ve yine de İsrail uçağı zannederek bir Türk uçağını düşürmekten dolayı teessüf ettiklerini ifade etmiştir. Erdoğan ne yaparsa yapsın Suriye kuvvetlerini sınıra yığmayacaklarını zira Türk halkının dost bir halk olduğunu da ileri sürmüştür. Öyleyse yıllar yılı niye baba oğul PKKyı desteklediler ve onun ötesinde ASALAya kol kanat gerdiler? Türk halkını dost bildikleri için mi? Suriye rejimi müseccel marka yalancı ve düzenbaz bir rejimdir. Dostları da öyledir. Hiçbir şeylerine inanılmaz. Özellikle mevcut İran rejimi de öyledir. İslam dünyasının başına büyük gaileler açmış, çoraplar örmüş ve bölgeyi bir savaştan diğerine sokmuştur. Ama süngüsü düşmek üzeredir. Bizim kimsenin diniyle mezhebiyle alıp veremediğimiz yok. Sadece biz safdil olan insanlarımızı bunların tehlikelerine karşı uyarmaya çalışıyoruz. Onların özlerinin ve sözlerinin insanların algıladıkları gibi olmadığını anlamalarına gayret ediyoruz. Pazarladıkları şey mağşuş akçedir. Bundan dolayı zorunluluk tahtında ve kerhen halkımızı bunların tehlikesine karşı uyarmayı üzerimize borç biliyoruz. Irak ve Afganistan meselesi ve bu ülkelerin işgalinde işbirliği ve ardından ikinci kez Suriyede yaptıkları ve tüy diktikleri yanlışla birlikte İslam dünyasında fecr-i kazip olan İranın Pers güneşi solmaya başlamıştır. İçteki ve dıştaki düşmanlarına ve gafillere rağmen Türkiyenin yıldızı parlıyor. Bu da karşı cephenin kinlerini biliyor. Biz de Kuran buyruğundaki gibi deriz: Kul mutu bigayziküm. Kininiz sizi öldürecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.