Hafta sonu Bursa’da hem hava güzeldi hem de güzel bir insanın harika bir anma toplantısı vardı.


Risale Akademi ve Bursa Belediyesi tarafından düzenlenen programda, Bediüzzaman Hz.lerinin talebelerinden Mehmet Fırıncı ağabeyin; “Anadolu ağabeyleri” serisinden anma programı vardı.

Programın açılışını yapan Bursa Bediüzzaman Platformu Başkanı Doç. Dr. Fikri Pala’nın Fırıncı ağabey için söylediği şu cümle çok hoştu:

-“Mehmet Fırıncı ağabey de diğer ağabeylerimiz gibi hayatlarını bu mecit milletin saadetine hizmet için sevk etmişlerdir.”

*

Ben de Fırıncı ağabeyi yakından tanıyan biri olarak; “Hayatında kendine dair neyi var” diye düşündüm.

Bir tek alıp verdiği nefesi vardı. Nefesini de alıp verdiğine göre nefesi de onun değildi.

-Peki neydi Mehmet Fırıncı’nın bu hayattaki gayesi?

-Bu geçici âlemden öteki ebedi âleme giderken, hesabı verilecek bir yükünün olmaması, hediye olarak da Allah rızası için hizmet ettiğine dair âmellerle gitmesi.

-Bu isteği sadece kendisi için miydi?

Elbet hayır! Hizmete başladığı andan itibaren bugüne kadar dünyayı ve Türkiye’yi adım adım dolaşarak, insanlara İslam adına hizmet etmekti. Öyle de yaptı.

¥

Şimdi kullanacağım tabir belki biraz kaba düşecek gibi ama en çok sevdiğim Müslüman, “Bodoslama iman eden” Müslümandır.

Günümüzde; “Bodoslama iman eden” insan sayısı azdır. İşte Mehmet Fırıncı ağabey, az olan o Müslümanlardandır.

-Bodoslama iman etmek ne demek?

-Hiç tereddüt etmeden, hatta iki nefes arasında bile gel-git yaşamadan, tüm dünyayı elinin tersiyle itip, Allah’a teslim olmak demektir.

İşte Mehmet Fırıncı ağabey hayatı boyunca teslimiyeti böyle yaşamış; yüreği, kalbi, dili pamuk gibi olan, Bodoslama iman edenlerdendir.

Mehmet Fırıncı ağabey için bunları söylerken; “Acaba Fırıncı ağabeyden incinenler olmuş mudur” diye aklıma bir soru takıldı.

Elbet incinenler olmuş. Olmuş ama incinenlere baktığımda gördüm ki, Fırıncı ağabeyin ceket düğmesinden düşen iplik kadar bile bir kıymetleri yok.

Dünyalıklara abanan kişi ve kişiler olduğunu fark edince, hemen bu düşüncelerimden vazgeçtim.

¥

Merkezi Ankara’da bulunan Risale Akademi tarafından organize edilen “Anadolu Ağabeyleri” aslında çok güzel bir yakın tarih belgeselidir.

Yakın tarihin aydınlatılması bakımından son derece önemlidir. Akademi başkanı İsmail Benek de yaptığı konuşmada bu meseleye parmak basarak şöyle dedi:

-“Ağabeylerimizin bu konuda bir talebi olmadı. Bu şahsiyetleri unutamayız. Onlara teşekkür borçluyuz. Üstadı hayattayken tanıyan ve ona hizmet eden ağabeyler, yakın tarihin şahitleridir ve bu şahitlerle yakın tarihi tanımak gerekir.”

Velhasıl Mehmet Fırıncı ağabey;

-Dünyayı sırtından indirmiş, Allah’a, Allah için yapılan hizmetlerle yürüyen aramızdaki uyarıcı bir talebedir.