Suriye ile savaş çıkar mı?
Türkiye, uçağı Suriye tarafından düşürüldüğünde pek kimsenin beklemediği kadar soğukkanlı davranarak, sınırları ve sonuçları kestirilemeyen bir savaş istemediğini, hele de böyle bir savaşın körükleyicisi olmayacağını kararlılıkla vurgulamıştı.
Biliyorsunuz, böyle durumlarda sabırlı ve soğukkanlı olmak kadar, caydırıcılığını korumak da önemlidir. Bu bağlamda Türkiye, sonraki sınır ihlalleri konusunda kırmızı çizgilerini çekti ve çok açık bir uyarıda bulundu: Bir sınır ihlali daha gerçekleşirse, Türkiye en sert biçimde tepki verecekti.
Bu tepkiyi önceki gün verdi: Akçakaleye düşen iki havan mermisi sonrasında, angajman kuralları doğrultusunda hareket ederek, radarla belirlenmiş Suriye hedeflerini bombaladı.
Bu bir intikam güdüsü değil, devlet ciddiyetinin gereğidir. Eğer sussaydı, Türkiye, şamar oğlanına dönerdi. Artık gelen vurur, giden vururdu.
Bu kez susmadı. Ölen vatandaşlarının yakınlarına nefes aldırdı. Herkes gördü ki, Türkiye, bu tür saldırılar konusunda son derece duyarlı ve kararlıdır.
Türkiyenin yer aldığı coğrafya, netameli bir coğrafyadır. Bu coğrafyada yer alan Arap kardeşlerimizle sorunsuz (ya da sıfır sorun) yaşamak zordur. Tek taraflı iyi niyet ve temenniler, gerçekler karşısında bazen sonuç vermeyebiliyor.
Durum ciddi, ancak vahim değil. İlk şok atlatıldı. Diplomasi devrede. Şimdilik her şey olması gerektiği gibi...
Bu olayda Türkiye, önce refleksini ve kararlılığını gösterdi. Arkasından da üst düzey âcil kodlu toplantılar yaparak ciddiyetini vurguladı. Sıcağı sıcağına yapılan açıklama ve ardından gerçekleşen üst düzey toplantılar, kararlılık vurgusunun göstergeleri. Tezkere de bunun bir parçası...
Bu aşamada bir de dünyaya bakmak lâzım: Birleşmiş Milletler, Rusya ve Çinin vetolarına tıkalı durumda. Bu yüzden, itidal tavsiyesiyle yetiniyor. Zaten bu oluşum miadını çoktan doldurmuş. Yeni bir şekil verilemezse, saygınlığını bütünüyle yitirecek.
NATO başka bir âlem: Gerçi NATO Antlaşmasının 5. maddesi, Üye ülkelerden birine yapılan tecavüz, tamamına yapılmış kabul edilir hükmüne yer veriyor, ancak ABDnin önderlik etmediği hiç bir durumda bu madde işlemiyor.
Hem yaklaşan Başkanlık seçimi, hem de Ortadoğuya her müdahalesinde canı fazlaca yandığı için ABDnin bir sıcak savaşa önderlik etmesi zor gözüküyor. Zaten Suriyeyi kınayıp, Türkiyenin yanındayız mesajı vermekle yetiniyorlar.
Avrupa Birliği ülkeleri, Birinci ve İkinci Dünya savaşlarının travmasından hâlâ kurtulabilmiş değiller. Sıcak çatışmalardan (eğer muhatap kolay lokma değilse) daima kaçınıyorlar. Zaten ekonomileri de krizde...
En azından şimdilik, destekler sözde kalmaya mahkum. Türkiye için bu kadarı bile çok önemlidir. Şimdilik yalnız kalmadığımızı söyleyebiliriz.
Bu olayın daha fazla tırmanacağını sanmıyorum. Bunu ne dünya istiyor, ne de Türkiye ve Suriye. Zaten Suriye özrünü diledi. Daha sonra tazminat da söz konusu olacaktır. Yine de, Suriyede bu iç savaş sürdüğü müddetçe, Türkiyenin rahat uyuması mümkün değil.
CHPnin tavrı ise benim açımdan hiç şaşırtıcı olmadı. CHP öteden beri risk almayı sevmez. Meselâ, Çocukları babasız bırakmadık, Türkiyeyi İkinci Dünya Savaşına sokmadık diye övünmeye bayılır. Hâlbuki böyle durumlarda Bitaraf (tarafsız) kalmak, bertaraf (bir yana atılma) olmak anlamına gelebiliyor. Nitekim Türkiye o tarihte ve sonrasında tamamen yalnız kalmış, savaşmadığı halde savaşın bedelini, açlık, yokluk, yoksulluk olarak, savaşan ülkelerden daha ağır ödemiştir.
Sınırınıza bu kadar yakın bir bölgede iç savaş varsa, halk baskı rejimini ortadan kaldırmak için çırpınıyorsa, bu uğurda ölmeyi göze alıyorsa, tarafsız kalamazsınız, Ne haliniz varsa görün diyemezsiniz. Öncelikle bu saygın bir dış politika olmaz. Ayrıca reel de olmaz. Daha da önemlisi insanın vicdanına oturur ve dünya çapında puan kaybettirir.
CHPnin söylemleri, Bırakınız güçlü olan kazansın, sonra biz kazananla irtibat kurarız anlamına geliyor. Bu denli risksiz yaklaşımlar, diplomaside tebessümle karşılanır. Şahsiyetli devletler gerektiğinde risk alırlar ve olguların bir adım önünden giderler. Türkiye bunu yapmaya çalışıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.