Kılıçdaroğluna Konyada Verilen Hediyeler
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şeb-i Arus törenlerine katılmak için geldiği Konya'da bir sürprizle karşılaştı.
Benim de haftalık program yaptığım Konya TVde spiker M.Ali Kayacı kardeşim, röportaj sonunda Kılıçdaroğlu'na 64'üncü yaş günü anısına üç hediye takdim etti.
İlk olarak Esma-ül Hüsna yazılı bir broşür veren Kayacı, ardından ''Umarım, yeni anayasamızdan kastımız Kuran'ı Kerim olur temennisiyle bir de Kuran-ı Kerim hediye etti.
Kılıçdaroğlu ise, "Bütün Müslümanlar'ın kitabı bu" diyerek Kuranı öpüp başına koydu.
Son olarak başörtüsü hediye eden Kayacı, CHP liderine; siz hanımınızla her yere girebiliyorsunuz ama biz annelerimiz, eşlerimiz ve kız kardeşlerimizle her yere giremiyoruz diyerek ince bir gönderme yaptı.
Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, aldığı başörtüsünü eşine vereceğini söyleyerek hediyeler için teşekkür etti.
Bu hediyeler, CHP liderinde ne gibi etkiler ve değişiklikler yaptı veya yapacak bilemiyoruz.
Ama, Kırk yıllık Kani, olur mu Ya(n)ni? demeden de kendimizi alamıyoruz doğrusu!
***
Anlatıldığına göre, Ebubekir Kani Efendi 40 yaşlarında iken, bir Hıristiyan kızına aşık olur.
Onunla evlenebilmesi için, ondan dinini değiştirmesini isterler.
Ne yapsın, gönül işi bu, kızdan vazgeçemez, kabul eder ama yalandan
Kızın ailesi, ondan habersiz vaftiz töreni hazırlar
Buna çok bozulan Kani, sesini çıkarmaz.
Aynı zamanda Papaz olan kızın babası, törenin sonunda Kaninin adını değiştirmiş ve Rumcada çok kullanılan Yanni ismini vermiştir bile
Kani, artık olmuştur Yanni ama Kaninin sabrı taşmış, bunun altından mutlaka kalkmak gerektiğine inanmıştır.
Evlendikten sonra bir gün evinde davet verir.
Kızın ailesi ve akrabalar toplanırlar.
O gün, aynı zamanda Hıristiyanların et yemediği kutsal günlerden biridir.
Masayı donatır; et, balık, ne varsa koyar.
Aile masayı görünce şaşırır ve damatları Kani efendiye çıkışarak:
Bilmez misin, biz bu özel günlerde perhiz yaparız, et yemeyiz, yasaktır, yersek günaha gireriz, sen de artık Hıristiyan oldun, bilmen gerekir dediklerinde, Kani o meşhur sözünü söyler:
İlahi! Kırk yıllık Kani, olur mu hiç Ya(n)ni ?
***
Kırk yıllık Kani gibi, Kılıçdaroğlunun başına gelen bu olay da beni 40 yıl öncesine götürdü.
Yıl 1972.
Kaymakamlık Kursuna katılan kaymakam adaylarına, CHPli Valilerden Tevfik İmsel ders anlatmaktadır.
Konu, Başarılı bir kaymakam nasıl olmalı?dır.
Bodrum Kaymakamı olarak da şöhret yapan koyu Kemalist İmsel, iki elini arkasına atarak konuşmaya başlar:
Arkadaşlar! Başarılı bir kaymakamlığın olmazsa olmaz 3 şartı vardır:
Bir, pik empası tutturacaksın! (İskambil kağıtlarıyla Briçte oynanan bir oyunmuş!)
İki, Rakı kadehi elinden hiç eksik olmayacak!
Üç, zamparalığı iyi becereceksin!..
Evet, bunlar; devletin açtığı kursta kaymakam adaylarına verilen yönetim ilkeleridir!..
İmsele göre bunları iyi yapanlar, iyi kaymakam oluyorlar!
Olur mu böyle şey demeyin!
Bu kursa katılan kaymakamların çoğu hayattadır.
Ve olay ayniyle vaki olmuştur.
***
Dünle bugün arasında bir fark var mı diye bakıyoruz.
CHP zihniyeti 40 yıl önce ne ise, 40 yıl sonra bugün de aynısını görüyoruz.
Bunu biz değil, zaten kendileri söylüyorlar.
Bu sebeple, sevgili M.Ali Kayacının Kılıçdaroğluna verdiği, Esmaül-Hüsna, Kuran-ı Kerim ve Başörtüsü hediyeleri, ince mesajlar içermesi açısından çok anlamlı ama korkarım sembolik olmaktan öteye geçmeyecek!
İnşallah, CHP lideri bizi mahcup eder.
Kayacının, halk adına yaptığı bu güzel temenni ve istekler doğrultusunda teşebbüs ve icraatlarda bulunarak bizi yanıltır.
40 yıl bekledik, 40 gün daha beklemeyecek miyiz?
twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.