Mısır türbülansı aşarken
Mısırda muhalifler bir kaşık suda fırtına kopardılar. Mübarekin baltacılarının yerini, bir biçimde Milli Kurtuluş Konseyi adlı muhalefet çatısının milisleri aldı.
İhvan milislerinden bahsedenler aslında kendi milislerini veya baltacılarını Mürsinin ikamet ettiği Birlik Sarayının üzerine sevk ettiler. Bu milislerin veya baltacıların taşkınlıkları üzerine bir düzine insan hayatını kaybetti. Hepsi İhvan mensubu. Buna rağmen ölenlerden ve yaralananlardan Tahrirdeki gibi İhvanı sorumlu tutuyorlar. Sanki İhvan kendi kendini öldürüyor! Yaralananlar arasında dostumuz Eşref Abdulgaffar da var. Başına saçma veya Mısırlıların hartuş dedikleri kurşun isabet etmiş. İsabet hemen gözünün üzerinde. Milim şaşma gözüne mal olabilirdi. Mısırda yeni milisler liberal kesimlerin önemli isimlerinden Muhammed Baradey ile Nasırcı ve ulusalcı kesimleri temsil eden Hamdin Sabahinin partisine mensup. Milli Kurtuluş Cephesinde yer alan Amr Musanın ise milis teşkil edecek gücü yok. Laik kesimler gerçekten de Mısıra iki kanada ayırmayı başardılar. Ülkenin birinci kanadında ve Mürsinin yanında İslami kesimler ile Eymen Nur gibi kimi liberaller var. İkinci kanadında ise dünyayı karıştırdıktan sonra Mısıra karıştırmaya gelen Muhammed Baradeye ilaveten Hamdin Sabahi var. Pakistan Atom Bombasının Babası lakabıyla anılan Abdulkadir Han, Baradeyi Amerikan ajanı olarak nitelendirmektedir. İşinin gereği bunu en iyi bilebileceklerden birisi Abdulkadir Handır. Mısırda Hüseyniyeler (bir evi cem evleri), Budizm tapınakları ve Bahai evleri kurulmasını istiyor. Hem Şiileşme faaliyetlerine hem de Bahai faaliyetlerine geçit veriyor, kol kanat geriyor. Önemli olan İslami çoğunluğu bu parçalanma ile zayıflatmaktır. Hamdin Sabahi ise Şiileştirme faaliyetlerine kol kanat germe karşılığında İrandan yüklü miktarda para yürütmüş. İran sahve-uyanış edebiyatıyla Mürsinin gerisinde durduğu intibaı verirken Mısırdaki turfanda veya nevzuhur Şiiler başkanlık seçimlerinde Mürsi yerine Ahmet Şefiki desteklediler. Buna mukabil, Sabahi taraftarları Mürsinin de Katardan para aldığını ileri sürüyor. Robert Fisk de benzeri bir suçlamayla Gannuşinin Katardan para yardımı aldığını ileri sürmüştü. BAE gibi Körfez ülkeleri de Mürsiye karşı Ahmet Şefiki desteklemişlerdi. Şimdi muhalifleri Mürsiyi Körfez Petro dolarlarıyla ve paralarıyla devirmeye ve yıkmaya çalışıyorlar.
¥
Mısırda laik kesimler cepheleşme siyaseti güdüyorlar. Bunun için Mürsinin Kasım ayında yayınlamış olduğu Anayasa Kararnamesini geri çekmesini istediler. Bunu bahane ederek kazan kaldırdılar. Aslında Mürsi bunu Anayasa Mahkemesini feshetmemek veya askıya almamak için ek bir tedbir olarak aldı. Zira, Türkiyedeki muadili Anayasa Mahkemesi veya Abdurrahman Yalçınkaya gibi Mısır Başsavcısı Abdulmecid Mahmut seçilmiş cumhurbaşkanına karşı dokunulmazlık zırhı altında yargıyı politize ediyor ve Şura Meclisinden sonra anayasa komisyonunu (Kurucu Cemiyet) ve Halk Meclisini feshetmek ve bir biçimde Mürsiyi de yargı gücünü kullanarak ve oyunlarıyla alt etmeye ve minderden atmaya çalışıyordu. Bu yargı oyunlarına karşı Mürsi kendi sahasını güçlendirmek istedi. Mürsinin bir saniye diktatörlüğüne tahammül etmeyeceklerini söyleyenler 50 yıldır olağanüstü hal kanunları ve yasa tanımayan bir rejimin altında yaşıyorlardı. Bununla birlikte Mürsi uzlaşma arayışları çerçevesinde diyalog zeminini kabul etti ve anayasa kararnamesini geri çekti. Lakin Başsavcı Abdulmecid Mahmutla ilgili kararını Tahrirde devrimcileri öldüren baltacıları himaye ettiği için görevini kötüye kullanmaktan dolayı geri çekmedi. Baştan beri Mısırda devrim uzlaşma zemininde ilerliyor. Halbuki, Mübarekin devrilmesinden sonra eski kurumlar gözden geçirilmeli ve devrim meşruiyeti ikame edilmeli idi. Lakin devrim çok parçalı olduğundan bu gerçekleşmedi. Esasında, Hamdin Sabahi ve Baradey ülkeyi cepheleştirerek İslami kesimleri devrim meşruiyetine zorluyorlar. Mısırın zor şartlarını istismar ederek Mürsiyi kendi iradelerine ram etmek veya çekilmekle karşı karşıya bırakmak istiyorlar.
¥
Bu yürüdükleri yol, kaosa çıkar. Bundan dolayı İslami kesimler Hamdin Sabahi ve Baradeyin yaptıklarına fitne ve bozgunculuk diyorlar. Milli Kurtuluş Cephesini de 'fitne ve bozgunculuk cephesi' olarak görüyorlar. Bu uzlaşmaz yapılarıyla İslami kesimleri de biliyorlar. Bu bağlamda, Cemaat-ı İslaminin önde gelen isimlerinden ve Sedat suikastının faillerinden Abud Zümer Mürsiyi deviren çevrelerin bir saat bile iktidara gelemeyeceklerini ve kalamayacaklarını ifade etmektedir. Bu bir uyarıdır. Mürsi sonrasında mutasavver başkanlık konseyi ile ülkeyi yönetmek isteyenler hayal görüyorlar. Cezayir sendromu Mısırda tekerrür etmez. Dolayısıyla azgın muhalifler veya laik kesimler bu yaptıklarıyla sadece ülkeye ve kendi zeminlerine zarar vermiş oluyorlar. Mürsi de diyalog çağrısında bulunduğu halde ne saza ne de söze gelen Sabahi ve Baradeyi devre dışı bırakarak diyalog zeminini 7 muhalif parti ile sınırlı tuttu. Bu partiler cephe olarak Mürsinin yanında yer almaktadır. Bir şekilde Amerikan uyruklu denilerek seçimlerde devre dışı bırakılan Salah Ebu İsmailin oğlu Hazım Ebu İsmail tek başına muhaliflere meydan okuyor ve onlara kendi yöntemleriyle cevap veriyor. Baradey'in panzehiri Hazım Ebu İsmail. Mürsi kararnameyi çekti lakin Abdulmecid Mahmut konusunda geri adım atmıyor ve anayasa taslağı belirlenen tarihte referanduma sunulacak. Muhalifler boykot etse de zamanında yapılacak. Ya devlet başa ya kuzgun leşe. İnanıyorum ki, Mısırda iktidar ve İslami kesimler bu türbülanstan iradeleri çelikleşmiş olarak çıkacaklar. Muhalifler bu serkeşlikleriyle iktidarı konsolide edecekler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.