Gençlerin taleplerini karşılamakta zorlanıyoruz. Giyim kuşam konusunda ya da kullanılan araç gereçlerde her şeyin en üst modelini istiyorlar. Ailelerin büyük çoğunluğu çocuklarının isteklerini yerine getiremiyor. Taleplerine ulaşamayan genç, kendini yetersiz ve değersiz hissediyor. Çünkü konforizm yükselen bir trend oldu ve gençlerimiz özendiriliyor. Hiçbir şeyin sonu yok, en iyi cep telefonu, en iyi eğlence merkezleri en lüks lokantalar, bilgisayarlar, arabalar... vb. Öyle ki, kapitalizm, din dil ırk tanımadan bütün gençleri bir tek bayrak altında topluyor. Her şeyin en iyisine sahip olacaksın, gezip tozacaksın keyfince eğleneceksin duygusu veriyorlar. Hedonizm sosyal bir hastalıktır ve en fazla da gençleri etkiliyor. Günümüzde, İslami yaşam tarzından ve duruşundan taviz vermeyen, gençlerimize karşın büyük bir kesim özüne ve kültürüne sırt dönmüş vaziyette... Artık zevklerini yücelten ve eğlenceden eğlenceye koşturan bir gençlik var. Bu gençliğin hayalleri ne yazık ki konforizm üzerine kurulu. Tahmin edeceğiniz üzere, bu çocuklar ilerleyen yaşlarında dahi bencil, empati yeteğini yitirmiş, aç gözlü doyumsuz ve ihtiras sahibi birer erişkin olacaklardır.

Aile yaşanan sorunları geçte olsa fark ediyor ve nerede hata yaptım diyor. Ama hatadan dönmek yerine çocuğun bencilliğini tetikleyecek çözümler buluyor. Çocuğum yeter ki mahrum kalmasın arkadaşları arasında ezik duruma düşmesin diye düşünüp sürekli bir şeyler alıyor, onu sadece maddi olarak destekliyor. Bu çocukların büyük çoğunluğu, sahip oldukları ile etrafındaki insanlara üstünlük kurmaya çalışıyorlar. Çünkü gençlerimizin ekserisi, ne kadar çok şeye sahip olursam o kadar tölaranslı sayılırım" diye düşünüyor. Atalarımız ağaç yaş iken eğilir demişler eğer çocuklarımıza erken yaşlarda sorumluluk bilinci verir ve insan olmaya davet edersek bu sorunların üstesinden daha rahat gelebiliriz.