Kinciler nefretçiler!
Hrant Dink Vakfı, Nefret Söylemcileri ve Agosçular birbirinin kuyruğudur. Birinin kuyruğuna basarsanız hepsi birden dişlerini gösterir. Geçen hafta Nefretçilerin gerçek yüzlerini yazdım, hemen hücuma geçtiler.
Yüreğiniz yetiyorsa, kendinize güveniyorsanız, iki yazımın tamamını yayınlayın! Müteveffa Hrant Dinkle birlikte gazetedeki odamda çekilmiş fotoğrafı verin. Hayır, niyetleri bozuk.
Nefret söylemcilerini yazmayacaktım... Alışığız bu tür ASALA/PKK ile aynı görüşleri savunanlara... Sizi karalayacak bir şey bulurlar. Kendilerinden olmadıktan sonra her söz onlara batacaktır. Nefretçiler, sitelerinde şunları yazmışlar:
Macaristanın bir Ermeni subayı öldürmekten hüküm giyen Azeri subayı Azerbaycana iade etmesi hakkında attığı manşeti alıntılayarak Agos Gazetesini Sanki Erivanda çıkan bir gazete! ifadesiyle marjinalleştiren Tekin, Nefret söylemcilerinin de Hrant Dink Vakfı bünyesinde çalıştıklarını tekrar vurguluyor. Nefretçiler ile, ASALAnın, Agosun, Taşnakçıların, PKKcıların arasında hiçbir fark yok! şeklindeki ifadesinin ardından, ASALAnın bu kişi ve kuruluşlardan destek alarak Azerbaycan elçiliklerine tehdit mektupları yolladığını iddia ediyor. Nefret söylemi ürettiği değerlendirmesini yaptığımız için nefretçiler olarak adlandırdığı grubu Türk düşmanı olarak nitelendiren Tekin, bu grubun Ali Bayramoğlu ve Hasan Cemal gibi yandaşlarıyla işbirliği yaparak ASALA/PKKnın değirmenlerine su taşıdıklarınıiddia ediyor. Nefret söyleminin yükselişe geçmesinin Hasan Cemal, Çengiz Çandar ve Yasemin Çongarın başına bir şey gelebileceğinin göstergesi olduğunu yazan Ali Bayramoğluna yönelik aşağılayıcı bir üslupla, Ha şunu bileydin Ali! şeklindeki ifadesiyle olası şiddet eylemlerini meşrulaştırıyor. Yazısına, Yetkililere soruyorum: Savaş içindeyiz artık. Neden cephe gerisinde ASALA/PKK işbirlikçisi nefret söylemcisi beslemelere izin veriliyor?! Bunların her bir yazısı askerimize sıkılan kurşundur! sözleriyle devam eden Tekin, söz konusu kişi ve kuruluşları açık bir şekilde hedef gösteriyor.
***
Ali de, Alinin yazdıklarını olduğu gibi köşesine taşıyıp hıkdeyicilik eden Hasan da nefret söylemcilerini savunmasalardı -ben de nefret eden gösteriliyorum- bunları deşifre etmeyecektim!
Neden nefret eden gösterildiğimi de kısaca söyleyeyim: Taşnak Partisini, Türk milliyetçileri karşısında haklı gösteren zata karşı yazdıklarımdan dolayı... İyi mi! Milletimin kanı daha elinde kurumamış Taşnakçılar haklı Türkler haksız! Taşnakçıları sütten çıkmış ak kaşık gösteren, geçmiş olayların bütün müsebbibi Türküm diyenler olduğunu yazan biri karşısında bir Türk olarak adamın kastını, art niyetini ortaya koyunca, nefret suçu işlemiş oluyorum! Alıntıladığım kısma gelelim: Metin içindeki siyah kısmın altını ben çizdim. Bu cümleden öncesi, güzel özet. (Bu bir gazeteci özetidir!) Ya sonrası... Tam bir çarpıtma!
Sözlerim bitmedi. Bir de nefretin Agos ayağı var, H. Dink Vakfı ayağı var... Onlara da bakacağız!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.