Fatih Terim lige verilen arada "Aman oyuncularım Milli Takım'dan sağlıklı gelsin. Bu arada fizik olarak hazır olmayan Melo ve Amrabat'ı hazırlayayım. Hazırlık maçları ile bunların maç ritmini arttırayım. Cris'i de takıma alıştırayım" demiştir.
Bu düşüncelerin üstüne Antalya deplasmanında bir de ilk yarıda skoru elde edersen başlar Çarşamba 21:45... Bütün plan program 15 gündür Manchester United maçı içindi. Saydıklarımızın hepsi oldu. Teknik adamın isteyeceği her şey sahada gerçekleşti. Maç ritmlerini arttırdılar. Milli Takım oyuncuları sağlıklı geldi. Üzerine ilk yarı 2-0 bitti. Bir de 45'te İsaac'in atılmasıyla rakibin 10 kişi kalması bütün hesapların tutmasını sağladı.
Amrabat ayağıyla asistler yapsın diye alındı, eliyle yaptı; zekasıyla... Elmander de deneyimiyle Antalya'nın tecrübeli savunması uyurken(!) golü buldu. Tipik deplasman maçı kontratağında birebirlerin etkili oyuncusu Amrabat, Ziziç'in karşısında yanlış durmasından faydalandı. İçeri gösterip dışarı çalım attı; şutla ikinciyi buldu.
Galatasaray'ın ilk yarıda prensipleri, rakibe pozisyon vermemek ve "Zaten her maç hemen hemen pozisyona girip atıyorum. Yine yakalarım" düşüncesiydi. Göbekteki ikili Melo-Selçuk vasat oynamasına rağmen rahat bir galibiyet oldu. Yekta ve Çağlar değişiklikleri de skor ve ManU maçıyla ilgili değişikliklerdi. Cris, Amrabat ve Melo'nun da maçı bitirmeleri yine ManU ile ilgiliydi.
Galatasaray kalesinde pozisyon olmadı ama Muslera'nın konsantrasyonunda biraz düşüklük hissediyorum. Özellikle topu ayağıyla oyuna sokarken pek rastlamadığımız problemler görmeye başladık. Burada Taffarel'e iş düşüyor. Zaten bu işin öncüsüdür.
Antalyaspor, 3-0'dan sonra bir duran topta direkten dönen kafa vuruşu dışında pozisyona giremedi. "Galatasaray sokmadı" da diyebiliriz. Bireysel anlamda oyuncuların formunda düşüklük gördüm. Çok çabuk teslim oldular. Mehmet Özdilek'in Deniz'in yanındaki sol stoper Ziziç ve kaleci için mevcut kadrodan alternatifler üretmesi lazım.
Burak'ın attığı frikik golü çok güzeldi. 82'deki pozisyonda geçtiği kalecinin müdahalesiyle düşmedi, ki düşse penaltıydı. O anda sanırım aklına kendisiyle ilgili eleştiriler geldi. Bunu da kafasından uzaklaştırmalı.
Yunus Yıldırım'ı çok beğendim.