1. Mülkün temeli adalettir.

2. Devlet millî kimlik ve kültüre bağlıdır, saygılıdır ve onları destekler, kuvvetlenmeleri için çalışır.

3. Devlet evrensel bilgelik kurallarına uymaya mecburdur; evrensel bilgeliğe aykırı hiçbir icraat yapamaz.

4. Devlet, ülke idaresinde ahlak ve fazilet ilkelerine uyacaktır.

5. Hakk'a isyanda halkın iradesi ve tercihi geçerli değildir.

6. Çoğunluğa yüzde yüz din, inanç, inandığı gibi yaşamak hürriyeti verilecektir.

7. Azınlıkların din, kimlik, kültür ve başkalık hürriyetleri vardır ve bunlar titizlikle ve samimiyetle korunacaktır.

8. Yahudilerin cumartesi günü, Hıristiyanların pazar günü, Müslüman çoğunluğun cuma günü hafta tatili yapmak hakkı vardır.

9. Müslüman çoğunluğa yazı, alfabe, lisan, kılık kıyafet, serpuş, tesettür hürriyeti verilecektir. Bu konudaki insan haklarına, hikmete ve adalete aykırı bütün yasaklar ve tabular geçersizdir.

10. Din ve mukaddesat sömürüsüne ve bezirganlığına hiçbir şekilde izin verilmeyecek, hoşgörü ile bakılmayacaktır.

11. Bağımsız bir İSLAM CEMAATİ TEŞKİLÂTI kurulacaktır.

12. On iki kişilik yeminli bir Bilgeler ve Âqil Adamlar Şûrası tarafından Müslümanların başına ehliyetli, liyakatli ve muktedir bir İmam-ı Kebir seçilecektir.

13. İmam-ı Kebir olmayı isteyenlerin adaylıkları peşinen reddolunacaktır.

14. İcazetli ve ehliyetli ulema ve fukaha yetiştirmek üzere İslam Medreseleri açılacak ve bunlar Tevhidî eğitim verecektir. İslam medreselerinin eğitim sistemi İngiltere'deki Eton Kolejinden üstün olacaktır.

15. İlahiyat fakülteleri Yüksek İslam Medreseleri haline dönüştürülecektir.

16. Muhtelit (kız erkek karışık) eğitime son verilecek ve dünyanın en vasıflı kız mektepleri açılacaktır.

17. Resmî muamelâtta Hanefî fıkhı esas alınacak diğer üç mezhebin hükümleri de isteğe göre uygulanacaktır.

18. Dinin zâhirine, Şeriata aykırı tarafları olmamak şartıyla bütün tasavvuf tarikatları serbest ve açık olacaktır.

19. Tarikatlar ve tasavvufî faaliyetler Meclis-i Meşâyih tarafından sıkı şekilde denetlenecektir.

20. Camilerdeki bugünkü namaz kıldırma memurluğu kaldırılacak; mihraplarda, minberlede, kürsilerde ehliyetli, ihlaslı, gayretli eimme, huteba ve vaizler hizmet verecektir.

21. Dinî hizmet ve faaliyetler kesinlikle siyasete, ticarete ve bankacılığa alet edilmeyecektir.

22. Medyanın müstehcen ve ahlaksız yayın yapmasına izin ve fırsat verilmeyecektir.

23. Ticarî, ziraî ve sınaî (endüstriyel) hizmet ve faaliyetler dışındaki sahalarda zengileşmeye izin verilmeyecektir.

24. Ülkenin en zeki, en sağlam, ruh soyluluğu bakımından en asil, kabiliyetli ve istidatlı çocuklarının yeterli miktarı subay, öğretmen ve din hizmetlisi olarak yetiştirilecektir.

25. Halk vekillerinin dokunulmazlıkları olmayacaktır.

26. İstanbul'un nüfusunun beş milyona düşürülmesi için en radikal tedbirler alınıp uygulanmaya konulacaktır. Boşaltılacak mahallelerdeki binalar yıkılıp yerlerine korular, parklar, bahçeler, yapay göller yapılacaktır.

27. Devletin resmî belgeleriyle seks köleliği yapılmasına, bundan vergi alınmasına, yasal seks mekanlarının devlet polisi tarafından korunmasına son verilecektir.

28. Yarı resmî, sözde gizli, fakat bilinen fuhşa son verilecektir.

29. Bir limitten sonra uyuşturucu kaçakçılığı yapanlara idam cezası uygulanacaktır.

30. Hırsızlara öyle ağır cezalar verilecektir ki, hırsızlığın kökü kurutulacaktır.

31. Zina ağır suç kabul edilecektir.

32. Devlete, ülkeye, halka hizmet esnasında zengin olanların servetleri ve malları ellerinden alınacaktır.

33. Her türlü ırkçılığa, cemaatçiliğe, holiganlığa, militanlığa, fanatizme hiçbir şekilde izin verilmeyecektir.

34. Müslümanların kendilerine mahsus İslam Eğitim Sistemi ve İslam Mektepleri olacaktır.

35. Her türlü emanet ehliyetli ve liyakatli olanlara verilecektir.

36. Nepotizme kesinlikle engel olunacaktır.
* (İkinci yazı)
Müslüman Beş Yıldızlı İçkili Otelde Konaklayabilir mi?

Dindar, vicdanlı ve şuurlu bir Müslüman beş yıldızlı otelde kalabilir mi?.. Cevap: Kalmaması gerekir. Birinci sebep: Bu mekanlarda içki satılmaktadır. Müslümanın içki satılan bir mekanda (zaruretsiz) konaklaması doğru değildir. İkincisi: Beş yıldızlı oteller lüks ve israflı yerlerdir. İsraf ise haramdır, büyük günahtır. Üçüncüsü: Öyle mekanlar, oralarda konaklayanlara gurur ve kibir verebilir, bu da günah ve haramdır.

Ülkemizde içkisiz beş yıldızlı otel var mıdır? Bendeniz böyle bir otel gördüm. Urfa'daki El-Ruha oteli. Mimarîsi (Bilgisayar görsellerden fotoğraflarına bakınız) güzelden de öteye harika bir konaklama yeri. Orada kalmadım, sadece lobisinde oturdum. Sahibi kibar ve nazik bir zat, İstanbuldaymış, kendisi ile telefonla konuştum. Urfa'ya tekrar gelince bizde misafir kalınız dedi, teşekkür ettim... Bendeniz mütevazı bir vatandaşım, beş yıldızlı otel neyime gerek. Seyahatlerimde genellikle öğretmen evlerinde veya yıldızı az otellerde kalırım. Üç yıldızlı otelde de, beş yıldızlıdaki kadar konfor, temizlik ve rahatlık var.

Mekke-i Mükerremeye gitsem orada nasıl bir otelde kalırım?.. Kesinlikle Zam Zam Tower'da kalmam. Hiç görmedim yatmadım ama resimlerinden biliyorum, Harem-i şerifin yanında dev bir bina, bina değil bir alamet. Lüks ve muhteşem Umre turistik seyahatine çıkan bazı zengin Müslümanlar orada lüks odalarda, hatta bazısı kral süitlerinde büyük paralar ödeyerek kalıyormuş. Kabe'ye bakan odalar tercih ediliyor, bunlara fazla fiyat veriliyormuş. Kabe'ye yukarıdan bakıyorlarmış. Açık büfelerden leğen gibi tabaklara haddinden fazla yemek dolduruyor ve yemedikleri kısmı çöpe atılıyormuş. Harem-i şerife inmeye lüzum yok, ezan okununca odalarında imama uyuyorlarmış!.. Fesubhanallah!.. Lüks otelde lüks namaz... Lüks umre, muhteşem umre... Ya Rabbi, ne günlere kaldık!

Bizde lüks meskenler, lüks yazlıklar, lüks mobilyalar, lüks elbiseler, lüks otomobiller, lüks telefonlar, lüks televizyonlar, lüks cep telefonları, lüks kravatlar (medeniyet yularları), lüks ayakkabılar, lüks restoranlarda tıkınmalar, madenî aksamı altın kaplı lüks WC'ler ve banyolar hepsi birer statü oldu. Bir kısım insanlarımız bunlarla itibar kazanacağını sanıyor. Ne büyük gaflet!

Bendeniz imkanlı kimselere berbat bir otelde kalın, beş bin liralık bir takaya binin, Kumkapı'daki ucuz lokantalarda bir liraya nohut, bir liraya pilav yiyin (o kadar ucuzu da var...), yamalı elbise giyin demiyorum. Lakin bir Müslüman olarak israfa, lükse ve beyinsizliğe de razı olamam. Müslüman ölçülü olmalıdır.

Lüks otomobili ile övünmek beyinsizliktir.

Lüks otelde kalkmayı bir prestij konusu ve statü olarak görmek de beyinsizliktir.

Müslüman Kur'an ve Sünnete ahlakı ile ahlaklı olan faziletli ve âdil kimsedir.

İnsanı insan yapan lüks elbiseler, lüks otomobiller, lüks ve sefih hayat değildir. İnsan ilimle, irfanla, hikmetle, tevazu ile, faziletle, paylaşma ve yardım ahlakı ile yükselir. Lüks, israf, sefahat yükseltmez, alçaltır.

"Lüküs Müslüman" dindar bir Müslüman değildir. İsraf yaptığı için sefih, fâsık ve fâcir bir Müslümandır.

Şimdi hatırıma geldi. Beş yıldızlının ötesinde bir de yedi yıldızlı var. Onun günahı daha yıldızlı olur.

Bayan Mağrure ne diyordu?.. Biz son seyahatimizde yedi yıldızı otelde kaldık. Siz kaç yıldızlıda kalmıştınız?

Laf lafı açıyor... Ramazanlarda beş yıldızlı, bol yaldızlı ve içkili otellerde iftar ziyafeti verilebilir mi?

İftar ziyafetlerine hahamlar, papazlar, patrikler, pastörler, monsenyörler, zangoçlar davet edilebilir mi?

Beş yıldız... İçki içilen mekan... Haçlar... Magen Davidler... Lüks ve ihtişam... Hahambaşı hazretleri nasılsınız?.. Patrik cenabları, şeref verdiniz... Zangoç efendi siz şöyle buyurunuz... Müslümanlar Fatiha okurken, papazlar Pater Noster mi okuyor?