Merhametin Sınırı
Her insanın bir idolü vardır.
Yani, hayatında örnek aldığı bir model insan.
Şüphesiz bizim de idolümüz var:
Allahın Rasulü Hz.Muhammed aleyhisselam.
Neden başkası değil de O?
Çünkü, referansımız sağlam.
Onu bize model olarak sunan; Cenab-ı zül-Celal vel-İkram!
Onu örnek alan sahabe, önceden çöl bedevisi iken, sonradan şehir medenisi oldular.
Cahili dönemin çocuk katilleri, sarhoşları, zanileri, tefecileri, zalimleri; Onun nebevi terbiyesinden geçtikten sonra, merhametin zirvesine ulaştılar.
En yüksek ahlak numunesi olan model şahsiyeti örnek alarak, ahlaken yükseldiler, yüceldiler.
Böylece, çapulcu bir toplumdan, altın bir nesil meydana geldi.
Hem de 23 senelik kısa bir zaman diliminde.
Nasıl olur demeyin!
Oldu işte.
***
Bugün de, dünya insanları olarak huzurlu değiliz.
Kötülükler iyiliklere galebe çalmış durumda.
Harpler darplar hiç eksik değil!
Kıtallerin sonu gelmiyor.
Faiz, tefecilik sömürüye devam ediyor.
Fuhuş, zina giderek artıyor.
Alkol tüketimi, uyuşturucu kullanımı korkunç boyutlarda.
Şu mübarek Ramazan günlerinde manevi havayı bozan pek çok görüntü mevcut!
Karamsar bir tablo çizerek, rahmet yüklü gün ve gecenizi gölgelemek istemiyorum.
Lakin, model insan Rasulullah efendimizin tavrını da hatırlatmaktan geçmeyeceğim.
Onu adeta kendi gölgeleri gibi takip eden sahabeler anlatıyor:
Allahın Rasulü (s.a.s), iki iş arasında muhayyer bırakılırsa, mutlaka en kolayını tercih ederdi. Yeter ki bu, günah olmasın!
Eğer bir iş, günah idiyse, günaha karşı insanların en uzak duranı o olurdu.
Kendi şahsı için hiç intikam peşine düşmezdi.
Fakat, Allahın bir haramı ihlal edilir, bir günah işlenirse, işte o zaman gazaplanır ve Allah için intikam alırdı.
Onun, hiçbir günaha tahammülü yoktu.
(Müslim, Fedail,77 Hadis no:2327)
***
İşte böyle.
Allahın Rasulünün kolaylığı tercihi, merhameti, hoşgörüsü olduğu gibi, gazabı, intikamı da vardı.
Acaba bizler, Allahtan ve Rasulüllahtan çok daha mı merhametliyiz?
Çevremizde gördüğümüz günahlara karşı neden tepkisiz ve duyarsızız?
Yoksa, günaha karşı tavır koyduğumuz zaman, hoş görüşsüz damgası yemekten, anlayışsız nitelemesine maruz kalmaktan, kaba ve nezaketsiz şeklindeki ayıplamalardan mı korkuyoruz?!..
Günahlara ve haramlara hoşgörülü yaklaşmak ne zamandan beri Peygamber ahlakı oldu!
İnsanlara hayra çağırmak ve günahlardan sakındırmak, Kuranın Müslümanlara verdiği bir görev değil mi?
Eğer bugün, dünkü cahili toplumun izlerini görüyorsak, idolümüzün izini takip etmediğimizden ve onu örnek almadığımızdandır!
Hiç kuşkunuz olmasın!
Böyle olduğu sürece de, cahili hayatın izleriyle iç içe yaşamaya mahkum ve razıyız demektir.
www.twitter.com/parlakturk
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.