Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Helâl Mayalı Gönüllerin Limanı Gemuhluoğlu

Helâl Mayalı Gönüllerin Limanı Gemuhluoğlu

“Hani ilk defa Kelime-i Şehâdet getiriyor gibi getirmedikçe, Kelime-i Şehâdet olmaz.” Fethi Gemuhluoğlu.


Bu sözün sahibi; helâl mayalı gönüllerin demirlediği liman olan Fethi Gemuhluoğlu ağabeydir.

Fethi ağabeyin “Fethi” isminin önüne koyulan bir ismi daha vardır ki, hayatı boyunca “Fethi” manasıyla birlikte o isme de layık olmuştur.

Esas adı İrfan Fethi Gemuhluoğlu’dur.

Gemuhluoğlu ağabeyin doğum tarihi kayıtlara İstanbul 1922 olarak geçer. 5 Ekim 1977 yılında ise “dostluk ve gönüller üzerine” bütün Türkiye’ye serdiği sözleriyle; mezar taşı dahi istemeden İstanbul’da Hakk’a yürür.

Fethi ağabey, senenin büyük bölümünü oruçlu geçiren Fatma Saniye Hanım ile yine hayatı boyunca ekmeğini helâl kazanan Malatya Arapkirli Mustafa Neşet Bey’in oğludur.

Fethi Gemuhluoğlu, en güzel duanın “Fatiha” olduğunu söyler.

Bu sebeple; Fethi ağabey başta olmak üzere; annesi, babası ve ahirete intikal etmiş bütün dostlarının ruhu için el fatiha.

*

Fethi Gemuhluoğlu’nun anıldığı yerde üstad Necip Fazıl mutlaka anılır. Fethi ağabey için üstad şöyle der:

- “Harp meydanında görünmeyen, fakat ateş hattındakilere sakalık eden, nakliye ve levazım yollarına yön veren, hususi çevrelerde mayası halis bir gençlik yoğuran son turfanda bir tipdi.”

Fethi Gemuhluoğlu, insanı “onurlandırmanın” ve “onarmanın” yolunun; kavga ve kargaşanın yer almadığı fikir yağmurlarında, hücrelerine kadar ıslanmanın şart olduğuna inanmış ve yanındakilerle birlikte bu yağmurlarda ıslanmıştır.

¥

Fethi ağabey, düşünce ve fikir hareketlerinin CHP sultasından kurtulduğu sene olan 1950 yılında kurulan “Kıbrıs’ı Koruma Cemiyeti”nde kurucu ve genel sekreter olarak görülür.

Beraberinde Millî Türk Talebe Birliği’nin sözcülüğünü üstlenir. Onun fikir ve düşünce dünyasında sağ-sol ve bunların çağrıştırdığı kavramların hiç birisi yoktur.

O bütün kamplaşmaların ve kutuplaşmaların üzerindedir. Onun nazarında “kul olmasını bilen ve kulluğunun idrakinde olan insan” vardır.

Artık bütün ömrünü bu insanlara vakfedecek ve bu uğurda teşkilatçılıktan vazgeçmeyecek, gençlerin milli ve manevi hamurla yoğrulmasına destek verecek, bu yolda vakıflar kuracak, maddi ve manevi hizmet edecektir. Öyle de yapar.

¥

Fethi ağabey, söz orucu tutmasına rağmen konuşacağı zaman söze selamla başlar, selamla bitirir. Şöyle başlar selama.

“Efendim;

Evveli, âhiri, zâhiri, bâtını selamlarım. El-Evvelü Allah, El-Âhirü Allah, Ez-Zâhirü Allah, El-Bâtınü Allah. Sâhib’i selâmlarım. Sâhib-i Hakîki’yi selâmlarım. Sağımı, solumu, önümü, ardımı selâmlarım.

“Levlâke Sırrının Mazharını selâmlarım. Vâlidesini, Hadîce Vâlidemi, Fâtıma Vâlidemi selâmlarım. Cihâr-ı Yâr-ı Güzîn’i selâmlarım. Erkân-ı Erbaa’yı: Selmân’ı, Mikdâd’ı, Ammâr’ı, Ebu-Zerr’i selâmlarım. İmâmeyn’i Muhteremeyn’i selâmlarım. Tâife-i ecinnîyi selâmlarım, mü’minlerini ve müslimlerini. Ve sizi selâmlarım.”

Ve aleyküm selam. Devamı yarına.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi