Çevrenize dikkat ediniz

Çevrenize dikkat ediniz

“Hocam, Kur’an’a baktım, çevre üzerine ayet bulamadım” diyen birine “Sen Kur’an mealinin fihristine ve ç maddesinde çevre kelimesi aradın ve bulamadın değil mi?” dediğimde “Evet” diye cevap vermişti.

“Yeryüzünde kıpırdayan hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki sizin gibi birer ümmet olmasınlar. Biz Kur’an’da hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonra Rablerinin huzurunda toplanacaklardır.”(En’am 38) ayetini okuduğumda “çevre üzerine yazılmış hiçbir kitapta bu güçte özlü bir cümleye rastlamadım” demişti.

Evet can taşıyan her varlık ve her kuş birer ümmettirler. Kur’an’dan öğrendiğimize göre aynı yerde bulunan insanlara veya aynı çağda bulunanlara ümmet denildiği gibi aynı inanç etrafında toplanan insanlara da ümmet denir.

Bizler Muhammet ümmetindeniz. çünkü onun getirdiği kitabın kurallarına göre hareket ederiz.

Kartallar, şahinler, güvercinler, serçeler, karıncalar, filler... Hepsi birer ümmettirler. çünkü bunların hepsi Rabbimizin koyduğu tabiat kanunlarına uyumlu hareket ederler.

İnsanlar arasından ümmet olmayı reddederek azmanlaşan, topluma zarar veren canlı bir makine haline gelen inkarcı insan gibi olamaz kuşlar veya karıncalar.

Serçeler kartallığa özenmezler. Kartallar kaplanlığa özenmezler, onlar Rabbin koyduğu kurallara uyarlar.

Bizleri de insan olarak yaratan Rabbimiz, aynı çağda yaşamamız nedeniyle bütün insanlığın ümmet olduğuna işaret eder.

Bütün insanlığa “da’vet ümmeti” denir. İman edenlere de Muhammet ümmeti veya “icabet ümmeti” denir.

Mademki bütün insanlık ailesi bir ümmettir, öyle ise Rabbin koyduğu kurallara uyarak insanlıktan çıkmamaya dikkat edelim.

İnsanın inkar ederek insanlık derecesinden hayvanlık derekesinin altına düşeceğini haber verir Rabbimiz (Araf 179 –Muhammed 12)

Allah’ın kulu, Muhammedi’n ümmeti olduğunu söyleyen bir insan “Kitabım Kur’an” diyerek okumaya başlayınca kuşların da ümmet olduğunu öğrenir.

İnsanların barış içinde yaşamasını istediği gibi hayvanların da barış içinde yaşamasını ister ve köpek dövüşü, deve dövüşü, horoz dövüşü gibi cahiliye adetlerini yapmaz. çünkü ümmeti olduğu Muhammet Mustafa (S.A.V) “Hayvanları dövüştürmeyi yasaklamıştır.” (Ebu Davud cihad 56, Hadis 2562, Tirmizi , Cihad, Hadis 708)

Silah eğitimi için canlı hedeflere atış yapılmayacak.

Av bile meşru sınırlar içinde olacak.

Hasat zamanı geldi.

Arpa, buğday, yulaf derildikten sonra tarlada kalan “anız” yakılmayacak.

Ziraat mühendisleri bu yakma işleminin toprağa ve mahsule ve tabii dengeye zarar verdiğini söylemelerine rağmen yakma işlemi devam etmekte ve yangınlara sebep olmakta.

Sayılarını yalnız Allah’ın bildiği binlerce çeşit küçük canlılardan milyarlarcası canlı canlı yakılıyor.

Basın bunu gündeme getirmiyor. İstanbul’da birkaç köpeğin öldürülmesi gündeme getirilebiliyor ama o milyarlarca ümmet cayır cayır yanarken hiç kimseden ses gelmiyor.

Ziraat mühendisleri bu yakma işinin zararlarını, din görevlilerimiz bu ümmetleri yakmanın günahını insanlarımıza yeniden anlatmalı.

Televizyonlarda eğitici konuşmalar yapılmalı.

Karıncanın gönlünü alan Süleyman (aleyhisselâm) olur.

Ya yakan ne olur?


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi