Necip Fazıl’a Laf Etmek
Yirmi dokuz harfte sözde aydınlar,Yafta yazar, isim takar, başıboş.Allah’ım, sen acı bu saf millete!Akşam yatar, sabah kalkar, başıboş.Necip Fazıl Kısakürek.
*
Yazının sonunda söyleyeceğimi baştan ifade edeyim de sonra yazacaklarıma geçeyim.
Necip Fazıl veya başka bir insan, kim olursa olsun, kişileri zaaflarıyla değerlendirmek, gündeme getirmek, bu işe tevessül edenlerin zaaf, kimlik ve kişiliklerini ortaya koyan önemli bir göstergedir.
Böyleleri toplumun hangi kesiminde bulunursa bulunsun, nefes alıp verdikleri her yerde, insanlığa sürekli bulaşıcı mikrop salan üreme istasyonları olmaktan öte geçemezler.
Bilinler bilir, bilmeyenler için hatırlatayım. Son iki haftadır, Merhum Üstad Necip Fazıl’ın Menderes’e yazdığı bir mektup gündeme geldi.
Necip Fazıl’ı tanıyanlar da tanımayanlar da bu haber üzerine; televizyonlarda, radyolarda ve gazetelerde görüşlerini dile getirdiler ve tartıştılar.
Haberi ilk yapan televizyon kanalı, bir kere meseleyle ilgilenen hemen herkesi fena halde kekledi. İşte size sürü psikolojisine önemli bir örnek.
Necip Fazıl’ın rahmetli Menderes’e yazdığı mektuplar vardır ve keklenilen mektup da yeni ortaya çıkmış değildir.
Şahsımla birlikte Necip Fazıl’ın tanıyan herkes bu ve benzeri mektuplardan haberdardır. Bu hareket biçareliktir.
Necip Fazıl’ı sevenler ve inananlar, onun zaaflarıyla değil, söyledikleriyle ilgilenmişlerdir. Yazdıklarını ve konuştuklarını anlamayanlar işte böyle açığa düşerler.
Müslüman “ahlâk ve edebinde,” kişilerin özel hallerinden ziyade topluma ne kadar faydalı olup olmadığıyla ilgilenilir.
Necip Fazıl; fikir sancısıyla, dava sancısıyla bütün yurdu en zor şartlar altında dolaşırken, şehirden şehire koşarken, bugün Necip Fazıl’ın zaaflarını gündeme taşıyanlar, o senelerde henüz portakal ağacında çiçek bile değillerdi.
¥
Rastlaştığımız dostlar bu meseleyi nasıl değerlendirdiğimi sordular. Hemen şunu söyledim. “Bir kere bu iş münafıklık alametidir” dedim.
Çünkü Necip Fazıl veya bir başkası olsun, kişilerin zaaflarını malzeme yapmak, değil müslümana hiçbir insana yakışmaz.
Necip Fazıl’ı tanıyan ve anlayan her Müslüman, üstadın niyetinin ve amacının ne olduğunu idrak damarı açık olan herkes bilir.
Eğer Necip Fazıl eleştirilecekse; fikirleri, düşünceleri, şiirleri ve söylemleriyle eleştirilmelidir. Gücü yeten biri varsa bunu yapmalıdır. Şimdiye kadar görülmedi.
Müslüman olduğu halde üstadın bu mektubunu eleştiren ve kınayan varsa, onlar da “İslam ve İnfak” konusunu incelemelidir.
Necip Fazıl’ın hangi şartlarda Menderes’e mektup yazdığını o zaman anlar.
Müslümanca düşünenler için söylüyorum. Bir Necip Fazıl’ımız daha yok. O inkilâpların şarampole yuvarladığı neslleri imar eden bir fikir ve aksiyon mimarıydı.
İnsan olan insan üstadın bu yönüyle ilgilenir.
Velhasıl; başıboşları ciddiye almak üstada ihanettir. Ruhu için El- Fatiha.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.