Zor dostum zor!
Ve MÜSİAD Fuarı bitti.
Fuar süresince İstanbulda bir çok etkinlik vardı, hangisine yetişeceğimi bilemedim.
Arada Çoruma gidip geldim. Uçak saatine kadar Somalili, Surinamlı arkadaşlarla bir aradaydık.
Aynı zaman diliminde Taksimde uluslararası bir diyalog konferansı var. Katılmayı istedim ama olmadı.
SETAnın bir başka konferansı vardı.
Gana Cumhurbaşkanı gelmişti, TASAM bu vesile ile bir toplantı düzenlemişti. Ona da katılamadım. Sirkecide Said-i Nursi Müzesinin açılışı vardı. Yetmedi, Mazlum-Derin Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde bayan Erdoğanın katılımı ile gerçekleştirilen Uluslararası Myanmar Konferansı vardı. Ancak açılışına katılabildim.
İki günümü ayırdım MÜSİAD Fuarına, ancak yarısını dolaşabildim.
Bu arada; İstanbulda baro seçimleri vardı. Kuşkusuz baro seçimlerinin tarihini biz belirlemiyoruz ama, öteki etkinlikleri senkronize ve ariente edebilirdim. Faydayı optimize edebilirdik. Bütün bu etkinlikler birbirinden beslenebilirdi. Ama olmadı.
MÜSİAD Fuarına kitlesel katılım geçen yılki kadar değildi ama iş anlamında başarı grafiğindeki yükseliş devam ediyor. Gelecek yıllar için daha farklı, yeni etkinlikler düzenlenebilir. Düzenlenmeli.
Fuar yine 4 gün olsun ama etkinlikler bir haftaya yayılabilir. Tek mekânda değil, bir çok mekânda paralel etkinlikler düzenlenebilir.
İslam ülkelerinden gelen politikacı, sanatçı, kanaat önderi bir çok isim, kardeş STKlar, basın-yayın organları ile bir araya getirilebilir.
Bu işe üniversitelerin katılımının mutlaka sağlanması, bu konukların üniversitelerde konuşturulması da gerek.
Kültür-sanat merkezlerinde film gösterileri, sergiler, konserler düzenlenebilir.
IBF Fuarı herhangi bir fuar değil. Sadece iş gaye olmamalı. Bizi ziyarete gelen insanların duası işten daha az değerli değil. Hayat siyaset ve piyasadan ibaret değil zira!
Bugüne kadar iyi gitti. Bugünden sonra her şeyi yeniden düşünmeliyiz. Özgürlüğüne yeni kavuşan ülkelerle tecrübelerimizi paylaşmalıyız ki, bizim katlanmak zorunda kaldığımız güçlükler, onlar için baht kaynağına dönüşsün.
İş adamlarımız artık kendilerini bir medeniyetin ihya ve inşasında çalışan şantiye işçileri gibi düşünsünler.
HAVAS olmak zorundayız. Nasıl para kazanılacağını öğrendik, şimdi nasıl ve nereye harcamamız gerektiğini yeniden düşünmemiz gerekiyor.
İşimiz kolay değil. Ama bu zorlukları başarmak zorundayız. Zorluklarla mücadelenin hazzına varmak ayrı bir mutluluk vesilesi olacaktır.
MÜSİADın yeni yönetimine bu anlamda büyük sorumluluklar düşmektedir ve tabii MÜSİAD üyelerine de.
Selam ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.