Mehtap Yılmaz

Mehtap Yılmaz

İsrail ve etrafımızdaki şeytan üçgeni

İsrail ve etrafımızdaki şeytan üçgeni

Nihat Hatipoğlu, Nihat Hatipoğlu, söyle bana! Kandil orucunun rükunları nelerdir, çüzümle ve açıkla!


Yok, canım, daha neler… Müslüman adam nereden bilecek? Bunu bilse bilse, Kandil’lilerin, “ajan” hocaları bilir!

O halde “Apo, Apo söyle bana” diye tashih edeyim… Sahi mahkûmlar ölüm orucunu neyle açarlarsa Kandil’den aferin alırlar? Apo, “açlık grevine tereddütsüz son verin” derken, kullarının ölüm oruçlarını neyle açacaklarını da söylemiş midir? 68 günlük Kandil orucunun rükunları nelerdir? Kandil’e nanik yapıp orucunu erkenden bozanların cezası nedir? Bu insanlar, tutamadıkları 68 günlük oruçlarını kaza etmeli midir? Bile bile yiyen gafiller için, mutlak iradece belirlenmiş kefaret canla mı, malla mı ödenir? Tövbeleri ne ile kabul edilir? Günahlarını kime, nasıl çıkartacaklar? Kandil bunları anlayışla mı karşılar, kafalarına mı sıkar?

Yüzlerce tutuklunun, Kandil’in emri, BDP’nin kavli, CHP’nin gizli onayıyla ölüm orucu tutmasının, Guinnes rekorlar kitabına girmesi Kandil’e göre caiz midir? Öyle ya… İradesini Kandil Dağı’nın sisinde yitirmiş bine yakın portatif iradeli insan, dünyanın hangi coğrafyasında bu kadar konsantre bir halde bulunabilir?

Acaba Abdullah Öcalan, 68 gün aç biilaç ölüme mahkûm ettiği kullarına, oruçlarını ne ile açmaları gerektiğini de öğütlemiş midir? Şu paparazzi habercileri peşlerine düşse de öğrensek. Acaba BDP’li vekillerden kim, nerede, ne zaman, kiminle, ne yiyerek iftar etti?

•

İnsan sormadan edemiyor. Cezaevlerindeki mahkûmların, Apo uğruna göz göre infaz edilmeleri konusunda Kandil’e karşı tek cümleyle dahi itiraz etmeye cesaret edemeyen BDP’li milletvekilleri, gerçekte ne oldu da yüzleri kızarmadan açlık grevi artistliğinden vazgeçiverdi?

Abdullah Öcalan, neden grevleri bitirmek için yüzlerce insan ölümün eşiğine gelinceye dek bekledi? O insanları 68 gün, aç susuz bekletti? Madem yaşamalarına izin verecekti, neden ölümle burun buruna getirdi? Ne değişti?

AK Parti’ye körü körüne muhalif kesim bu gelişme karşısında neden şaşkın, sudan çıkmış balık gibi? Bu süreçte neden hep devlete yüklenildi? Kandil’in, BDP’nin eleştirilmemesi garip değil mi?

Beşar Esed, bir inat uğruna sınırı Kürtlere teslim etmişken Kandil’in dişlerini göstermesi bir tesadüf olabilir mi? Netanyahu seçime giderken, Obama İsrail’in korumalığını yaparken G. Doğu’nun karıştırılmasının rastlantı olduğunu düşünmüyorsunuzdur değil mi?

•

ABD’de, iktidara giden yol, İsrail’in midesinden geçiyor! Bu realitenin farkında olan adaylar, İsrail’i ve ABD’deki uzantısı Yahudi lobilerini hesap etmeden kılını dahi kımıldatamıyor.

Bu yüzden bizdeki bir kısım Obama sempatizanının sandığı gibi, Obama’nın İsrail’e posta koyacak bir Karaoğlan olmadığını adım gibi biliyordum. Güzel ülkemde, seçim öncesi futbol takımı tutar gibi Obama’yı göklere çıkartanların, seçim sonrası düş kırıklığı yaşayacakları konusunda da kuşkusuzdum!

Çünkü Obama, fast food’ların önünde yiyecek dilenen evsizlerin sayıları her geçen gün artarken, ülkesindeki aç karınları doyurmak için silah piyasasının en çok kazananı olmak yani Ortadoğu’yu sıcak tutmak zorunda! Dolayısıyla, ABD’deki Yahudi Lobilerine ve İsrail’e eyvallah etmesi lazım! Bu yüzden de Suriye’de İslami bir iktidara göz yummaya, Ortadoğu’da İsrail için yeni bir tehdit unsuru, bir cephe daha açılmasına geçit vermeye niyeti yok! Hatta Suriye’de yaşanan vahşete seyirci kalma pahasına, Mısır’da düştüğü hataya düşmek istemiyor. O kadar ki İsrail’in çıkarları uğruna, Esad’ın Türkiye sınırını PKK’ya teslim etmesine karşın üç maymunu oynuyor.

Bu arada Netanyahu, seçime hazırlanıyor. Dünya Yahudilerine gövde gösterisi yapmak zorunda hissediyor. Bu yüzden, İran’a yapmayı hayal ettiği kara harekâtının tatbikatını Filistin’liler üzerinde yapıyor.

Rusya ve Çin’in hesaplarına, AB’nin ellerini ovuşturmasına hiç değinmeyeceğim. Filistin’de ölen küçücük çocuğun kanı aksın istiyorlar! Ortadoğu arenaları… İnsanların ölmesi çıkarlarına hizmet etsin yeter ki…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehtap Yılmaz Arşivi