Kusur bende değil anlayışı
Kusurlarını insanlar üzerinden ifade ederek rahatlamaya çalışan insanlar vardır. Siz onları her zaman birilerini suçlarken ya da yargılarken görürsünüz. Bu insanlar kendilerinden kaçtıkça kaygıları artar ve başkaları üzerinden suçlama yaparak kaygıyı ortadan kaldırmaya çalışırlar. Mesela sürekli yalan konuşan bir kişi, bu davranışının doğru olmadığını bilir fakat kendini kontrol edemediğinden yoğun bir iç çatışma yaşar... Bu çatışmayı bastırmak için de, başkalarını yalancılıkla suçlar ve bu kişiyi yerden yere vurur. Burada kişi kendinde görmek istemediği bir kusuru, başkalarına yüklemektedir. İç dünyada kendisini rahatsız eden çatışma ile savaşan ve yansıtma yapan kişi, yetersizliğini, başarısızlığını sorgulamak ve nerede hata yaptım demek yerine kusuru başkalarında arar ve başkalarına yükseleme yapar. Gündelik hayatımızda bu tür durumlarla sık sık karşılaşırız. Mesela üniversitesi sınavında başarısız olan bir genç, başarısızlığı kabullenmek istemez ve bu konuda ya öğretmenleri, ya da anne babayı suçlar. Ya da kendinde gördüğü olumsuz durumu başkaları üzerinden ifade ederek kendisiyle yüzleşmekten kaçınır. Çünkü, kişi onaylamadığı bir durumla karşılaşmaktadır. Kusurları başkaları üzerinden dile getirmek geçici bir rahatlık sağlasa da, kalıcı bir çözüm getiremez. Bunun için kişinin kaygıya neden olan durumla yüzleşmesi ve nerede hata yaptım sorusunu sorması gerekir. Hayatı bir okul olarak görebilen kişi kendine şu soruları sormaktan kaçınmaz:
1- Sorunlarımı görebiliyor muyum?
2- Kendimi olumlu ve olumsuz taraflarımla birlikte kabul edebiliyor muyum?
3- Kendimle yüzleşebiliyor muyum yoksa sorunlarımı başkaları üzerinden mi ifade ediyorum?
4- Hatalarımı iyileştirebilmek için neler yapıyorum?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.