Putinin Osmanlı korkusu!
Putin, Suriye için Türkiyeden vazgeçmez deniliyordu. Lakin iç gelişmeleri veya yoğunluğu bahane etse de Suriye konusundaki ayrılık nedeniyle Türkiye ziyaretini erteledi. Putin geleceğine Suriye uçağı geldi ve Türkiye şüpheli kargo nedeniyle Esenboğa Havaalanına indirdi. Ruslar bu davranışıyla Türklerin uçakta bulunan 17 Rus yolcusunu tehlikeye attığını açıkladılar. Onlar ise Esatı silahlandırarak 20 milyon Suriyeliyi her an ölümü ve tehlikeye atmıyorlar mı? Suriye halkını kanı bu kadar ucuz da Rus kanı bu kadar pahalı mı?
Bu durumda en baştaki tespit yanlış çıkmış oluyor. Akıl, Putinin Suriye yüzünden Türkiyeden vazgeçmemesini gerektiriyor. Bu denklem doğru olmakla birlikte büyük denklem veya daha büyük fotoğraf daha farklı. Ya da akıl onu, tutku ise ötekini emrediyor. Rusya biliyor ki, Türkiye bölgesel ve hatta potansiyel olarak küresel bir aktör. Türkiye üzerinde Suriyedeki gibi bir nüfuza sahip olması mümkün değil. Bu Rusyanın çapını aşar. Putinin Türkiyeye karşı soğukluğunu anlamak için şu sorulara cevap bulmak gerekiyor: Rusya, Türkiyeye ve Suriyedeki rolüne nasıl bakıyor? Rusya Türkiyeyi, ilişkileri geliştirmeye müsait bir rakip veya rakip eksenin parçası olarak görüyor. Suriyedeki rolüne ise Yeni Osmanlı olarak bakıyor. Gassan Cevad adlı Lübnanlı gazeteci, Rusyanın Suriye olaylarıyla ilgili en büyük kaygısının rejim değişikliği sonrasında bölgede yeni bir eksenin doğması ve bu suretle Türkiyenin güçlenmesi olduğunu ifade ediyor. Putin, Suriyede yeni Osmanlıya karşı mücadele ediyor. Bu noktada Beşşar, Putinin ortağı. Zira Beşşar yeni Osmanlıcılık fobisini devrim sürecinden sonra değil, önce dile getirdi. O baştan beri Türkiyedeki ulusalcılara daha sıcak bakıyordu. AKPyi zoraki ve geçici bir müttefik olarak görüyordu. AKP ile ilişkileri iyi olduğunda bile bunu söylüyordu. Lakin bir defa olsun İran kaynaklı yeni Safevilikten bahsetmedi ve endişesini dile getirmedi. Zira onun bileşenlerinden birisidir. Son olarak da Ahmet Davudoğlu, Faruk Şara formülünü diye getirince yine Osmanlı hazımsızlıklarını gündeme getirdiler. Türkiyenin Osmanlı olmadığını ve Şam valisi atamadığını söylediler. Lakin kendisi halkına karşı savaşarak Safavi ve Çarlık işgal valisi pozisyonuna düştü.
Bugünkü Rusya, yeni Çarlığı ya da Bizansı temsil ederken İran, yeni Safevilik dalgasıdır. Gassan Cevad gibi Putindeki Osmanlı ukdesini deşifre edenlerden birisi de Lübnanlı Ermeni asıllı yazar Sarkis Naum. İran tesa lakin en netaice gayri madmune başlıklı yazısında Putinin Osmanlı ukdesi veya fobisini nazara veriyor. Sarkis Naum, Rusyanın Beşşar Esatı histerik bir biçimde desteklemesinin gerisinde iki neden görüyor. Birincisi, Rusya doğalgaz ve petrol tekelini kaybetmek istemiyor. Suriyede Esat rejiminin devrilmesi halinde bu ülke üzerinden yeni doğalgaz ve petrol yollarının ve güzergâhlarının geçmesi Rusyanın tekelini kırıyor ve hayati çıkarlarını zedeliyor. Akdenizde de yeni keşfedilen doğalgaz ve petrol yatakları Rusyanın iştahını kabartıyor. Zira Suriye rejiminin ayakta kalması bu sahaları birlikte işletmelerine veya ortaklık kurmalarına imkân verecektir. Katar veya Kuzey Afrika üzerinden gelebilecek yeni doğalgaz boru hatları Suriye yolunu kullanarak Türkiye ve Batıya ulaşabilir. Bu da Rusların çıkarlarını zedeler. Beşşar sonrasında ne İran ne de Rusya yeni rejimin veya Suriye halkının kendilerine dost kalacağına inanıyor.
Sarkis Nauma göre Beşşar rejiminin devrilmesini istemeyen Putinin ikinci nedeni ise, Yeni Osmanlının dirilmesi korkusudur. Suriye üzerinden İslâmî hareketlerin faal olması da bu korkuyu azdıran ve tetikleyen nedenler arasında sayılıyor. Kafkaslar ve Balkanlarda İslâmî hareketler de Ortadoğudan besleniyorlar. Çeçenistanda tavsayan direniş bugün mekân değiştirerek ve renklenerek Suriyeye kaymış durumda. Suriyede mola verdiğinde yeniden Kafkaslara dönebilir. Putin bu dirilişi İran ekseni ile birlikte Suriyede boğmaya ve tutmaya çalışıyor.
Çeçenler ise şimdilik Putin ile bulabildikleri cephede, yani Suriyede hesaplaşıyorlar. Ardından hesaplaşma yeniden Kafkaslara ve Rusyanın ön bahçesine ve can evine sıçrayabilir. Bölgede büyüme istidadında olan iki ülke var. Birisi Türkiye, diğeri Rusya. Arap Baharı, Türkiyenin önünü açıyor; yeni, sağlam ve organik ittifaklar kurmasına imkân sağlıyor. Bu, Beşşar ve Putine göre yeni Osmanlı demektir ve Yeni Safavileri de yanlarına alarak bu dalganın önünü Suriyede kesmeye çalışıyorlar. Gassan Cevad ve Sarkis Naum gibi yazarlara göre Yeni Çarlık veya Yeni Bizans, Safevilerle birlikte yeni Osmanlıyı Suriye kapılarında durdurmaya çalışıyor. Peki! CHPye ne oluyor? CHP de Osmanlıdan, yani atalarından korktuğu için İran ve Suriye rejimlerine çıraklık yapıyor. Soytarıların hepsi Türkiyenin Suriye bataklığına saplandığını söylüyorlar. Türkiye bu bataklığı vaha haline getirecektir. Lakin İran, Rusya ve Hizbullah bu bataklıkta debelenecek ve boğulacaklardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.