Ahmet Doğan İlbey

Ahmet Doğan İlbey

Leyle-i Kadir

Leyle-i Kadir

Allah c.c. şöyle buyuruyor:

“Rahman ve rahîm olan Allah’ın adıyla. Doğrusu Biz, onu (Kur’ân’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadr gecesinin ne olduğunu bilir misin sen? Kadr (Kadir) gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. O gece Rab’lerinin izniyle ruh ve melekler, her türlü iş için iner de iner… Artık o gece bir esenliktir gider… Tâ (ki) tan ağarana kadar” (Kadir Sûresi, 97).

Kadir geceniz mübarek olsun. Bir damla Kur’an, bir damla Efendimiz s.a.v’in teri düşsün kalbinize. Gönlünüz bin aydan hayırlı bu gecede vahyin nuruyla dolsun. Dualarınız bu gece kabul görsün ey yüreği yanında olanlar! Ey mazlumlar ve mazrurlar!

KUR’ÂN-I KERİM, BU GECE LEVH-İ MAHFUZ’DAN DÜNYA SEMÂSINA İNDİ
Kur'ân inkılâbının başlangıç yıl dönümüdür bu gece. Kur'ân-ı Kerim, bu gece Levh-i Mahfuz'dan dünya semâsına indi. Kur'ân-ı Kerim’in ilk ayetleri bu gece Efendimiz Muhammed Mustafa s.a.v’a duyuruldu.

Bu gece, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesidir. Kulun Rabbine yakın olduğu gecelerin en ulvisidir. Edilen dualar, yapılan tövbeler kabul olurmuş bu gece. Kendisine dua edenleri geri çevirmeyen, günahları bağışlayan, her şeyi bilen, gören ve duyan Allah c.c.’a gecelerin en saadetlisi olan leyletü’l kadirde edilen dualar hüzün ve gözyaşıyla edilmelidir.

Yüreğimiz kadrin ve kıymetin bilindiği bu gecede vecdle kıvranıp Kur’ân ve Efendimiz s.a.v.’i hissetmeliyiz bütün âzalarımızda.

Kadir Gecesi, Allah c.c.’ın rahmet ve bağışlanmasının sağanak hâlinde dünyaya indiği, dileyen her kulun bu sevaplara gark’olduğu hayırlı bir gecedir.

BU GECE KİBRİT YANMAK VE YUNUS GİBİ OLMAK GEREK

Kadir Gecesi Allah c.c. tarafından müstesna kılınmış bir gecedir. Bu gece bir ömürden daha hayırlıdır diyor âliman ve ârifan. Ellerin açıldığı, gözlerin dualarla yaşardığı, kalplerin okşandığı ve kudsî mânaların tecelli ettiği bu geceyi öyle idrak etmeli ki insan, gelecek Kadir Gecesi’ne çıkıp çıkmama endişesinden kurtulabilmeli.

Kalpler vardır sevgiyi yaşatmak için, insanlar vardır dostluğu paylaşmak için, mübarek günler vardır bir olmak, cem olmak, beraber olmak için. Bundandır ki Kur’ân-ı Kerim’de Kadir Gecesi için “Leyletü’l kadri hayrun min elfi şehrin” buyrulmuş. Yani Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlı bir gecedir.

Bu sebeple bu gece kibrit gibi yanmak ve bin miligramlık tasavvufî bir hüznü yüreğimize çekerek Allah’ın rahmetine ve Efendimiz s.a.v.’ın şefaatine nail olmayı hak etmek gerek Yunusça, mertçe…

Âlimanın dediği gibi, gecelerin en vecidlisi, ayların en hayırlısı bu gece melekler “Rablerinin izniyle ölü canlara hayat taşımak için bölük bölük inerler; her çeşit huzur, saadet ve güven taşırlar. Tâ şafak sökünceye dek…”

“KADİR ÂNI’NIN OLDUĞU BU GECE ŞUURUN AÇIĞA ÇIKARILMASI SIRRI” YAŞANIR

Âlimlerden okuduklarımı vecdli bir duygu hâlesi içinde anlatmalıyım. “Yok’luk karanlığı (gecesi) ve Kadir ânı’nın olduğu gece.” Yani kendi varlığının “yok”luğunu leyl yaşadığı anda şuurunun açığa çıkarılması sırrı” mânasına geliyormuş. Aslında gece, karanlığa(cehl) işaret ediyormuş. Yani “Bilgisizlik-Sükûnet vesilesi” imiş.

“KADİR ÂNI”, HAKK İLE PERDELERİN ORTADAN KALKTIĞI AN

Bundandır ki, “Kadir ânı, yani süreci insanın bir ömür boyu yaşadıklarından çok daha hayırlı olan bir an. Hakikati yaşama süreci. İnsanın özü olan “Hakk” ile perdelerin ortadan kalktığı an. Allah c.c.’ın izni ile ruh ve melekler tenezzül ettiği süreç. “ Bu Gece’nin kadrinde Ku’rân-ı Kerim’in inmeye başladığı süreç… Okuduğum kitap burada bir hatırlatma yapıyor ve “Kur’ân ve insan ikiz kardeştir” diyor.

“KADİR ÂNI”, “MELEKÎ SIKMA HÂLİ” VE “SECDE HÂLİNE YAKIN BİR HÂL”

Kadir Gecesi, Allah Telâlâ’nın kulunun ruhuna üflediği kutlu gecedir. Yani kulun kendi kaderine kadir olmanın gecesi. Bu böyledir ki, Efendimiz s.a.v. için “Kadir Hâli, melekî sıkma hâli” mânasına geldiği gibi “secde hâline en yakın bir hâl” imiş. Yani “Kurân’ın, Efendimiz’ s.a.v’e Kadr Gecesi’inde gelmesi ve Cebrail Âleyhisslâm’ın ‘Oku!’ hükmüyle ‘melekî sıkma ile birlikte gelişi” demektir.

Kendini bilen için Kadir Gecesi, “Güç yetirmek, kaza hükmü, takdir, tazyik, azametli ve şeref” anlamında sırların bütünü” demekmiş. Bu geceye bu kelimelerle girmek, fakîr gibi malûmatsız ve geç kalmış biri için bahtiyarlıktır.

“HER KİŞİYİ KADİR, HER KİŞİYİ HIZIR BİL”

Efendimiz s.a.v.’in zamanında Kadir Gecesi, Ramazan ayının yirmi yedinci gecesine rastlamıştı ve daha sonra da Efendimiz Âleyhisselâtü Vesselâm Kadir Gecesi’ni Ramazan-ı Şerif'in son on gününde, tek gecelerde aramayı tavsiye buyurmuştu.

Âlimandan okuduğuma göre, “Her kişiyi Kadir, her kişiyi Hızır bil" deyimi Efendimiz s.a.v.’ın bu hadisinden neşet etmiş ulvi mâna taşıyan bir sözdür. “Hızır Âleyhisselâm insanlar arasında gizlidir. O, Yasir midir, Mustafa mıdır, Abdürrahîm midir bilemezsiniz. Fakat siz herkese saygılı olur, her muhtaca yardım eder, herkesin elinden tutar, bütün insanlara sadrınızı-sinenizi açarsanız bir gün ehl-i imandan bir Hızır'a rastlarsınız ve sizin de gönül bahçeniz yeşerir.”

“LEYLE-İ KADİR Kİ MUVAFFAK OLANIN ÖMRÜNE BİN ÖMÜR KATAR”

Oruç ve Kadir Gecesi; Müslüman için, vaktin oğlu olmak isteyen için ne büyük bir fırsat. Ulvi saadetlerin terkip olduğu anlar bu gecede gizlidir bilene ve yaşayana… Bediüzzaman Hazretlerinin sözlerini hatırlamalı geceye teslim olmadan önce: “Şu mübarek şehr-i (ay) Ramazan, leyle-i Kadri ihata ettiği için, kendisi de ömür içinde bir leyle-i Kadir ki, muvaffak olanın ömrüne bin ömür katar. Dakikası bir gündür. Saati iki ay, günü birkaç sene hükmünde bir ömr-i bâkîdir.”

Melekler her yıl kadir gecesinde amel defterlerimizi okurlarmış ey dostlar! Bunu öğrenince titredim ve tedbir aldım.

“Kadir gecesinde doğmuş” olmayı, yani ağyarını mâni, efradını câmi bir şekilde hayırlı ve saadetli bir Müslüman olmayı hak edene kadar bu gecenin mânası olan kadr ü kıymete bürünelim ey azizan!
-------------------------------------------

İLÂVE YAZI:

GÖNLÜME DÜŞENLER

Bekir Büyükkurt; nizam-ı âlem Türklerinden. Fikir Dükkânı’nın, yani Mekteb-i İrfan’ın ikinci kuşak müdavimlerindendir. Dost meclisimizin ilklerinden İsmail Göktürk’ün talebe-i güzideleri arasındadır. Emsalleri içinde bir kitap tiryakisi, bir kitap müptelâsı. Bu meziyetini gayet sessiz ve reklâmsız yürütür. Dahası bu fakîrin kitapsever yoldaşlarından. Dostlar gaflete düşüp yiyecek ve tatlı sohbetine kapıldığında, onunla iki kişilik kitap sohbeti ederiz. Çok konuşma âfetinden kurtulmuş bu güzel dostla ortak bir paydamız var: Âmâ üstad Cemil Meriç. Üniversite tezini Cemil Meriç üstüne yapıyor ki, dostluğumuzu Enver Paşacı Türkler dahi yıkamaz. Bundandır ki, dost meclisimizde aleyhimde olan muarızlarım (bizde aleyh ve muarızlık daima nükte ve edibâne bir eda içindedir) zihniyeti sağlam sadakatli bu dostta
bu mânada hiç sokulamamışlardır. Dostluğun pîrleri ondan râzı olsun.

NOT: “Cemay” namlı muarızımın, fakîr için dedikleri doğru mudur ey azizan? Okuyun şu satırları: “Kininizden arınınız. Enverist ifadenizle şehidimize, Enver Paşacı ifadenizle de biz Türklere bühtana ediyorsunuz. Soylu bir direnişin, tevekkülün ve azmin, öz hakikilerin acziyetçi ve teslimiyetçi ruhlarında inikas bulması için Enver Paşa’nın, Ömer Muhtar’ın ve Fahreddin Paşa’nın Hüseynî duruşlarını öne çıkartıyoruz.”
Anlaşılıyor ki muarızım şu mübarek günde bulgurluk arıyor. Bu fakîr, “Enverist” ifadesini “Enver Paşacı” olarak tashih ettiğini bildirmişti. “Enver Paşacı” ifademde bir tahkir ve tezyif var mıdır? Türkçe bilip sevenler söylesin. Nâçiz yazılarımızda tek telime Enver Paşa hakkında olumsuz bir şey dedimse bulup koysun önüme. Bilen bilir ki bendeniz Enver Paşa’nın, mübarek Abdülhamid Han’ın “İttihad-ı İslâm” fikrini, Teşkilat-ı Mahsusa’da ve Birinci Harp sırasında Türk Dünyasını da içine alan İslâmları irşad ve silahlandırma yoluyla Hilafeti ve Devlet- Âli’yi yaşatma azmine hürmet ederim. Ayrıca Ömer Muhtar ve Fahreddin Paşalar başucu kahramanlarımdır. Muarızım Cemay’ın ikide bir de bu isimleri bana hatırlatması biraz tuhaf kaçıyor. Demek ki, âcizane mücadelemizi, fikrimizi ve dâvamızı yeteri kadar bilmiyor. Allah için araştırsın, bakalım ne öğrenecek?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Ahmet Doğan İlbey Arşivi