Kılıçdaroğlu Güle Oy Verirse?
Kılıçdaroğlu yine yapmış yapacağını. Her fırsatta kendisini ters köşeye yatıran gazetecilerin oyununa gelmiş yine.. Bir iki tuzak sorunun altında kalmış. Gül’ün aday olması halinde onu destekleyebileceklerini ima eden bir beyanat vermek durumunda kalmış.. “Vermek durumunda kalmış” diyorum çünkü, böyle bir beyanat öyle durup dururken verilir türden bir beyanat değil. Sanıyorum ki zorunda kaldı.
ERDOĞAN: ADAYIM BAYKAL’DIR(!
Tabloyu şöyle analiz edersek daha iyi anlatırız manzarayı.. Gazeteciler Tayyip Erdoğan’ı yakalıyorlar.. ve diyorlar ki; “Efendim, hem Kılıçdaroğlu hem de Baykal cumhurbaşkanlığına aday olsa kimi desteklersiniz?” Buna karşılık olarak da Tayyip Erdoğan’ın bir cevap verdiğini düşünün.. Aynen tablo budur. Siyasi hareket önderliği böyle olmaz. İttifaka girilir mi? Elbette girilir. (-ki iki turlu seçimlerde bu bir anlamda kaçınılmazdır) Fakat şartları vardır bunun.. Ancak kendi adayın yarıştan düştükten sonra ve sonraki siyasi dönemin pazarlığı masaya yatırılarak açılır kartlar. Daha iki sene öncesinden “Biz aday çıkarmayacağız, rakip siyasi partinin adayları üzerine çalışıyoruz” gibi bir yaklaşım, kolay anlayabileceğimiz türden bir yaklaşım değil.
KAVGA ÇIKARMAYA MI ÇALIŞIYOR?
İlk anda akla gelen bu tabi. Rakibin içini karıştırmak suretiyle kavga çıkarmak. Ortaya çıkacak olan kaos ortamından faydalanıp sıyrılıp yol yürümek.. Fakat atladığı bir realite var. Bahsettiğimiz parti CHP değil. AK Parti.. Koltuğun, dava ile karşılaştırıldığında hiçbir zaman mevzu bahis olmadığı bir parti.. Başbakanlık koltuğunun Gül tarafından tartışmaksızın Erdoğan’a bırakıldığı, Cumhurbaşkanlığı koltuğunun hiç tartışmaksızın Erdoğan tarafından Gül’e bırakıldığı bir siyasi parti.. Üstelik de bu altın tepside mevki-makam sunma işleri, hareketin en güçlü kuvvetli olduğu dönemlerde yapıldı.. Peki ya CHP? Muhalefette olmasına rağmen, sadece İstanbul İl Başkanlığı koltuğu için bile kavganın dinmediği bir parti.. Demem o ki, Gül ve Erdoğan, böyle iki fitneyle birbirine düşecek adamlar değil.
SEÇMEN KAYDINIZI UNUTMAYIN
Neyse anlaşılan CHP, kanarya sevenler derneği gibi etkin ve de güçlü (!) bir sivil toplum hareketi olarak yoluna devam edecek ve başkanı AK Parti’nin kurucularından birine oy verecek.. Kime? Sayın Abdullah Gül’e.. Kim peki Abdullah Gül? Eşi başörtülü diye verdiği resepsiyonları boykot ettiğiniz kişi.. Herhalde Tayyip Erdoğan düşmanlığın, sizi bir başka düşmanınızla ittifaka itiyor. Ama yanlış bilgilendirilmeyesiniz.. Mesela Erdoğan’a karşı MHP ya da BDP ile işbirliği yapasanız (-ki ananızın ak sütü kadar helaldir yaparsanız da) daha rasyonel bir karar almış olursunuz gibi geliyor bana.. Yalnız, size naçizane tavsiyemiz, seçmen kaydınızı kontrol edin.. Zira daha evvel, referandumda, başından itibaren kararlılıkla yürüttüğünüz kampanya lehine oy verememiştiniz.. Beni ilgilendirmez ama, ister Abdullah Gül’e isterseniz bir başkasına oy verin. Ama önce seçmen kaydınızı kontrol ettirin..
SEÇMEN REFLEKSİ
Sayın CHP yöneticilerine son söz. Aldığınız oylar kendi seçmeniniz dahil oy verenleri hiç anlamadığınızı açıkça ortaya koyuyor. CHP seçmeni için yönetim değişikliğinden başka bir alternatif görünmüyor. Ama bu tavrınızla AK Parti seçmeni üzerinde çok etkili olduğunuzu söyleyebilirim. Zira sırf sizin, çok sevdikleri iki kardeşi birbirine düşürmeye çalıştığınızı fark ettiklerinde, tepki olarak öyle bir sarılacaklar ki birbirlerine, siz de donup kalacaksınız bu manzara karşısında.. Kalın sağlıcakla.