Sağ yanım camiler sol yanım heykeller
Üsküp şehrini ikiye bölen Vardar Nehrinin bir yanı eski Üsküp, yani Müslüman nüfusun yaşadığı bölge, diğer tarafı ise Hıristiyan nüfusun yaşadığı yerdir.
Nehrin üzerindeki Taş Köprü, 220 metre uzunluğunda 6 metre genişliğinde ve birisi toprağa gömülü, 13 gözüyle her iki tarafı birbirine bağlayan 500 yıllık şahittir.
Bazı kaynaklarda Taş Köprünün Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırıldığı yazılıdır ama doğrusu; inşaasının Sultan II . Murat döneminde başlayıp, Fatih Sultan Mehmed zamanında bitirildiğidir.
¥
Yolunuz Üsküpe düşerse, Vardar Köprüsü yahut Taş Köprünün üzerinde durup doğuya sırtınızı verdiğinizde sağ tarafınızda camiler, sol tarafınızda heykeller görürsünüz.
Sağ taraf Müslümanların, sol taraf Hıristiyanların yaşadığı kısımdır.
Şehrin sağ tarafının gelişmesi için devlet bütçesi yetersiz görülürken, sol tarafta yapılan dev heykellerden sokaklara kadar kondurulan küçük heykellere 400 milyon Euro harcanmıştır.
Yine köprünün üzerinden sola yukarı doğru baktığınızda, Vodna Dağının 1066 metredeki doruğunu görürsünüz. İşte bu dorukta 13 katlı dev bir Haç vardır.
Yeri gelmişken bir hatırlatma daha yapayım.
Taş Köprünün sol ayağının bittiği yerde Burmalı Camii varmış. Şimdi sadece temellerinden bazı kalıntılarını görmek mümkün.
Bir başka cami mimarisinde görülmeyen burmalı minaresiyle Burmalı Camii, Osmanlı döneminin en güçlü zamanında Karlı İli Mehmed Bey tarafından yaptırılmış ve asırlarca Taş Köprüye yoldaşlık etmiş.
¥
Evet tekrar heykellere dönecek olursak, sağ tarafta başta kanalizasyon olmak üzere alt yapı kevgire dönmüşken, sol taraf heykellerle halen süslenmeye devam edilmekte.
Şehrin sol kesimindeki İskender heykelleri hakikaten çok şaşırtıcı. Güya Yunanlılara karşı yapılmaktaymış.
Yunanlılar diyesiymiş ki, İskender bizim oralı. Makedonlar da diyesiymiş ki, İskender bizim buralı. Oralı Buralı tartışması, Makedonyaya epeyce pahalı olmuş.
Hele Müslüman kesimin yaşadığı eski Üsküpten sol tarafa geçerken bir heykel yapmışlar ki, yukarı bakmaktan boynunuz tutulabilir.
Neyse söyleyeceklerim bunlar değildi. Şu değerlerin altını çizmek isterim.
¥
Üsküp veya Balkanların neresine giderseniz gidin, tüm tarihi eserlerin Osmanlılar tarafından yapıldığını görürsünüz ve bütün eserlerin insan merkezli olduğuna şehadet edersiniz.
Osmanlı bulunduğu yerlerde sadece cami, hamam, han, çarşı, medrese, köprü, yol, inşa etmemiştir.
Hıristiyan veya diğer inançlara mensup insanların ibadethanelerini de inşa etmiş ve üstelik onların istediği mimariye göre yaptırmıştır.
Osmanlı bir vakıf medeniyetidir ve ayak bastığı her yere hizmetini bu medeniyet çerçevesinde götürmüştür.
İşte Üsküpteki çarşılar, hanlar, hamamlar ve benzeri hizmet binaları vakıf eserleridir.
Bu anlayış; ister Müslüman, ister gayrimüslim olsun, tüm insanlık adına bir barış ve kardeşlik sözleşmesi değil midir?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.