Putin Sarkozynin yolunda
Putin çirkin yüzünü ulu orta göstermeye başladı. Sarkozyden sonra Yeni Sarkozy olmaya namzet. Politikalarıyla yerine geçecek..
Putinin Sarkozyye benzeyen birkaç önemli vasfı var. Bunlardan birisi, İslami şeair veya sembollere olan tahammülsüzlüğü. Bilindiği gibi, Risale-i Nurlar hakkında en sıkı denetimi Özbekistan ile Rusya yapıyordu. Son sıralarda bir de aynen Fransanın cumhuriyet ideolojisini İslam düşmanlığı olarak tanımlaması gibi Putin de Rus değerlerini İslam karşıtı olarak takdim etmenin arayışı içine girdi. Rus milli değerlerini İslamın karşısına oturttu. Putinin İslam karşıtlığında Sarkozyye benzeyen birkaç yönü var. Bunlardan birisi, İslami sembollere ve görünür ibadetlere olan tahammülsüzlüğü ve husumeti. Sözgelimi son Ramazan ayı sırasında aynen Fransada olduğu gibi Müslümanların teravih ibadetlerinde veya cuma namazlarında camilerin dışına taşmalarına izin verilmedi. Öncesinde bu yönde uyarılar yapıldı. Toplu ibadetlere sınırlama getiriliyor. Ve Müslümanların ortalıkta görünmemeleri isteniyor. Bunun yerine İsmet İnönünün cumasını evinde kılması gibi Müslümanlardan toplu ibadetleri evlerinde yapmalarına salık veriliyor. Moskova ve Pariste mevcut camiler bilhassa bayram, cuma ve teravih namazlarına cevap veremiyor ve yetersiz kalıyor. Ve özellikle bu toplu ibadetlerde Müslümanlar mecburen cami dışlarına taşıyorlar. Müslümanlar için yeryüzü temiz ve her yer ibadet mahallidir. Cami yetmezse seccadesini serer ve namazını kılar. İşte bu manzara Putin ve Sarkozy gibilerin hoşuna gitmiyor. Bunun başkalarına çekici geleceğinden korkuyorlar. Zımni ve örtülü bir davet olacağını tasavvur ediyorlar. Bunun için hayrın önünü kesmek istiyorlar. Mekke müşrikleri nasıl ki Hazreti Ebubekire kamusal alanda namaz kılmamasını ve sesini taşırmamasını istemişlerse Putin Rusyası veya Sarkozy Fransası da Müslümanlardan Mekke müşriklerinin Hazreti Ebubekirden istediğini istiyor. Zararı yok, sesini çıkarma ve evinde ibadet etmeye devam et!
¥
Fransa ile Rusya arasında birçok benzer ve hatta ortak yön bulunuyor. Sözgelimi de Gaulle içeride Allah adını anamazken dışarıda Katoliklik yapmakta ve Katoliklerin hamisi kesilmekte idi. Putin de hiçbir dine ve kutsala inanmamakla birlikte Ortodoks Kilisesinin hamisi kesilmiş ve bu pencereden Suriye olaylarına müdahil olmak istemiştir. Suriyedeki Ortodoksların ve Hıristiyanların hamisi kesilmiştir. Dolayısıyla Ortodoksluğu dış politika malzemesi yapmış ve tavzif etmiştir. Onunla da kalmıyor Şii eksenin hamisi kesiliyor. Buna mukabil, Sünnilere ve İslami şeair ve sembollere de açık bin biçimde cephe alıyor ve düşman kesiliyor. Sarkozynin Libya meselesinde yaptığını ve bir biçimde Putin Suriyede yapıyor. Bazıları için bu farklı bir manzara arz edebilir. Görüntü farklı ama içerik aynı. Kaddafi, Sarkozy, Berlusconi ve Putin ile yakın dosttu. Lakin Libya olayları başlayınca özellikle Berlusconi ve Sarkozy, Kaddafi ile farklı cephelere düştüler. Zira Sarkozy, Kaddafi ile dost olmakla birlikte petrole daha çok dosttu. Aynı şey Kaddafi için de geçerli. Sarkozynin seçim kampanyalarını desteklemekle kalmamış ve halkına dost olmaktan ziyade Sarkozy gibilerle dost olmuştur. Sonuçta, çıkarların kum tepeleri gibi yer değiştirmesi üzerine farklı cephelere düşmüşlerdir.
¥
Putin, şimdi Sarkozynin atılgan veya oynak politikalarını Suriyede sahneye koyuyor. Yönetimiyle birlikte Suriye halkını katletmede ortak. Burada ilke değil çıkarlar rol oynuyor. Arap dünyasında en kanlı rejimin ortağının Putin olması bir tesadüf değildir. SSCB sırasında Afganistan ve sonrasında Rusya Federasyonu sırasında Çeçenistanda kazandıkları tecrübelerini Suriyede Beşşara servis ediyorlar. Son günlerde ise başörtüsü yasağında Sarkozyye özenmiştir. Batıda okullarda yasağın başını Fransa ve Fransanın başını da Sarkozy çekmiştir. Putin Rusyası da, Sarkozy Fransasına özeniyor. Alman mahkemesi başörtüsü yasağının Alman yasalarına aykırı olduğuna hükmetmesine karşılık Putin aynı günlerde okullarda başörtüsüne müsaade edilmemesini istemiştir. Putinin Müslüman ve İslam dostluğu bu kadardır! Kimse aldanmasın! O ancak başörtüsü yasağı ilan eden bizdeki ulusalcılarla Suriyede aynısını yapan Beşşar ve Sarkozynin ortağı olabilir. Putin konuşmasında başörtüsü serbestisi verilmesi halinde Rusyadaki nüfusun yüzde 80ini temsil eden Ortodoksların kendilerini muğber ve mağdur hissedeceklerini söylüyor ve bu mağduriyetin önüne ancak yasakla geçilebileceğini savunuyor. Rusyadaki Ortodoksların hissiyatını anlıyor da Suriyedeki Sünnilerin hissiyatını niye anlamıyor? Çoğunluksa işte çoğunluk! Üstelik Lavrov açıkça Suriyede Esatın düşmesi halinde alarm zillerinin çalacağını ve Sünnilerin iktidara geleceklerini söylüyor. Sanki Sünniler Marstan Venüsten inecekler! Rusyada çoğunluk meşru olurken Suriyede azınlık meşru oluyor! Şu matematiksel zekaya bakın! Batı da Rusya da ilk günden beri Suriyedeki azınlıkların durumunu merak ediyorlar. Çoğunluğun karşılaştığı fiili mezalim eğil onların karşılaşacağı mevhum mezalim konu oluyor. Adaletin terazisi böyle işliyor! Rusyada azınlıkların durumunu merak eden yok. Hatta Putinin zihniyetine göre çoğunluk adına azınlıklar susturulmalı. Putinin mantığına göre, başörtüsünü yasakladığınız zaman laiklik üzerinden eşitliği sağlamış oluyorsunuz ve Ortodoksların dini hissiyatı da rencide olmamış oluyor! Pilot bölge olarak Stavrapolda başörtüsü yasağı uygulamaya konuldu. Putinin onayıyla daha da genişleyeceğe benziyor. Netice-i kelam: Başörtüsü yasağı ile Suriye halkını katletmekte Şam rejimiyle ortaklık İslama saldırıda madalyonun iki yüzünü temsil ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.