Merve Kavakçı İslam

Merve Kavakçı İslam

Yerinde bir karar

Yerinde bir karar

Bütün ulus devletler uluslararası arenadaki etkinliklerini artırmak, kendi sınırları dışındaki kitleleri daha çok tesirleri altına almayı hedeflerler.

Bunu kimi zaman dini yani idealist gerekçelere dayandırarak yaparlar, kimi zaman da son derece reel, kimi zaman siyasi, kimi zaman ekonomik çoğu zaman da ikisine endeksli olarak geliştirirler. Bu modern çağın siyaset yapma anlayışı da değildir. Ezelden beri desem yanlış olmaz, insanoğlunun kalbine hırs, açlık, sahip olmayı isteme gibi güdüler konduğundan beri bu böyledir. Ulus devlet dediğimiz de insan yığınlarından oluşan bir yapı değil midir zaten...

Daha da önemlisi ulus devleti yönetmek için seçilmiş veya atanmış ‘örnek’ yani toplumun bir minyatürü konumundaki grup da devlet dediğimiz makineyi oluşturduğuna göre ulus devlet dediğimizde veya sadece devletten bahsettiğimizde bir eşya veya cansız bir makineden söz etmiyoruz. Bilakis, can, kan, hırs ve ihtiras taşıyan, içinde vicdan, korku gibi duygular barındıran insan gruplaşmalarından söz ediyoruz. Eğer ki canı, kanı olmasa inisiyatif koyabilir mi hiç, karar mekanizmasını çalıştırabilir mi hiç.

Düşününüz, Amerika’nın Irak’ı işgal etmesi kapsamında George Bush’un ve yardımcısı Dick Cheney’nin hırslarından bağımsız bir savaş değerlendirmesi yapılabilir mi hiç...diyelim ki yapıyoruz, o zaman bölgede savaş sonrası alınan ihalelerin Bush ve Cheney avanesi ile ilişkisini görünce nasıl açıklayacağız bu durumu. Bu iki adamın kişisel ve grupsal hırslarından, hesaplarından bağımsız değerlendirebilecek miyiz... Sonuç itibariyel devlet aparatusu de ulus devlet yapılanmaları da başlarındakilerin mizaçlarına bürünür, şekillenirler.

Tıpkı yaramaz, huysuz, laf dinlemez çocuklar olduğu gibi, herkesle iyi geçinen, elindekiyle yetinen, arabuluculuğu sevenlerin olduğu gibi ülkeler de farklı karakterler ve davranışlar ortaya koyarlar. Son bir haftada dünyada oluşan kaos bütün tarafları bilinmeze doğru sürüklüyor. Kendi açımdan şöyle ifade edeyim, 11 Eylül 2001 de bile hissetmediğim bir huzursuzluğu yaşadım Libya’da gelişen olaylar zinciri ile. Dünya o denli cahil ve bir o kadar da dengesiz insanla kaynıyor ki, Rabbim ümmeti onların şerrinden korusun diye dua ettim.

Nitekim endişemin yersiz olmadığını da kısa zamanda anladım. Amerika’nın başkentindeki Müslüman organizasyonlar bir bir ülke çapında yaşanan İslamofobik saldırıları rapor ettiler. Daha Müslümanların hiddeti geçmeden Libya’da öldürülenlerin hıncını almayı birileri kendine görev edinebilirdi...her zamankinden daha fazla teyakkuzda olma zamanı bugünler. Amerikan hükümeti iki şoku bir arada yaşıyor. Libya’da öldürülen dört hükümet temsilcisinin şaşkınlığını atlatamadan dünyanın dört bir yanında patlak veren anti Amerikan protestolarla başa çıkmanın yollarını arıyor.

Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ı dinlerken acı acı gülümser buldum kendimi: İslamiyeti öyle bir övüyordu ki, ne kadar yapmacık göründüğünün idrakinde değildi. Güzel söz var, övgü var, ama Clinton’ınki daha çok abartılı yaranma çabasına tekabül ediyordu. Diğer taraftan da işin hem ABD iç işleri açısından hem de dünya siyaseti açısından ne kadar ciddi olduğunu da gösteriyordu. Tam da başkanlık seçimlerine iki aydan daha az bir süre kalmışken Başkan Obama’nın yüzüne gözüne buluştırmış gibi gözükecek olan siyasi bir kriz ciddi bir oy kayması anlamına gelebilir. Diğer yandan bardağı taşıran son damla beklentisi içinde olan birçok farklı çevre belki de sıcak bir savaşın başlamasının startını verebilirdi.

Onun içindir ki Obama yönetiminin beklemeksizin harekete geçmesi, bilinçli kararlar alıp uygulamaya koyması gerekiyordu. Bu bağlamda Başbakan Erdoğan’dan ortalığı yatıştırma konusunda yardım istemesi yerinde. Geçtiğimiz on yıldır önce hedeflediğini, sonra da uygulamaya geçirdiği arabuluculuk konumunu pratikleştirecek yeni bir örnek çalışması bulmuş oldu Türkiye. Hem bölgesel hem de küresel önemini bir defa daha vurgulama imkanı bulacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Merve Kavakçı İslam Arşivi