Kuran Ayına Girerken
Ramazan, Kuran ayıdır.
Çünkü Kuran, bu ayda indirildi.
O Kuran ki, doğru yolun bütün delilleri onda.
O, Hakkı batıldan ayıran bir Kitap!
O, hidayet rehberi.
İlk vahiy Ramazanla başladı.
Arza-i Ahira Ramazanla bitti.
Bu nedenle Dinin başı da Kuran, sonu da Kuran!
Ramazanla özdeşleşen Oruçu da Kurandan (Bakara,183) alıyoruz
İsmi farklı da olsa, gece namazı teheccüd den başka bir niteliği bulunmayan teravih namazını da Kurandan (İsra,79) alıyoruz.
Sadak-ı Fıtrımız da Kurandan, Zekatımız da Kurandan!
Müslümanın hayatı zaten Kurandan ibaret olmalı değil mi?
Lakin, Ramazan denince günümüz insanının zihnine çağrıştıran başka şeyler var!
Birkaç gün önce bir televizyon programında şahit olmuştum.
Bir bayan akademisyen, Allahın insanlara ikramından, lütfettiği nimetlerden söz ediyordu.
Kuran ayetleri okuyarak sürdürdüğü konuşmasında, varlıklar aleminden somut örnekler vererek çarpıcı analizler yapmaktaydı.
Önünde de Kuran-ı Kerim vardı.
Program sunucusunun dikkatini çekmiş olmalı ki, konuşmacıdan müsaade isteyerek önündeki Kuranı aldı.
Ekrana doğru tutarak seyircilerin görmesi için Kuran sayfalarını çevirmeye başladı.
İnanır mısınız, her çevirdiği sayfa notlarla doluydu.
Meal kısmının altları tamamen çizilmiş, yan taraflarına, önüne ve arkasına notlar düşülmüş ve hatta yapışkan kağıtlarla sayfalar etiketlenmiş bir Kuran!
Anlaşılan o ki, Kuranın okunmadık, incelenmedik, üzerinde düşünülüp notlar alınmadık hiçbir ayeti kalmamış!
Açıkçası imrendim.
Hatta kendi hesabıma konuşmacıyı kıskandım ve kendi kendime hayıflandım.
Hani Rasulüllah da (s.a.v) buyurmuşlardı ya:
Hiç kimseye gıpta edilmez, ancak şu iki kişi müstesna deyip bunları şöyle sıralamıştı:
Gıpta edilenlerden biri, Allahın kendisine verdiği malı hak yolda sarf eden zengin, diğeri de Allahın kendisine verdiği ilim ve hikmetle amel edip hükmeden ve bunu başkasına da öğreten ilim ve hikmet sahibi bilgin.(Buhari, İlim,15).
İşte, Kuran böyle okunmalı dedim, aşkolsun!.
Öğrencilerin dersi geçmek için kitapların altını defalarca çizip not çıkarmaları gibi
Akılda kalması için çok önemli yerleri özet yapmaları gibi..
Kuran bundan daha da önem verilmesi gereken bir Kitap değil mi?
Bu Ramazanda yine mukabeleler dinleyecek, hatimler ineceğiz.
Ama eminim, o akademisyen bayan kardeşimizi gibi, bundan sonra okuduğumuz Kuran ayetlerinin altı çizilecek.
Surelerin özetleri çıkarılacak!
Böyle duyarlı ve şuurlu gençlerimiz var elhamdülillah.
İndiğimiz hatimlerin sadece metnini değil, meal ve tefsirini de hatmedeceğiz inşallah.
Tuttuğumuz oruç, kıldığımız namaz, verdiğimiz zekat ve sadakalar o zaman daha bir anlam kazanacak!
Buhârî'de Abdullah b. Mes'ud (r.a)ın şöyle dediği nakledilir:
Allah Resûlü bana
'Kur'ân oku' dedi.
'Kur'ân sana indirilmişken onu yine sana mı okuyayım' dedim. O;
'Onu başkasından dinlemeyi severim' buyurdu.
O'na Nisâ sûresinden: 'Her ümmetten birer şahit getirip bunlara karşı da seni şahit getireceğimiz zaman halleri nice olur?' (Nisâ, 4/41) ayetine varıncaya kadar okudum. Bu sefer bana;
'Bu kadarı yeter' dedi.
Ona dönüp baktığımda gözlerinden yaşlar boşanıyordu.
Ramazanınız Kuran olsun.
İki dünyanız da Kuranın nuruyla aydınlansın!
www.twitter.com/parlakturk
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.