Abdüllatif Şener siyasete ne katar?
Başlıktaki soruya cevap veriyorum; “Pişmiş aşa su katar.” Başka hiçbir şey yapmış olmaz. Siyasi tarihimiz nice siyasi mevtalarla doludur. Hiç arzu etmem ve asla istemem ama Sayın Şener de kendisini siyasi mevtalar arasında bulmak istiyor galiba.
Bu ifadelerime Şener büyük bir tepki gösterebilir. Umarım öyle olur. Onun dışında tepki gösterecekler olursa, “yalınayak takımı” derim ki, benim muhatabım, gençlik liderim Abdüllatif Şener’dir, başkasını kabul etmediğim gibi asla ciddiye almam.
Söylenecek söz varsa, Abdüllatif Şener söyler. Tartışır, konuşur, halleşir ve helalleşiriz. Ama onun dışında hiçbir Allah’ın kulunun, Abdüllatif Şener adına değil söz söylemek, ima yollu dahi beden dilini kullanamaz, kullanmasına müsaade etmem.
Ben bugüne kadar siyasete girmedim, siyasetçi olmayı da hiç düşünmedim. Ama siyasetin ne olduğunu MSP’nin siyaset okulunda bulunarak öğrendim. “Siyasette duayen” diye kabul edilen şahıslardan da aşağı kalmadığımı övünmek gibi olmasın söylemek isterim.
Kimi insanlar siyasete doruktan başlar, kimi insanlar halkın içinden başlar. Siyasete doruktan başlayanlar, bir müddet dorukta kalır ve sonra inerler. Benim gibi siyasete tabandan başlayıp, dorukları tanıdıkça, tabanda kalmaya devam eder ve iktidarları belirlerler.
Yani kendimi çarıklı erkan-ı harp denilen siyasi taifeden sayarım. Halkın ne konuştuğunu, ne düşündüğünü, ne söylediğini, ne işittiğini ve neyi nasıl ve ne şekilde anladığını iç içe yaşadığım insanımızdan öğrenerek, bunları yazmakta ve söylemekteyim.
Abdüllatif Şener, siyasete soyunma sinyallerini verdiği günden bu yana, daha bir Allah’ın kulundan; “çok iyi olur, yeni bir yüz, yeni bir siyasetçi,” diyen kimseyi görmedim. Ama “Bu da nereden çıktı şimdi, kim devreye soktu” diyenler çoğunlukta.
“Belki ben yanılıyorsam” diye Sayın Şener’in yakın dostlarıyla istişare ettim, hatta yıllarca aynı bekar evini paylaştığı arkadaşlarıyla konuştum, nedense hiç biri de başarılı olacağını söylemedi ve “Keşke böyle bir şeye kalkışmasa” dediler.
Tabii bu söylenenlerin Abdüllatif Şener için bir kıymeti harbiyesi olmayacaktır. O bildiğini okuyacak ve kendisinden başka kimseye inanmayacaktır. Böylesine gülümseyen bir inatçıdır o. Kaybetmeyi göze alır ama “Nuh” dedikten sonra “Peygamber” dedirtemezsiniz. Siyasi çizgisine bakıldığında da bu özelliği net olarak görülür.
Hal böyle olunca insan ne diyor; “Demek ki, pişmiş aşa su katma görevi Abdüllatif beye verilmiş.” Şimdiye kadar böyle çıkışların arkasında hep Süleyman Demirel olurdu. Allah ülkemizi Demirel’den kısmen de olsa kurtardı ama uzun yıllar memleketin ve milletin canına okudu. Umarız ve dileriz ki, bu işin ardında da Demirel yoktur.
Söz Demirel’den açılmışken, Demirel için de bir çift söz edeyim. Siyasi tarihi 1970 yılından beri canlı şahitleriyle yakından takip etmekteyim. O tarihten bu yana, Demirel kadar berbat bir adam görmedim ve tanımadım. Deniz Baykal bile onun yanında yunmuş yıkanmış, paklanmış biridir. Onun sofrasına oturulur ama Demirel’inkine asla oturulmaz.
Eğer bu işin arkasında Demirel varsa ki, birçok insan var olduğunu iddia ediyor. Gerçekten Abdüllatif Şener, hem kendisine, hem sevenlerine, hem de ülkeye ve millete çok yazık ediyor demektir. Demirel’in gemisine binip de batmayan kaç kişi var Allah aşkına.
Kısa kısa bir iki isimden bahsedelim ve hatta şöyle söyleyelim. “Abdüllatif Şener’in sonu da onlarınkine benzeyecek.” İlk akla gelen isim. İbrahim Yaşar Dedelek. Evet, Yaşar Dedelek ismi ancak böyle zamanlarda anılır. Bilen ve tanıyan var mı şimdi Dedelek’i.
Yalım Erez diye bir adam vardı ve kendisini dev aynasında görüyordu, var mı bilen gören, tanıyan? Cem Boyner, işadamı olduğu için bilinir ama siyasetçi olarak mevta gözüyle bakılır. Onun da parasını yediler, sıkılmış limon gibi sokağa bırakıverdiler. Allah’tan adamın işi gücü var da paçasını kurtardı.
Hüsamettin özkan, İsmail Cem, Erkan Mumcu, Kemal Derviş, Saadettin Tantan, Yıldırım Aktuna ve nice siyasi mevtaların meydana çıkışı, Sayın Şener’in çıkışı gibi olmadı mı? Sözün özü; “Pişmiş aşa su katmanın” ne demek olduğunu yine Abdüllatif Şener’den daha iyi bilen olamaz ama niye böyle yapar, doğrusu aklıselim kimse anlamış değil.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.