Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan o görüntüleri izlediniz mi? Küçük bir çocuk İsrailli askerlerin çizmeleri altında çığlık atıyor. Vicdani duyarlılığını kaybeden iki asker bir yandan çocuğa tehditler savuruyor diğer taraftan acımasızca vuruyorlar. İzlerken insanın vicdanı elvermiyor. Bizler yaşadığımız ya da gördüğümüz haksızlığı unutmaya ve ört bas etmeye meyilliyizdir. Ama yıllardan beri, Filistin'den yükselen çocuk çığlıkları bütün dünyanın, işitmeyen kulaklarına ve görmeyen gözlerine rağmen Müslümanların içinde birer kor ateş olup yanmaya devam ediyor.

Sizler o görüntüleri izlediğinizde ne hissettiniz? Bu çocuğun yerine kendi çocuğunuzu ya da kendi çocukluğunuzu koyduğunuzda ne düşündünüz? Herhalde irkildiniz ve Allahü Ekber! Diyerek duaya kalktınız...Duvarları yumrukladınız, koca dünya boşaltılmışta siz yapayalnız kalmış gibi oldunuz değil mi? Etrafınızda, insan hakları, özgürlük, demokrasi, çağdaşlık, modernlik, ekonomik refah, bireyin hakları....diyen fert ve toplumlar, sivil kuruluşlar vardı ama hiç kimsenin bu çocuğun çığlıklarına yetişemediğini ve söylenen her sözün boş birer avuntudan ibaret olduğunu gördünüz öyle değil mi?

Bu dramatik olayı görüntüleyen Raed Ebu Rimle, " bağrışmalar duydum ve küçük bir çocuğun midesini tekmeleyen bir polis gördüm. Polis bıraktıktan sonra baktığımda çocuğun korkudan altını ıslatmış olduğunu gördüm" diyor.

Bildiğiniz üzere Birleşmiş milletler örgütü 1959 yılında 10 ülkeyi içeren çocuk hakları bildirisini yayınladı. Bu ilkelerden üçü şöyle: Çocuklar, savsaklamanın zulmün ve sömürünün her türüne karşı korunmalıdır. Çocuk ırk din ya da insanlar arasında ayrılık yaratan durumların gerektirdiği ilişki ve davranışlardan korunmalıdır. Çocuk her türlü zulüm ve baskıya karşı korunmalıdır. Çocuk güç ve yeteneklerini insanlığın hizmetine adayacak anlayış sabır evrensel barış dostluk ve kardeşlik duygusu ve düşüncesi içinde yetiştirilmelidir.... Görüldüğü üzere, bütün bunlar sadece kağıt üzerine işlenmiş birer demeç olmaktan öteye gidemiyor. Dünyanın dört ir yanında özellikle de Filistin'de yıllardan beri çocuklar öldürülmeye ve en ağır işkencelere tabi tutulmaya devam ediyor. Ama birkaç Müslüman dışında bu çocukların sesini işiten yok.