Sur İçinden Ömer Dinçer Geçti
Suriçi grubunun Aralık ayı misafiri Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçerdi.
Toplantıya İstanbul Valisi başta olmak üzere çok sayıda aklı ve vicdanı arasında doğru iletişim kurabilen kişiler katılmıştı.
Bu ifadeyi şunun için kullandım. Ömer Dinçeri tanımayanlar ona bir siyasetçi olarak bakmaktalar ve siyasetçi olarak değerlendirmekteler.
Oysa Ömer Dinçerin en son yapacağı hatta hiç yapmayacağı iş siyasettir. Siyaset onun için bir amaç değil araçtır.
*
Hangi konumda olursa olsun, Ömer Dinçer; bilgisini, becerisini, tecrübesini, memleketin ve milletin geleceği için kullanmaktan başka geri kalmaz.
Hatasını, yanlışını, eksikliğini kabul eder ve düzeltir. Toplantıda da bunu açıkça belirtti ve şöyle dedi:
-Hepimiz bir gemideyiz, limanımız belli, hedefimiz belli. Bu yolculuk esnasında elbet gemide birtakım arızalar ve eksiklikler olabilir. Fark ettiğimiz eksiklikleri giderir, yanlışları düzeltiriz. Yeter ki, yanlışlıklar ve eksiklikler giderildiğinde, ülkemiz ve milletimiz kazansın. Milletin ve ülkenin menfaatine her olumlu düşünceye açığız.
Daha ne diyebilirdi. Suriçi grubu başkanı Nedim Abinin toplantının açılışında;
-Birbirimizi anlamaya ihtiyacımız var. Anlamak için de konuşmaya niyetlenmeli ve niyetimizi icraya dökmeliyiz ki konuşabilelim, birbirimizi anlayabilelim, bunun için bir aradayız dediği gibi Ömer Dinçer; sözü özle, özü sözle buluşturdu.
¥
Her ortama güler yüzüyle renk katan ve sözünü özüne ilikleyerek konuşan İstanbulun Valisi Hüseyin Avni Mutlu da bir konuşma yaptı.
Vali Mutlu önce insana vurgu yaptı. Ülkemizin ve insanımızın, bugününü ve yarınını düşünen; memleketim ve milletim için neler yapabilirim diyebilen insanların yetiştirilmesi üzerinde durdu.
¥
Evet, her şeyin başı ve sonu insan. Güvenin de tehlikenin de mimarı insanoğlu.
Sistem yetmiş yıldır, ekin savuran patos gibi insanımızı ve değerlerimizi savurdu. Halk bilmez biz biliriz denildi ve eğitim başta olmak üzere millete hizmet etmesi gereken bütün kurumlar, sistemi kuranların kişisel çıkarlarına hizmet etti.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçerin de derdi, işte tam bu noktada kendini gösterdi. Eğitim sisteminin şimdiye kadar öğrencileri ve velileri har vurup harman savurmasına müsaade etmeyeceğini dile getirdi.
¥
Eğitim sistemindeki olumlu değişimler bir kısım medyanın işine gelmedi. Yeniyi anlamaya çalışmaktansa, küflü de olsa eskiyle idare etmek kolaylarına geldi.
Oysa bu iktidara kadar eğitim sistemi yerlerde sürünüyordu. Büyük resme bakıp, nelerin değiştiğini görmek varken, detaylarda boğulmayı anlamak mümkün değil.
Ömer Dinçeri dinleyince bir kere daha söylemeliyim ki, Cumhuriyet tarihi boyunca gerçekleşen eğitim seviyesi, yüzde yüzelli oranında artmış ve iyi yolda ilerlenmekte.
Anlaşıldı ki, Ömer Dinçeri eleştirenler, vicdanlarıyla değil, nefisleriyle eleştirmekteler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.