Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Balkanlar’ın Makus Talihi Göç

Balkanlar’ın Makus Talihi Göç

Bu haftaki kitabımız, yüzyıldır çilesi bitmeyen, daha doğrusu Osmanlılar çekildikten sonra; “huzur, güven ve istikrarın” hasretle beklendiği Balkanlar’a ait.


İz Yayıncılık’tan çıkan, “Balkanlar’ın Makus Talihi Göç” adlı eserin yazarı, kendisi de bir Balkanlı olan Üsküp kökenli H. Yıldırım Ağanoğlu.

Osmanlı arşivleri üzerine çalışmalarıyla bilinen ve bugün Balkan tarihiyle ilgili sayılı isimlerden olan H. Yıldırım Ağanoğlu’nun kaleme aldığı eser; Balkanlar’ın göç tarihini Osmanlı arşivlerine dayanarak anlatıyor.

Bugün dünyanın neresinde büyük bir acı yaşanıyorsa, bilinmeli ki bu acıların aynısı daha önce Balkanlar’da yaşanmış demektir.
Balkan gezilerimde öyle acı sahneler ve katledilme olayları işittim ve olayların geçtiği mekânları gördüm ki, ne anlatılması mümkün ne de yazılması.

Yalnız böylesine dehşet verici olayların sahiplerinin insan olması ve halen insan sıfatıyla toplumun içerisinde yaşıyor olmaları, hakikaten aklın ve dimağın kabul etmediği bir şey. Bu noktada insan donuyor.

*

Neyse geçelim ve kitaba dönelim. Yıldırım Ağanoğlu göçü anlatırken şunları söylüyor:

“Balkanlar’dan veya başka topraklardan göç, insanın köküyle bağının koparılmasını da içinde barındırmaktadır.

İnsanın hayat hakkını elinden alma, boyun eğdirme, göç, şiddet kullanma ve son aşamada savaş olarak şekillenen silsilenin, belki en haysiyetsiz merhalesi göçe zorlamadır.

Osmanlı Devleti’nin sivil nüfusunun dörtte biri Balkanlar ve Kafkaslar’da meydana gelen etnik ve dinî soykırım ile buna bağlı gerçekleşen göçler neticesinde eksilmiştir. Bu yaklaşık 5 milyon insana tekabül etmektedir.

Bu kadar masum insanın hayatını kaybetmesinin sebeplerine, medeni ülkeler olduğunu iddia eden Batılı tarihçilerden birkaçı haricinde kimse değinmemiş ve Batı kamuoyunda sadece milyonlarca Ermeni ve Rum’un vahşi Türklerce (!) öldürüldüğü iddiası yer almıştır.”

¥

Evet, 1912 yılında koca bir Rumeli, dünya tarihinde bir vahşet ve zulüm örneği veren Balkan Hıristiyanlığı tarafından, kan pıhtısına dönmüş bir ceset halinde göç etmiştir. Bütün Rumeli, şehirleriyle ve insanlarıyla aynı şeyi yaşamıştır.

Üsküplüler, Manastırlılar, Yenişehirliler, Filibeliler ve bütün bir Rumeli; Azrail, görmüşçesine korku ve dehşet içerisinde anavatana doğru; aç, çıplak, hasta ve yaralı olarak gelmeye çalışmış, gelebilen gelmiş, gelemeyenler ya yollarda düşüp ölmüş ya da düşman süngüsü ile şehit edilmiştir.

Öyle acı olaylar yaşanmış ki; bir Sırp’ın, bir Bulgar’ın, bir Yunanlının eline geçen bir Türk, hep ilk atış hedefinde olmuş, yahutta kütle halinde imha edilmişler.

Doğu Makedonya’nın Radoviç ilçesi ile İştip vilayeti arasındaki iki tepenin arasında bulunan derede 200 bin Türk’ün şehit edildiği günümüzde halen konuşulmakta ve oralara gelen gidenlere gösterilmekte.

Eser hakkında bilgi için: İz Yayıncılık,

(212) 520 72 10

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hüseyin Öztürk Arşivi