Bu adamlar derin… Bu adamlar stratejik… Baktılar ki Obama açık ara önde! Kısa yoldan fark atmak için en etkili yol olarak, zincirleme bir provokasyon projesi çizdiler! Sahne tabii ki yine Ortadoğu! Figüranlar ise Müslüman ülkelerden seçme!


İlkin ABD elçisinin linç edilmesi olayına bakın! Sonra da Kaddafi’nin linç edilmesine! Farklı zamanlarda aynı sahnede cereyan eden bu iki linç hadisesindeki provokasyon benzeşmesi, senaryonun aynı kafatasından çıktığının kanıtı sayılabilir bana göre!

Çünkü, bu tehlikeli ve katil akla göre, ABD toplumunda İslamofobiyi yeniden güncellemenin tek çıkar yolu, Müslüman görünümlü figüranlar eliyle kaos, vahşet ve barbarlık üretmek! Batı toplumlarının Ortadoğu’ya bakan pencerelerine ABD’li insan kanı sürmek!

ABD’deki tehlikeli akla göre, bu siyahî adam istediği kadar Obama olsun, İslamofobi nüksederse, Hüseyin olmaktan sıyrılmasına asla izin verilmeyecek! Obama, Hüseyin kimliğinden yakalanıp sandıkta aşağı çekilecek! Eğer ABD’deki bu tehlikeli aklın Ortadoğu’daki planları aksaksız işlerse ki ihtimaldir, Obama’nın oylarında ciddi bir düşüş meydana gelecek!

Bekleyin ve görün…

Tabii bu arada öldürülmesine göz yumulan ABD elçisinin kara kutusuna da ulaşmak gerekir! Bu cezayı hak edecek deliller, muhtemelen öldürülen elçinin birilerinin kuyruğuna basmasıyla yakından ilişkilidir! Obama, seçimleri kazanması söz konusu olursa, insanlık namına elçisinin neden öldürüldüğünü araştırmalı, gerçek katillerin izini sürmelidir!

ABD elçisinin linç hadisesi üzerinde görülen derin ABD’nin ve muhalefet partisinin parmak izleri, bu iki grubun aynı çıkar noktasında kuvvetlerini birleştirdiklerini düşündürüyor. Hatta bu gruplar arasında kuvvetli bir network ağı olduğunu…

Tahminlerime göre bu iki grup da, ABD’de İslamofobinin nüksetmesini istiyor. Süreği olarak da bu kuvvet birleştirmenin sonucu olarak da çıkarları doğrultusunda amaçlarına ulaşacaklar gibi görünüyor!

Ortadoğu’daki gerçek katilin ayak izleri, her geçen gün başka bir damardan akıtılan kanlarla silinmeye çalışılıyor ve ne yazık ki ABD’deki seçimlere kadar da bu Çin işkencesinin şiddetini artırarak süreceği muhtemel görünüyor!

Lakin ABD’de, kendilerini bir tür Neo-Kristof Kolomb gibi hisseden toplum mühendisleri yani malum dolaylı katiller bilsinler ki, yaptıkları veya göz yumdukları her şey er geç ortaya çıkacak! Maskeleri düşecek! İnsanlık ve ABD toplumunun vicdanı ise onları asla affetmeyecek!

DİRİLER BİTTİ, SIRA ÖLÜLERDE!

Sosyal medya, bir toplum laboratuarı gibidir. İletiler de azaltılmış toplum numunesi! Ciddi bir takipçiyseniz, toplumun kimyasını tahlil etmeniz mümkündür sosyal paylaşım alanlarında! Zihniyet okuması yapabilirsiniz yanı sıra!

Bu aralar, sosyal medyada cerahatli bir nefret birikimi olduğunu görüyor ve üzülüyorum.

Neler oluyor bize? Neye dönüşüyoruz farkında olmadan böyle? Toplumsal bilinçaltımızda damla damla biriken bu kontrolsüz nefret, kin de ne? Nedir bu “ötekiye” duyulan bitimsiz öfke? Allah aşkına söyleyin! Akla, izana gölge düşüren bu vahşi doğanın etkisi altında gittikçe insanlıktan çıkmanın âlemi ne?

Dikkat edin lütfen, nefret ateştir! Sarmaya görsün bir toplumu, yakar! Vicdanları imha eder, bireyi insanlıktan çıkarır! İnsanı, vahşi hayvanlarda dahi rastlanmayan bir canavarlığa yaklaştırır! Düşünün… Vicdanını yitirmiş bir insanın hayvandan farkı var mıdır?

Biz nasıl dönüştük, ne zaman, kimin eliyle? Linç barbar Batı toplumundan İslam coğrafyasına nasıl sıçradı, ne zaman bulaştı, kimler eliyle?

Ne zaman oh çeker olduk evlat acısı çekenlere? Hani biz ölülere ve yaslı ailelere eziyet etmeyen bir gelenekten gelmekteydik, Anadolu toplumuyduk?

Biz de karşıyız BDP’nin bir takım suç ortaklıklarına lakin, evladı ölmüşse bir vekilin, Başbakan kadar olsun insani davranıp bir başsağlığı dileyin. Yok, içinizden gelmiyorsa en azından “oh çekmeyin.”