İleri demokrasinin doğum sancıları
Yerel seçimlerin Ekim 2013te yapılmasına ilişkin Anayasa değişikliği teklifinin 360 kabul oyuyla çıkmasının ardından gözler Köşke çevrilmiş durumda.. Anayasal olarak geçmiş kabul edilen değişiklik, Cumhurbaşkanının onayına sunulacak. Ancak Cumhurbaşkanının önünde iki seçenek var.. Veto ya da onaylayıp referanduma götürmek
BAHÇELİDEN BİR DOĞRU, BİR YANLIŞ
MHP Lideri Bahçeli, oylama sonrası biri doğru, diğeri yanlış iki değerlendirmede bulundu.. Doğru olanı şuydu.. Eğer referandum dışında başka bir seçenek kalmazsa, ülkeyi böyle bir külfetin altına sokmaktansa yerel seçimleri tarihinde (Mart 2014) yapmak daha uygun olacaktır dedi.. Tartışmalı yanları olmakla birlikte doğru gibi görünüyor. Bahçelinin tamamen doğru olmadığını düşündüğüm diğer bir değerlendirmesi ise oylama sırasında grubuna duyduğu güven.. Dedi ki Bahçeli: MHP fire vermemiştir.. MHP? Hani yaklaşmakta olan kurultayda, genel başkanlarına bayrak açmaya hazırlanan MHP.. Başta Koray Aydın ve Ahmet Çakar olmak üzere, genel başkan adaylarının, yönetimi eleştirdiği MHP.. Daha derine inmeyeceğim. Ama daha çok yeni AK Parti kongresinde, Tayyip Erdoğan ismi etrafında oluşan ittifakı görünce bir de Bahçelinin kendi yol arkadaşları tarafından böylesine sert eleştirildiği bir ortamda, MHPnin fire vermediği AK Partinin fire verdiği iddiasını çok da gerçekçi bulmuyorum..
GÜL-ERDOĞAN KAVGASI
Son zamanlarda, özellikle belli bir grubun görüşlerini yansıttığı iddia edilen (-ki ben hiç de öyle olmadığına eminim) medyada, bir Gül-Erdoğan kavgası beklendiğini görüyoruz.. Siyasi ömürleri omuz omuza geçmiş iki kardeşi birbirine düşürme gayreti.. Sanıyorum bu hafta ortaya çıkacak olan gelişmeler, bu kavgadan beklenti umanların beklentilerini iyiden iyiye boşa çıkaracak türden olacak.. Gül her ne yaparsa yapsın, yasayı teklif edenler her ne adım atarsa atsın, sonucun, millet için nasıl hayırlı olacağını göreceğiz hep birlikte..
MASADAKİ SEÇENEKLER
İlk hesaplanan kuşkusuz Köşkün veto edeceği.. Bunun idari hukuktaki tam karşılığı şu: Bir kez daha görüşülmek üzere TBMMye iade etmek.. Bir kez daha TBMM gündemine gelirse ne olur peki? Açık açık ifade edelim ki, 367 bulunur ve kriz gibi görünen o şey, ortadan kalkar.. İkincisi de Cumhurbaşkanı Gülün yasayı onaylayıp referanduma götürmesi.. Zor-mor.. Ama millet iradesine güvenmek zorundaysak eğer, şeriat referandum yolunu göstermişse, kış-yaz fark etmez kalkar gider oyumuzu kullanır, bize düşen ödevi ve sorumluluğu yerine getiririz..
1 YIL TARTIŞMASI
Kavga beklentisi içinde olanların bir argümanı daha var.. Anayasanın 67. maddesinde yer alan seçim kanunlarında gerçekleştirilen değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmayacağı maddesi.. Deniyor ki; referanduma gidilse ve yasa kabul edilse bile yerel seçimler 27 Ekim 2013te yapılamaz Bunu söyleyenler, yasanın, belli bir tarihi hedef alarak ve doğrudan o tarihle ilgili olarak yapıldığını gizliyorlar. Kafa karıştırmaya çalışıyorlar.. Eğer yasa, 27 Ekim 2013 tarihinde seçimlerin yapılması diye bir madde ihtiva ediyorsa, buna nasıl bir yıl içinde uygulanmaz diyeceksiniz?..
TEKLİF GERİ ÇEKİLİRSE
AK Partinin, teklifi geri çekmeyi de seçenek olarak masada tuttuğunu biliyoruz.
TBMM, sahibi olduğu teklifi (en az 330 ile) geri de alabilir.. Dolayısıyla referandum şartıyla yapılmış bir onaylama, YSK tarafından takvime bağlanmadan, Meclise geri çekilip üçüncü bir yol da aranabilir.. Tüm bunların bugün ve en geç yarın daha net bir şekilde görüleceğini sanıyorum.. Tek bildiğim şu ki, bu bir kriz değildir, ileri demokrasinin doğum sancılarıdır.. Kalın sağlıcakla..