Vakıf Şehir Bursa
Osmanlının emekleme dönemini bitirip, yürümeye başladığı şehir Bursa, kıyamete kadar yaşasın diye Osmanlı Sultanları tarafından vakıf şehir ilan edilmiştir.
Bursanın neresine adım atsanız, ayağınızın biri basmasa, diğeri mutlaka bir vakfedilmiş noktaya basar.
Bu sebeple Bursada yönetici olmaktansa, bir dağ başında çoban olmak daha evladır.
Sadece yönetici değil, Bursada ikamet edenlerle, bizler gibi misafir olarak gidip gelenler için de aynı şeyler geçerli.
Çünkü sağınız vakıf, solunuz vakıf. Abartmıyayım ama neredeyse her taşı vakfedilmiş bir şehir. Hatta ekili arazilerinin pek çoğu da vakıf malı.
*
Mesela bir çeşmeden öfkeyle su içiyorsak veya o çeşmeye zarar vermişsek, insanlık için vakfedilmiş bir esere, bir emanete hıyanet etmiş oluruz.
Öyle bir vakıf anlayışı ki, yaralı leyleklerin tedavisi ve bakımı için evler yapmış ve arazi vakfetmiş.
Şimdi diyelim ki, bu arazi üzerinde farklı amaçlar icra edilen bir şey varsa, bunun hesabı nasıl verilir?
Bu ve buna benzer o kadar çok vakfedilmiş eser var ki; insanların nefislerine göre mi hareket etmeli, yoksa Allahın rızasını kazanmak için vakıf eserlere mi sahip çıkmalı? sorusu, yöneticilerin uykularını kaçırmalı.
Böyle söylerken Bursanın yöneticilerine bir şeyler söylemek niyetinde değilim.
Görebildiğim kadarıyla Valisi Şahabettin Harputlu sevilen ve takdir edilen bir yönetici. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe yine öyle.
Merkez ilçe belediyeler hakeza başarılı. Osmanlı eserleri başta olmak üzere Bursanın tüm kıymetlerine sahip çıkma gayretindeler.
Şehri dolaşırken, Acaba vakfedilmiş eserler amaçlarına ne kadar uygun haldedir diye merak ettiğim için bunları paylaşıyorum.
¥
Emirsultanın çevre düzenlemesi harika olmuş. Yeşil Türbe ve camisinin içi ve dışı yine çok güzel.
Ulu Camii zaten hanlarıyla, çarşılarıyla, kervansaraylarıyla başlı başına Bursanın bir vakıf şehir olduğunu anlatmakta.
Osmangazinin, Orhangazinin olduğu ve daha yukarılarda Üftade Hz.lerinin meftun bulunduğu yarımadanın pekçok yeri de vakfedilmiş arazilerden.
Çekirgede I. Sultan Murad Hüdavendigârın camisinin ve türbesinin olduğu güzide mekân, yine şehrin vakıf arazilerinden.
Kim bilir daha bilmediğimiz nice vakıf eserler ve araziler vardır böyle.
¥
Yalnız Bursadan her zaman manevi bir haz alarak dönerdim. Yine manevi bir haz ile döndüm ama bu sefer nedense; Yeşil Bursadan, değil de sanki Grileşen bir Bursadan döner gibi oldum.
Bursanın yeşillikten çıkıp, grileşmeye dönüşmesi, ne demek istediğimi anlamayanlara bir şey ifade etmeyebilir, bir şey ifade etsin niyetinde değilim zaten.
Yalnız şehre sahip çıkan yöneticilerin bu grileşme meselesini ciddiye almaları lazım diye yutkunmak yerine söylemeliyim.
Osmanlı şehirleri vakıf şehirlerdir ve emanet şehirlerdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.