Acaba dünya üzerinde bizden daha kendisini hep haklı gören fertlerin yaşadığı bir ülke var mıdır?
Herhalde hepiniz böyle insanlarla karşılaşıyorsunuzdur. Kimle konuşsanız, en iyi kendisi biliyor en iyi kendisi düşünüyordur.

Hemen; “Ben olsam” diye başlar söze.
İnsanoğlunun yaşadığı her yerde bütün huzursuzlukların sebebi; “Ben olsam” diye başlayanlardır!
Hep “sen” bilince, hep “ben” bilince, hep “o” bilince, geridekiler ne olacak?

Kavganın ve gürültünün sebebi işte bu “bencillerdir.”
Var mıdır bilmiyorum ama Türkiye’nin en sakin insanını bulup getirseniz ve en az iki tane ayrı televizyonda haber izlettirseniz, eminim kişinin feleği şaşar

.
...............................


Türkiye’nin sakinleşmeye ihtiyacı var. Evde, trafikte, işte, çarşıda, sokakta, trende, vapurda, otobüste, insanlar birbirlerinin yüzüne bakamıyorlar.
Çünkü herkesin içindeki gerginlik yüzüne yansıyor.

İnsanların yüzlerinde bir sakinlik ve güven ibaresi yok.
Tanıdıklar bile birbirleriyle konuşurken, ilk üç saniye gülseler, dördüncü saniyeden itibaren yüz hatları değişiyor.
Kahkaha atan insanların kahkahaları dahi gergin oluyor. Çünkü kahkahanın arkasından, başına bir şeyin gelebileceği korkusunu yaşıyor.
Bu korkuyu üreten etkenlerin başında televizyon ve internet haberciliği geliyor. Hemen soru gelsin;
-“Gazeteler üretmiyor mu?

”
Cevap da gelsin;
-“Gazeteler basılı kağıttır, görüntüler hareketsizdir ve sadedir. İnsan beynine bir kare fotoğraf girmesiyle, yüzlerce kare hareketli görüntünün girmesi çok farklıdır.”
TRT spikerleri hariç, millete ve memlekete karşı sorumluluklarını har vurup harman savuran televizyon spikerlerinin beden dilleri çok kötü. Yüzlerinde hep küfür iması var.


Haberlerin görüntülerini onların beden diliyle izlediğinizde, beyniniz en az 300 günlük bir kirliliğe ulaşıyor.
Bir örnek vereyim. Şehitlerimizin olduğu gün malum kanallar haberleri öyle bir sundular ki, sürekli bir “tahrik” ve “nifak” havası estirdiler.
Aynı televizyonlar haberlerden sonra öyle yayın yaptılar ki, sanırsınız aradan yüz yıl geçmiş ve biraz önceki haberler başka bir ülkeye ve topluma aitmiş gibiydi.


İşte bu anlayış ikiyüzlülüktür. İnsan hafızasını ve beynini, ateşli silahlardan daha çok tahrip etmektedir.


..........................


Türkiye’nin sakinleşmeye ihtiyacı var.
Millet olarak önemli bir sınavdan geçiyoruz. Yıllarca iktidara gelen hükümetleri zinde güçler idare etti.
İlk defa halkın iradesiyle bir hükümet işbaşına geldi. Zinde güçler yine devreye girip; huzur ve güveni bozuyorlar.

Muhalefet de bu güçlere hizmet ediyor.
Maalesef; iyiler de kötüler de haklılar da haksızlar da bir nefeslik durup düşünmeye ihtiyaç duymuyor.
Bir nefeslik durup; “Biz ne yapıyoruz, bu işin sonu nereye varacak, ne elde edeceğiz ve giderken ne götüreceğiz” diye soramıyor.


Bu topraklarda yaşamak isteyen herkes, azıcık sakinleşerek bu soruyu sormalı.