Yersiz merak öldürücüdür kardeşim!
Meraklı bir asker pimi çekti diyor, kısaca
Ve 25 fidan soldu
Ne merakmış yani! Her askere gidene önce silahla oynanmayacağını öğretirler
Silahla şaka yapılmayacağını
Silahın kurcalanmaması gerektiğini
Özellikle şu el bombası pimi üzerine onlarca hikâye var, askeriyede
Biri şöyle: Bölük komutanı el bombasını anlatıyormuş. Serçe parmakla pim çekilir ve fırlatılır derken, dalgınlığına gelip pimi çekmiş
Bunu fark edince de, Yatın diye bağırmış, kendisi de el bombasının üstüne yatmış. Bomba patlamış. Bölük Komutanı ölmüş. Başka kimseye bir şey olmamış.
Neden anlatırlar bütün bu hikâyeleri?
Patlayıcı ya da silah varsa elinde, dalgın olmayacaksın
Kendini yersiz meraklara kaptırmayacaksın
El bombası veya top mermisi taşıtılan askerlere bunların söylenmemiş olması, bana mümkün gibi gözükmüyor.
Mutlaka tembihlenmişler
Buna rağmen, merakına yenilen biri çıkabilir elbet:
Şu pimi çeksem, acaba ne olur?
Bu tür başka meraklar da vardır elbet. Meselâ, Boğaz Köprüsünden atlasam, acaba ne olur?
Beynime kurşun sıksam, acaba ne olur?
Kendimi hızla giden bir kamyonun önüne atsam, acaba ne olur?
Yersiz merak öldürücüdür, dostlar!
Sadece merak sahibini değil, başkalarını da öldürür: Afyonkarahisarda olduğu gibi
Allah bir daha yaşatmasın!
Ateşe körükle giden yazarların yanı sıra, bir de ana muhalefet lideri var: O asker pimi bilerek çekti diyor
Bu ihtimal yüzde yüze yakın diye de ekliyor.
Elbette bu da mümkündür, Türkiye terörle yaşıyor. Ama her mümkün olmuş demek değildir.
İki günlük askerlere neden patlayıcı taşıtıldı? diye soranlar, yangına körükle gitmenin başka örnekleri
Genelkurmay, bu iddianın mesnetsiz olduğunu açıkladı. Birine inanmam gerekiyorsa, sırtında yumurta küfesi olmayanlara değil, Genelkurmay açıklamasına inanırım
Patlamada ölen ve yaralanan askerlerin en acemisi bir aylık askermiş. Bunlara üç haftalık temel eğitim (acemi eğitimi) veriliyor. Sonra da birliklerine gönderiliyorlar.
El bombasının piminin çekilmeyeceğini öğrenmek için üç hafta yeterli bir süredir. Kaldı ki bunlar, Genelkurmaydan yapılan açıklamaya göre, Mühimmatın tasnif ve istiflenmesiyle değil, mühimmat sandıklarının depo içine girmeden depo dışında taşınmasıyla görevli imişler
Depo içinde tasnif ve istiflemeyi ise iki astsubay, iki uzman çavuş, 3-4 uzun dönem asker yapıyormuş...
Şehit olan altı askerden ikisi on iki, biri dokuz, ikisi altı, biri de 3 aylık askermiş.
Şimdi, Neden geç saatte? diye sorulabilir. Soruşturma açılması, birkaç subayın mahkemeye sevk edilmesi ve bir binbaşının tutuklanması, bu soruya zaten yeterli cevap teşkil ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.