Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Petrole zam bunaltıyor

Petrole zam bunaltıyor

Daha önce TBMM petrol kaçakçılığını araştırdı..


Keşke Başbakan bu işe tekrar bir el atsa.. Enerji Bakanı bu işle bir ilgilense.. Maliye şu yüksek vergi politikasını yeniden gözden geçirse.


Petrol kaçakçılığı yüksek vergilerden besleniyor..


Petrol denizinin ortasında bir adada yaşıyoruz sanki ama dünyanın en pahalı petrolünü kullanıyoruz. Bu akıl dışı bir durum..


Petrole zam demek, etten ekmeğe, tarım ürününden sanayi ürününe zam demek..


Tamam dünyada petrol hammadde fiyatı artıyor, zam da yapılacak, mali dengelerin korunması gerek. Ama burada asıl yanlış, vergi oranı ve vergi hesaplama metodu ile ilgili. Petrole zam zaten dolaylı bir vergi demek. O yetmiyor, bir de zammın vergisini yüklüyorsunuz.. Bu da zincirleme her şeye yansıyor..


Tamam! Devletin gelirini azalmasın ama petrol fiyatı ucuzlasın!


Bu mümkün. Sihirli bir formül değil bu.. Devletin gelirini azaltmadan, petrol fiyatlarını aşağı çekmek için petrol kaçakçılığını önleyeceksiniz..


Peki nasıl olacak bu iş?


“Kaçak azalsın vergiler düşsün” değil, “vergiler düşsün, kaçak azalsın”. Çünki kaçakçılığı cazip hale getiren yüksek vergilerdir..


Önce Başbakan bu işe el atacak. Milli Savunma, Enerji, Maliye, İçişleri, Gümrük Bakanlığı, Emniyet ve Milli İstihbarat el ele verecek, olacak bu iş.


Keşke Enerji Bakanı, petrol ve madenlerin nesnesi ile ilgilendiği kadar bu işin sosyal maliyeti, tüketici açısından etkisi ile de ilgilense..


Petrol kaçakçılığından piyasaya giren kayıtdışı para eroinden daha fazla.. Ve bu kaynak sonuçta yine aynı adrese gidiyor. Petrol, yaygın etki gücü itibarı ile toplumda daha fazla kişiyi etkiliyor.


Eroin işini yapan yüzlerce çete var, ama petrol işi bir düzine adamla yapılıyor..


Kamyonlarla yapılan sınır ticaretinde değil asıl kaçakçılık.


Önce devlet, yüksek vergi politikasından vazgeçecek.. Kaçakçılık cazip olmaktan çıkacak. Kaçak petrol piyasadan çekilince reel sektörden devletin aldığı düşük vergi toplamda eskisi ile dengelenecek..


Kaçak petrolün yaygın üç giriş yolu var.. Doğrudan gemilerle geliyor.. Burada istihbarat, gümrük, sahil muhafazanın devreye girmesi gerekiyor.. 3 ton diyor, 5 ton getiriyor.. rakamlarla oynanıyor..


Diğer bir yöntem, Solvent ithalatının ve piyasasının denetim altına alınması.. Petrole hile katıyorlar.. Vatandaş aldatılıyor. Bu işin araçlara da zararı var, çevreye de. Adi bir dolandırıcılık sözkonusu.. Devletin vatandaşı bu istismarcıların, bu nitelikli dolandırıcıların elinden kurtarması gerek..


3. yöntem ise, mazota katılan bio diesel diye gösterilen ithal yemeklik yağlar..


Bunlar bilinen yollar.. Beyoğlu’nun arka sokaklarında metruk binaların bodrumunda çocuk aramıyorsunuz. Bu işi yapanların yeri yurdu belli..


Bir de kamunun petrol alım ihalelerinin sıkı bir denetime tabi tutulması gerek.. Siz zam yapıyorsunuz ama, birileri ortalama fiyatın altında teklif vererek ihale alıyor. Sonuçta ya o kadar ve o evsafta mal teslim etmiyor, ya başka bir hilesi var bu işin. Onun için mutlaka enerji alım ihalelerinin özellikle geriye dönük ve mer’i hali ile yakın ve sıcak takip altına alınması gerek. Okullar açıldı, önümüz kış, bakmak gerek. Yerel yönetimlerin toplu taşıma petrol alım ihalelerini incelemeye almak gerek.


Hem kamu kaçakları önlenir, hem kayıtdışı petrol piyasası denetim altına alınacak olursa, petrol fiyatları yarı yarıya düşse bile, gerçek tüketim, tabii seviyesine çıkartılarak yine aynı kamu/ vergi geliri elde edilebilir..


Kayıtdışı ekonomiyi kontrol altına almadan, kayıtdışı siyaseti kontrol altına alamazsınız. Kayıtdışı siyaseti kontrol altına almadan da derin devletle, Mafia ile, çete ile başedemezsiniz..


Petrol fiyatlarındaki yükseklik, sadece nihai tüketiciyi, esnafı canından bezdirmiyor. Sanayicinin ayağına pranga vuruyor aynı zamanda. Üretici rekabet gücünü kaybediyor.. Bu da tekrar maliyeye vergi kaybı olarak geri dönüyor.


Petrol zammı döner gelir, millet ve maliyeyi birlikte vurur. Maliyeci altın yumurtlayan tavuk hükmündeki vergi mükellefini boğarak, bindiği dalı kesmiş olur..


Bu tartışmalar, Babacan ve Şimşek’in siyasi karizmasını gölgeliyor..


Neden bu işin üzerine gidilmez! “Bu ifritten sualin kılını çekmez akıl!”


Yine zam varmış.. Bir daha düşünün!


Selâm ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi