Erdal Şafak

Erdal Şafak

Ölüm kulvarı

Ölüm kulvarı

1950'lerin ikinci yarısında "Bestseller" olan, yani kitapları çok satan yazarların arasında Caryl Chessman diye biri de yer alıyordu.
Yapıtları dilimize "Ölüm Hücresi", "Adaletin Kör Gözü", "Adalete Karşı", "Ölüm Yolcusu" diye çevrilen ve geniş okur kitlesine ulaşan Chessman'ın bir özelliği vardı: Tüm bu kitapları "Ölüm Kulvarı"nda yazmıştı.
"Ölüm Kulvarı", ABD cezaevlerinde idam mahkûmlarına ayrılan hücrelerin bulunduğu bölümün adı.
1921 doğumlu Chessman, birçok hırsızlık, tecavüz ve adam kaçırma suçlarından yargılandı ve ölüm cezasına çarptırıldı. Elinde hiç kan olmamasına, yani hiçbir cinayet işlememesine rağmen.
Çünkü Atlantik'i tek başına ve molasız geçen ilk havacı olan Charles Lindbergh'in 2 yaşındaki oğlu Charles Junior'ın 1932'de kaçırılıp öldürülmesinden sonra ABD ceza yasalarında önemli bir değişiklik yapılmıştı: Adam kaçırmak federal suç haline getirilmiş ve sonucu ne olursa olsun ya afsız müebbet hapisle ya da idamla cezalandırılması hükme bağlanmıştı.
İşte bu "Lindbergh maddesi" Chessman'ın ölüm fermanı oldu. Jüri onun hayatını kurtarabilecek hafifletici nedenlerin hiçbirini kabul etmeyince idama mahkûm edildi ve "Ölüm kulvarı"na gönderildi.
O kulvarda 12 yıl kaldı. 12 yıl ölümü bekledi. Ve 12 yıl boyunca önce suçsuzluğunu kanıtlamaya çalıştı; başaramayınca ölüm cezasının kaldırılması için kitapları aracılığıyla kamuoyu oluşturmaya uğraştı.
Sonunda 2 Mayıs 1960'ta Kaliforniya'daki San Quentin cezaevinin gaz odasında cezası infaz edildi.
***

12 yıl boyunca her sabah hücresinin kapısının açılıp ölüme götürülmeyi beklemek ne demek... İnsanı çıldırtır.
Ama Chessman'dan da uzun süre "Ölüm Kulvarı"nda bekleyenler var. Örneğin, 40 yaşında bir Siyah Amerikalı olan Reggie Clemons, 19 yıldır Missouri eyaletindeki Saint-Louis Cezaevi'nin "Ölüm Kulvarı"nda hayata tutunmaya çalışıyor. Suçu: 1993'te 19 ve 20 yaşlarındaki iki kız kardeşin Mississippi ırmağında boğulmasına neden olmak. Olay sırasında üç arkadaşıyla (ikisi Siyah, biri Beyaz) birlikte Mississippi üzerindeki "Chain of Rocks Köprüsü"nde bulunuyordu. Köprüden geçen Julie ve Robin Kerry adlı kız kardeşler önce tecavüze uğradı, sonra da ırmakta boğuldu.
İnsan hakları örgütlerinin ciddi bir delil bulunmadığı uyarılarına rağmen Reggie Clemons ile iki Siyah arkadaşı ölüm cezasına çarptırıldı. Beyaz genç ise suçunu kabullendiği için, arkadaşlarının aleyhine tanıklık etme karşılığı daha hafif bir cezayla kurtuldu.
Üç Siyah gençten biri 2005'te idam edildi, birinin cezası zekâ geriliği nedeniyle müebbet hapse çevrildi. Geriye Reggie Clemons kaldı. O da 19 yıldır suçsuzluğunu kanıtlamaya çalışıyor.
Bir defasında tam anlamıyla ipten döndü: 2009'da "Ölüm kulvarı" yolculuğunun bitimine sadece bir adım kala, infazı durduruldu.
19 yıllık savaşının sonunda bir umut ışığı yandı: Saint-Louis'de bir yargıç bir kez daha dosyasını açmayı kabul etti. Açtı da. Hafta başında. Yargıç üç gündür onu yeniden sorguluyor, tanık ifadelerini ve delilleri yeniden inceliyor.
Bugün-yarın duruşmalar bitecek ve yargıç Missouri eyaleti yüksek mahkemesine bir tavsiyede bulunacak. İki seçenekten biri: Ya kararın değişmesini önerecek, ya da cezasının infaz edilmesini.
Yani, Reggie Clemons'un hayatı pamuk ipliğine bağlı. İplik kopacak mı, düğümlenecek mi; bir-iki güne kadar öğreneceğiz... Ah, unutmadan; ABD'de yılda ortalama 100 ölüm cezası infaz ediliyor. Bu yıl kota henüz dolmadı!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erdal Şafak Arşivi