Demokrasi demagojisiyle meşhur bir vatan büyüğünün vecizesinden faydalanarak başlık atmış bulunuyorum..
Azıtan ve tozutan kişilere darbe lazımsa ne çare tükenir, ne de alternatif kurallar..
Demirel uzmanlığı ile maruf Yavuz Donat’ın Pazar günü makalesini okuyunca hafızam beni çok gerilere götürdü..
“Patalya Toplantıları” ne müthiş bir şeymiş be..
Hatırlatalım, Patalya bir otel adıdır.. Gölbaşı’nda bulunur ve Prof. Dr. Mehmet Haberal’a aittir..
Günlerden, aylardan, hatta yıllardan beri tadminsiz siyasetçilerin karargahlığını yapıyormuş bu otel..
Az zaman siyasette iktidar olup çok kazançlar elde eden ve sonra çam kütüğü gibi devrilen kaşarlanmış kahramanlar..
Bu gün için “Ergenekon” suçlamasıyla tutuklanmış generaller, büyük oda başkanları, eski bakanlar vesaire..
Niye toplanırlar tenha bir semtin otelinde?
Niyesi var mı?
Darbe için çare aramaya doyamayanlar, eski siyasi kaptanlıklarını sürdürmek isteyen hızlı ve yenilmiş şövalyeler..
“Hamsiyi ekletmenin yolu-yordamı var” olduğu gibi, darbe yapmanın da yolu-yordamı var..
Her darbeci nedense akıl almak için önce Güniz Sokağa gider..
Güniz Sokak’ta mukim zat ise Cumhuriyet tarihinde en fazla darbeye muhatap olan kişidir..
Yavuz Donat’ın anlattığına göre, geçmişin “ülkücü” ve dahi “milliyetçisi”, bilahare “ulusalcı”, aynı zamanda da bir Deniz Baykal meftunu Yaşar Okuyan var.. Elde asa, ayakta çarık devri geçti artık.. Sayın Yaşar Okuyan, altında dev gibi Mercedes marka arabayla çalmadık kapı bırakmamış..
Niçin mi?
Yahu iktidarsızlık fena bir illettir diyorlar.. Tadını tam olarak almadan ekarte edilen zatlar buna dayanamaz.. Yaşar efendi bir gün Demirel kışlasında, bir gün Baykal garnizonunda, bir gün şurada, bir gün burada alternatif ararmış..
Demokrasi arıyor desek, Tolon ve Eruygur ne geziyor orada?
Say ve gayretlerine imrenmiyor değilim.. Hele AKP’den bizleri kurtaracak olmaları hoşuma gitmiyor değil..
Amma bu iş darbecilerle, içi geçmiş siyasetçilerle olmaz..
Kör mü bunlar?
Yazar Perihan Mağden, “Latif çömez” partisinden bahsediyor, hiç kimse duymuyor..
çömez kardeşimiz firarda, amma Latif (Abdüllatif Şener) zar-zor AKP bağlantısını kopardı, parti kurma gezilerine başladı..
Darbeye gerek kalmadı herhalde..
Sayın Latif Şener, Demirel gibi hem büyük mütefekkir, hem emsalsiz siyasetçi, hem de çerkez oyları torbada keklik..
İlk seçimde iktidar olmazsa kendimi leğendeki suya atarım..
Deniz Baykal, Patalya Partisi’ne sıcak bakıyormuş..
Ne yapsın garibim? İktidar bekleye bekleye fıtık oldu.. Patalya Partisi seçimle veya başka türlü iktidar olursa elbette destek verir.. Ergenekon avukatlığından daha zararlı değildir PP’li olmak..
MHP Gn. Başkanı Bahçeli, PP projesiyle ilgilenmemiş.. Yaşar Okuyan hiç yılar mı?
Koşmuş DP Gn. Bşk. Süleyman Soylu’ya.. Oradan bir fırt çekip ANAP’ın kapısını çalmış.. Zeki Sezer’in mi, Rahşan’ın mı olduğu vüzuha kavuşmamış DSP’de bir soluklanmış, son sürat SP Gn. Başkanı Recai Kutan’a ulaşmış..
En son ve en enteresanı Necmeddin Erbakan hocayı da ihmal etmemiş Yaşar Okuyan dostumuz.. Tam 2 saat kalmış hocanın huzurunda..
Bir zamanlar alaya aldığı, hakarete varan aşağılamalar yaptığı Erbakan Hoca’ya hangi yüzle vardığını bilemeyiz.. Siz bize bakmayın, hoca geçmişi unutuvermiş.. çünkü önüne AKP’yi yıkma projesi getirmişler.. Bundan âlâ ne olur ki? Hoca fena büyük ilgi göstermiş..
Erbakan hoca heyecanlanmış.. Siz S. Soylu’yu, E. Mumcu’yu tanırsınız, gidin “kulaklarından tutun, yanıma getirin” talimatı vermiş..
Ben siyaset denilen kirli suya neden elimi sokmuyorum.. İşte anlayasınız diye bu örnekleri veriyorum..
Yandı gülüm keten helva!..
-------------------
Kuşanmış silahını siyaset avcıları
Bayrak elde, en önde ulusal bacıları
Arkada her makama ayak uyduran saflar
Yalan/yamuk vaadler bal eyler acıları